Tur var umut az!

Kazandık, ikinci turdayız, yaşasın...Böyle demeliyiz 80-72'lik Çek Cumhuriyeti galibiyetinden sonra. Ama o kadar kötü oynuyoruz, o kadar isteksiz duruyoruz ki, Madrid'deki ikinci tur maçları öncesi ümidimiz çok çok az. Üstüne üstlük D Grubu'ndan gelen takımlara baktığımızda, Slovenya 3'te 3 ve Fransa 3'te 2 yapmışlar. İtalya tek galibiyet ile geliyor ama oynadığımız oyunlar arasında dağlar kadar fark var. Dün yine gördük ki, Tanjevic'in sistemi 'best out.' Yani iyi oynayan kenara. Çocuklar da farkındalar bunun. İlk iki maçta mümkün olduğu kadar kendilerini göstermediler ki, Tanjevic onları kenara almasın! Ama dün İbo'nun yaptığı gibi 5/5 üçlük atarsanız tabii ki kenara alınırsınız sitsem gereği! Keza ilk periyotta Hidayet'in iyi oynarken çıkarılması gibi. Dün maça iyi başladık. Dış şutlar giriyor, savunma açık vermiyordu. Ender-Ersan-Hido-Kaya ve Mehmet'ten oluşan ilk 5 ritmini bulmuştu. Önce 7-0, sonra 15-2 ve 6.54'te 20-5 lehimize idi skor. Sistem gereği iyiler çıkmaya başlasa da periyodu yüzde 75 şut yüzdesi ile 28-15 önde bitirdik. 14.55'te fark 3'e indi: 31-28. 15-0'lık seriyle rahatladık, soyunma odasına 46-31 önde gittik.

ŞANS DA YARDIM ETTİ
İkinci yarıda İbrahim'in üçlüklerine sığınmışken, Tanjevic yine oyuna müdahele etmek zorunda hissetti kendini. İbo'nun yerine giren Ersan da kaçırdıkça kaçırdı ama kenara alınmadı tabii. Çek takımı Vrubl ve Kraus ile maça tutunsa da son periyoda 59-49 önde girdik. Final periyodunda çok hata yaptık. Ama Çekler'in yıldızı Welsch çok kötü oynadığı için kritik dakikalarda şans bize güldü. Son 5 dakikaya 64- 58 önde girdik. Welsch'in kaçırdığı iki serbest atışın ardından Mehmet'in 3+1 sayılık basketi ile maçı kopardık ve 80-72 ile Madrid biletini aldık. Aklımızda ve bavulumuzda soru işaretleri ile.