Aylar önce
367 tartışmaları yapılırken demiştik ki: Eğer böyle bir karar çıkarsa... Sadece
183 milletvekiline sahip bir parti Meclis'e şantaj yapabilir. "
Benim istediğim kişiyi aday göstermezseniz salona girmiyoruz " diyebilir. Dolayısıyla böyle bir dayatmayı mümkün kılan "
367 gereklidir " tezi saçmadır.
O sırada 367 tavşanını şapkasından çıkaran "
büyük hukukçu "
Sabih Kanadoğlu ne diyordu: "
Seçimlerin yenilenmesi korkusuyla partiler uzlaşma arayacaktır. "
22 Temmuz seçimleri ve şu andaki parti tavırları, Kanadoğlu'nun tezini tarumar etmiş durumda:
1) CHP, "
Meclis'e girmem de girmem " inadını devam ettiriyor. (Eğer 183 milletvekili olsaydı, görürdünüz Baykal'ın yapacaklarını!)
2) Pes etmeyen CHP, şimdilerde
MHP'yi suçluyor. "
Meclis'e girmeyin " diyor. Burada tuzu kuru olan parti AKP; güçlü ve moralli parti teşkilatı şu dönemdeki her sınava hazır. MHP ise CHP'nin kuyruğuna takılarak Meclis'e girmeyen
DP'nin başına gelenleri gördü; haklı olarak tuzaktan kaçıyor.
3) Seçim sonuçları, Kanadoğlu ve şürekasının hayalini kurduğu tipten bir "
yapay uzlaşmayı " da boşa çıkardı. İşte partiler arası zorlama bir uzlaşma olmadan da Cumhurbaşkanı seçilebilecek.
Özetlersek... Hukukun önemli bir boyutu "
öngörüdür. " Yani "
böyle yaparsak, şöyle sonuç alırız " şeklinde mantık yürütmektir. Olaylar Kanadoğlu'nu sınıfta bıraktı.
Yayın tarihi: 24 Ağustos 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/24//haber,FBAF3055797647CCAF587CBDC5501703.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.