Fransa ile yeni sayfa açılıyor

"Ermeni soykırımı" kararları ve Türkiye'nin AB sürecine yönelik olumsuz tavırlar gibi faktörlerden dolayı son yıllarda ciddi ıkıntıların yaşandığı Türkiye-Fransa ilişkilerinde yeni bir sayfa açılması amaçlanıyor.

Fransa Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Philippe Faure'nin hafta başında Ankara'da yaptığı siyasi danışmalarda "tarihsel iyi ilişkilerin canlandırılması" kararı verildi. Bu kararın uygulanmasında kilit rol oynayacağı Fransa'nın yeni Ankara Büyükelçisi Bernard Emie de, göreve başlamak üzere geçen Cumartesi günü Türkiye'ye geldi.

Son olarak Beyrut Büyükelçisi olarak görev yapan Bernard Emie, tüm zorluklara karşın ilişkilerin iyileştirilmesi için çaba harcadığı belirtilen Paul Poudade'den boşalan büyükelçilik görevini üstlenmek üzere Cumartesi günü Ankara'ya geldi.

Böylece, Paris'in, üst düzey bürokratların yetiştirildiği ünlü Kamu Yönetimi Okulu ENA mezunu olan, 1995-1998 yıllarında dönemin Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'a danışmanlık yapan Ortadoğu uzmanı Emie, Fransa Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Philippe Faure'nin hafta başında Ankara'da yürüttüğü siyasi danışmalara yetişebildi.

ANKA'nın edindiği bilgiye göre, çoktan planlanan ve iki ülkenin yeni hükümetlerin oluşturulmasının ardından gerçekleşen siyasi danışmalarda ilişkileri ilgilendiren tüm konular gözden geçirme olanağı bulundu.
Esasen yeni Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ile ilk görüşen yabancı diplomat olan Philippe Faure, muhatabı Dışişleri Müsteşarı Ertuğrul Apakan ile yapılan danışmalarda iki ülke arasındaki "tarihsel iyi ilişkilerin canlandırılması kararı"nın verildiği öğrenildi.

"TÜRKİYE'YE UMUT VEREN TUTUM İZLENECEK"

İkili ilişkilerin çok önemli bir unsurunu oluşturan Türkiye'nin AB sürecine ilişkin olarak Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy tarafından geçtiğimiz günlerde de yaptığı konuşma ile ortaya konulan yeni yaklaşım, Ankara'daki görüşmelerde üzerinde durulan konularda biri oldu.

Konuya yakın diplomatik kaynaklara göre, Faure ile ele alınan, Paris'in bu yeni yaklaşımı doğrultusunda Fransız hükümeti, Türkiye ile sürdürülen üyelik müzakerelerinde "Fransız halkının ortaya koyduğu iradeye ihanet edilmeden Türkiye'ye umut da veren bir tutum izleyecek."

Bunun sonucunda da 2008 yılının ikinci yarısında AB Dönem Başkanlığını devralacak olan Fransa, hem tam üyelik hedefine, hem de Sarkozy'nin israrla üzerinde durduğu "imtiyazlı ortaklığa" uygun başlıklarda müzakerelerin açılmasını sorun yapmayacak. Yapılan değerlendirmelere göre, Paris'in, 30 kadar başlığına yeşil ışık yakabileceği hesaplanıyor.
Bu arada, Sarkozy'nin Ankara'da pek olumlu karşılanmayan "Akdeniz Birliği" önerisinin de ele alındığı danışmalarda iki ülke arasındaki "tarihsel iyi ilişkilerin canlandırılmasına karar verilirken bunun nasıl yapılacağı da görüşüldü. Bu amaçla tüm konularda neler yapılabileceğinin incelendiği ve "somut işbirliği"nin yapılması kararlaştırıldığı da ifade ediliyor.

SARKOZY'NİN ZİYARETİ SÖZ KONUSU DEĞİL

Ancak ilişkilerin canlandırılması kararına rağmen, Fransa Cumhurbaşkanının Türkiye ziyaretinin öngörülmediği öğrenildi. Paris'ten cumhurbaşkanı düzeyindeki son ziyaret, François Mitterrand tarafından 1992 yılında gerçekleşti. Ermenistan'ı ziyaret eden Jacques Chirac'ın iki cumhurbaşkanlığı döneminde Ankara'ya gelmemesi, eleştirilere konu olmuştu.

GÜL NE ZAMAN RANDEVU VERECEK?

Bu arada, ilişkilerin canlandırılması çabalarında önemli bir rol üstlenecek olan yeni Fransız Büyükelçisi Bernard Emie'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e güven mektubunu ne zaman sunacağı ise henüz bilinmiyor.
Fransız diplomatik kaynakları da, Türkiye'nin Paris Büyükelçisi Osman Korutürk'e 1.5 yıl önce göreve başlarken "inanılmaz bir biçimde çabuk randevu verildiğini" belirterek "Umudumuz hızlı olacağı" dediler. Chirac'ın, Korutürk'e 8 gün içinde randevu verdiği ifade ediliyor.

(ANKA)