Hande Yener'in MTV'de katıldığı programda yaşadığı ego patlamaları, şarkıcının söylediği değişime uğramadığını gösterdi.
Hande Yener özde mi sözde mi?
Geçen çarşamba MTV'de canlı yayına çıkan Hande Yener, ileride dövmelerini sildiren 'rockçı' Sibel Tüzün gibi olma tehlikesi taşıyor... ..
Hande Yener bir süredir 'Ben değiştim,' diyor. Kimi inanıyor, kimi inanmıyor. 'Ben değiştim' diye üsteliyor. Kimi takdir ediyor, kimi döneklikle suçluyor. Kimi alkışlıyor, kimi kıskanıyor. Şu sıra biliyorsunuz bu özde sözde değişim olayları pek bir gündem. Gelin bakalım madem öyle, Hande Yener özde mi değişti sözde mi? Geçen hafta MTV'den aradılar ve Hande Yener'i konuk edeceklerini, benim de onun müziği hakkında bir iki cümle söylemek isteyip istemediğimi sordular. Söylediklerim rötuşlana rötuşlana kuş gibi kalmış. Hande Yener'in programdaki hal ve tavrını gördüm. Değişti mi değişmedi mi kararını vermemde yardımcı oldu. Hande Yener elektronik altyapısı dünya standartlarında hazırlanmış, görselliğiyle vs belli bir standart ve tarz hedef ve örnek alınarak yoğrulmuş bir müziğe geçiş yaptı. Yalnız bu bizim 'şeklen' farkında olduğumuz bir şey. Özünde Hande Yener gerek şarkı sözleri, gerek vokal melodileri göz önüne alındığında sıradan Türkçe pop sularından çok uzakta değil. Yani Ferrari'niz var diye iyi pilot olmazsınız. Ya da Ferrari aldınız diye İtalyan soylusu olmazsınız. Ferrari'ye binen bir Türk olursunuz. İtalyan gibi davranınca da komik olursunuz. Üstelik Hande Yener'in müziği Ferrari düzeyinde falan da değil.
'ÖYLE BATILIYIM Kİ!'
Bir şarkıcı bir günden diğerine elektronik müzik yaptı diye şahane biri haline gelmez. Hande Yener'in 'Değiştim,' demelerinin, eller havayacıları ve bakkalcıları aşağılama girişimlerinin, 'Benim müziğimde alaturkalık yok,' gururlanmalarının altında artık çoktan devri kapanmış bir tür seçkincilik var. Hani şu "Şekerim Amerika'da kimse Türk olduğuma inanmadı," türünden bir şeyler. "O derece Batılıyım," yani... Sevgili Hande Yener, eğer amacınız Kral TV kitlesini geride bırakıp MTV'ye falan terfi etmekse, ya da daha yüksek beğeni derecelerindeki kitlelere hitap edip saygınlık kazanmaksa biliniz ki bunlar çoktan bitti. Kimse yerli Madonna'yla ilgilenmez gerçeği varken. Özgün bir şeylerin peşinde koşunuz. MTV'ye dönersek; konuk sunucu Ege Çubukçu'nun Hande Yener'e asla söyleyemeyeceği, soramayacağı şeyler vardı. "Hande'cim sen Madonna'ya benzetiliyorsun, Ege Çubukçu da 50 Cent'e değil mi?" diye konuşan bir sunucudan nasıl iyi bir röportaj bekleyelim ki? Bırakın her şeyi, kendinden ismi ve soyadıyla bahseden birinden nasıl bir samimiyet bekleyebilirsiniz? Bu arada Ege Çubukçu'yu kim ne zaman 50 Cent'e benzetti ben anlayamadım. Ben daha çok Oray Eğin'e benzettim sima olarak.
MADALYA MI BEKLİYOR?
Seyirciniz daha iyisini hak etmiyor mu değerli MTV yöneticileri? Gazeteci olmayan birinin karşıdakinin her dediğine 'evet efendim' çeken birinin nasıl kaliteli bir röportaj programı yönetmesini bekliyorsunuz? Hande Yener'in elektronik müziğe geçmesi Türk halkının özlemle beklediği bir şey değil. Abartmamak lazım. Program ilerledikçe ego patlamaları yaşayıp, 'Benim müzik bilgim hepsinden iyi", "Avrupa'dan onlara kart atarım," gibi cümleler kurması, hala aynı (same-old-televole) kulvarda olduğunu gösterdi. "Değiştiysen kendin için değiştin, madalya mı bekliyorsun?" diyesim geliyor. Uzaktan müziğini dinleyip, videolarını seyreden biri olarak daha olumlu düşünürken, konuşmasını izledikten sonra çok açık ki Hande Yener'de değişim falan yok. 'Geride kalan' popçulara da çok fazla laf atmadan yoluna devam etmesini dilerim. Günün birinde sevgilisiyle ilişkisi bitip, imaj maker'ıyla arası bozulduğunda yeniden eve dönmek zorunda kalabilir. Dövmelerini sildiren 'rockçı' Sibel Tüzün gibi görmek istemeyiz kendisini yine de. Hande'nin değişim macerası için son söz: Hande için büyük, Türkiye için küçük bir adım.
Yayın tarihi: 26 Ağustos 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/26/pz/haber,1296475AE4B745A49C4E5E201F30BFAB.html
Tüm hakları saklıdır.