İhmal edilen ishal ölüme neden olabiliyor
İnsan vücudunun yaklaşık yüzde 70'ini oluşturan ve hayati önem taşıyan suya bazı mikroorganizmaların karışması hastalık nedeni olabiliyor.
Bu hastalıklardan en tehlikelisi ve ölümcül olanlarının başında ishal gösteriliyor. Bu durumda, uzun süre devam eden ve dışkıyla birlikte kanamanın görülmesi halinde vakit kaybedilmeden uzman doktorlara gidilmesi gerekiyor.
Kişinin bu durumda zehirli ishale yakalanmış olabileceği belirtilirken, acil müdahale edilmemesi halinde ölüm olaylarıyla karşılaşılabileceği belirtiliyor.
Kayseri İl Sağlık Müdürü Kadir Çetinkara, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de su ve besinlerle bulaşan hastalıkların önemli halk sağlığı sorunları arasında yer aldığını ve görüldükleri yerde önemli salgınlara yol açtığını söyledi.
Su ve besinlerle bulaşan hastalıkların gelişmiş ülkelerde çok az görülmesine rağmen az gelişmiş veya Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde çok daha fazla görüldüğüne dikkat çeken Çetinkara, hastalıklarda en sık karşılaşılan belirtilerin karın ağrısı, ishal ve kusma şeklinde görüldüğünü dile getirdi.
Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafik yapı ve mevsime ait özellikler nedeniyle enfeksiyon hastalıklarının çeşitli dağılımlar gösterdiğini aktaran Çetinkara, "Bu dönemlerde sularla ve besinlerle bulaşan hastalık etkenleri yaygın olarak görülmekte, önlem alınmadığı taktirde toplumda nadir görülen hastalıklar bir anda salgın boyutlarına ulaşıp insan hayatını tehdit ediyor. En sık görülen ishal hastalığı genellikle 'kendiliğinden geçer' düşüncesiyle veya bilimsel olmayan yöntemler kullanılarak önemsenmiyor. Ancak ishal hastalığı tedbir alınıp tedavi edilmediği taktirde ölümcül olabilir" uyarısında bulundu.
İshalli hastalıkların sayasını arttıran özellikleri; "Hava sıcaklığının yüksek olması, kentlerin gecekondu bölgeleri, kirli akarsu, göl ve yüzeysel suların çevresindeki yerleşim bölgeleri, anne sütü ile beslenmeyen çocuklar, biberon ile beslenen çocuklar, beslenme yetersizliği olan çocuklar, sağlıklı su temin edilemeyen yerler. Tuvalet, mutfak, banyo şartları iyi olmayan hanelerde yaşayanlar, küçük ve büyükbaş hayvan ile tavuk beslenen evlerde yaşayanlar. Karasineklerin yoğun olduğu bölgeler" şeklinde sıralayan Çetinkara, enfeksiyon zincirinin kırılmasında en etkin ve kalıcı yaklaşımın bulaşma yollarının kesilmesi olduğunu ifade etti.
Bu tür hastalıklardan korunmak için ilk olarak ellerin bol su ve sabunla yıkanması gerektiğine dikkat çeken Çetinkara, şöyle dedi: "Sağlıklı ve yeterli su temin edilmeli. İnsan atıkları uygun şekilde uzaklaştırılmalı ve karasineklerle mücadele için evde çöpler kapalı kovalarda biriktirilmelidir. Bebekler anne sütü ile beslenmeli, tüm sebze ve meyveler akan su altında bol ve temiz su ile yıkandıktan sonra yenilmelidir."
CHA
Yayın tarihi: 6 Eylül 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/06/gny/haber,4D41C82182324D289EB0E2DD1CF11A6B.html
Tüm hakları saklıdır.