Aslında yazının başlığı böyle değil, şöyle olmalıydı Ertuğrul Sağlam, meslektaşları Feldkamp ve Zico'dan daha çağdaş bir teknik adam! Bu başlığı kullanmadım. Kullansaydım, buna en çok üzülen de Sevgili Ertuğrul Sağlam olurdu ve bana sitem ederdi: "Beni fazla abartarak, sen de o eleştirdiğin popülist yazarlardan biri mi oldun." O zaman şunu anlardım: Ben Sağlam'ı yolun başında övüp göklere çıkararak ona en büyük kötülüğü yapıyorum. Öyleyse bunca başarıya rağmen Sevgili Ertuğrul Sağlam'a eleştiriye devam.
1-Önün açıldı hocam. Mükemmel bir kadro kurdun. Sistemini başarıyla takıma monte ettin.
Artık disiplinli bir çalışma ile tüm başarılar seni bekliyor. (Sen başarılı olursan Demirören de koltuğunda rahat oturur) 2-Başkan Demirören'e bilgi bile vermeden Nobre'yi süresiz kadro dışı bıraktın. Tek kelime ile bravo.
(Nobre'nin 30 bin kişi önünde oyuna girmeyi reddetmesi e el kol hareketi yapması kabul edilemez) 3-Taraftar maç öncesinde ve sonrasında sadece seni alkışladı. Bu büyük başarı olduğu sürece vardır. (Bu her antrenörün kaderidir)
4-Matias Emilio Delgado olayı senin için bir derstir. Elbette disiplin çok önemlidir. Ama onun da bir tampon bölgesi vardır.
Gaziantep maçında küstürdüğün o Delgado seni Zürih karşılaşmasında güldürdü. (Delgado'ya Gaziantep maçındaki davranışı ile en ağır cezayı mutlaka ver) 5-Futbolda bir antrenör için en büyük zorluk herkesi başarıya inandırmaktır.
Medya ve taraftar senden hep başarı ister. (Ayağının bir tökezlemesine bile izin verilmez. Dikkat!..)
Bugünkü Tüm Yazıları
Beşiktaş; Fener ve Galatasaray'dan iyi
Yayın tarihi: 31 Ağustos 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/31//haber,D8A2DA9FE13B44CDA0242C40AB5C1C9A.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.