Medyada yeni bir dönem

28 Şubat post-modern darbesi sonrası Türkiye bir alt-üst oluş yaşadı.
Darbe dönemi adeta bir yağmaya tanıklık ettik, devlet kesesinden zenginlikleri gördük.
Ancak ardından büyük bir temizlik, yeniden yapılanma yaşandı.
Başta bankalar, ardından siyasette yeni bir dönemin açılışına tanıklık ettik.
İçinde yaşadığımız dönem de medyanın yeniden yapılanma süreci olarak görülebilir.
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, SABAH Grubu'nun satış sürecinin başladığını açıkladı.
Detaylarını ekonomi sayfalarımızda okuyabilirsiniz.
SABAH, herkesin beklentisinin aksine tüm çalkantılı dönemleri yüzünün akıyla aşmayı bildi.
SABAH'a ölüm tarihi biçenler şimdi onun rekabet gücü karşısında büyük sıkıntı yaşıyor.
SABAH'ın yeni yapılanması rekabet gücünü artıracak, yayıncılıkta yeni bir dönemi açacaktır. Eleştiriyle küfür, iş takibiyle habercilik, karalamayla yorum yapma arasındaki fark iyice ortaya çıkacaktır.
Tam rekabet gücü kazanmış bir SABAH, gerek eleman yapısı, gerek gazetecilik anlayışı, gerekse liberal yapısıyla Türkiye gerçeğini en iyi okuyan gazete olarak çıkışını sürdürecektir.
Türkiye hızla değişirken başta yazılı basın olmak üzere, medyasının hiçbir şey olmamışçasına aynen kalması mümkün değildir.
Tanıklık ettiğimiz olaylar yeni bir medyanın ve medya anlayışının doğum sancılarıdır.
Demokrasiden, çokseslilikten, rekabetten, kendisinden farklı olanın öne çıkmasından rahatsız olanların bu gelişmeden hoşnut kalmayacağı kesin.
Ancak hayat bizim beğenilerimizden farklı bir çizgi izler.
Biz hoşlansak da, hoşlanmasak da sonunda kendi gerçeğini kurar, yoluna devam eder.
Biz bu anlayışla gazetecilik yapıyoruz. Beğenen olur, olmaz.
Sonuçta parayla satılan bir ürün hazırlıyoruz.
Karnemiz, her gün bizi satın alan okurlarımız tarafından günlük olarak veriliyor.
Biz doğru bir yolda olduğumuzu biliyor, buna inanıyoruz.
Halka rağmen değil, halk için bir gazete yapma uğraşı içindeyiz, bundan böyle de aynı anlayışla yolumuza devam edeceğiz.