kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 31 Ağustos 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
YAVUZ DONAT

Kurumsal hassasiyet

1960'ta ihtilal oldu "Demokrat Parti iktidarı" devrildi.
1961'de "DP' nin devamı olarak" Meclis'e giren Adalet Partisi'nin Genel Başkanı bir emekli orgeneraldi. (Ragıp Gümüşpala.)
Mesaj açıktı:
"Merkez sağın askerle sorunu yok."

1971'de muhtıra verildi "Demirel hükümeti indirildi."
Daha sonra yapılan ilk seçimde (1973) bir emekli orgeneral (Faik Türün) Adalet Partisi'nden parlamentodaydı. Mesaj "aynı mesaj."
1980'de yine ihtilal oldu.
1983 seçimleri öncesinde "ihtilal lideri" Kenan Evren seçmene "adres olarak" askerlerin güdümündeki MDP'yi (Milliyetçi Demokrasi Partisi) işaret etti.
Ancak iktidara gelen Özal'ın ANAP'ının milletvekilleri arasında bir emekli orgeneral (Recep Ergun) vardı.
Turgut beyin hükümetinde de yine bir emekli general bulunuyordu. (Abdullah Tenekeci.)
Mesaj "tanıdık mesaj."
"Örnekleri" çoğaltabiliriz. Demek istediğimiz merkez sağın "askerle sorununun" olmadığı.
"Asker düşmanı" olmadığı.
Ama bugün bir "kurumsal alınganlık" olduğu da ortada.
"Kurumsal hassasiyet" gün gibi aşikar.
Bir ülkede olanlardan ve olacaklardan "birinci derecede sorumlu kurum" siyaset kurumu.
Ve de öncelikle "siyasi iktidar... Hükümet."
Şimdi "yüksek tansiyonu... Küslük, dargınlık, sitem" görüntülerini silmek de hükümete düşüyor.

Seçim öncesinde ve seçim kampanyasında "askeri inciten sözler" söylendi.
"Sorumluluk konumundakiler" söylememiş olabilirler ama...
Bazı "hariçten gazel okumalar" AK Parti ile "irtibatlandırıldı."
"Bunları silmek" de yine hükümete düşüyor.
"Merkez sağa yelken açan" Recep Tayyip Erdoğan, merkez sağın siyaset sicilinde asker düşmanlığı olmadığını bıkmadan usanmadan söylemekten çekinmesin.
Zira "gerilimin kimseye yararı yok."
Ne sivile, ne askere, ne de ülkeye."