Eşini öldürtüp lüks yaşama dalınca...

METİN Ş. Mersin'in ileri gelen işadamlarından biriydi. 1998'de evlendiği Nalan Ş. ile aralarında geçimsizlik başlamıştı. Metin Ş. 2003'te iş anlaşması için Hollanda'ya gidip döndüğünde evinde ölü bulunmuştu. 46 yaşındaki Metin Ş. lüks villasında başına keserle vurulmuş, 20 yerinden bıçaklanmıştı. Eşi kendini parçalıyor ölen kocasının ardından ağıtlar yakıyordu.

ÇOK NEŞELİYDİ
Villaya zorlama yapılmadan girilmiş olması saldırganların içeriye anahtar kullanarak girdiği şüphesi uyandırdı. Anahtarlar ise ölen işadamı dışında sadece eşinde vardı. Bu şüphelerden dolayı gözlem altına alınan Nalan Ş. sorgusu sonrası serbest bırakıldı. Cinayetin ardından Nalan Ş.'nin hareketleri çevresinin oldukça dikkatini çekmeye başladı. Cinayet günü ağlayıp sızlamasına karşın sonraki günler oldukça sakin hatta neşeliydi. Ayrıca cinayetin ardından üç gün sonra burnundan estetik ameliyat olması herkesi şüpheye düşürmüştü. Bütün bunlar peş peşe gelince Metin Ş.'nin yakınları polise giderek şüphelerini ilettiler Kuşkuları dikkate değer bulan polis, soruşturmayı Nalan Ş.'nin ilişkileri üzerine yoğunlaştırdı. Polis cep telefon kayıtlarını inceleyince Nalan Ş.'nin Kayseri'de İbrahim Ş. adlı bir kişiyle yaptığı telefon görüşmelerinin çokluğunu fark etti. Özellikle de cinayetin olduğu dönemlerde bu konuşmalar artmıştı. Bu kişi gözaltına alınarak Mersin'e getirildi. Cinayetin ardından olay yerinde bir sigara izmariti bulunmuştu. DNA incelemesinde sigara üzerindeki izlerin İbrahim Ş.'ye ait olduğu ortaya çıktı. Delil önüne konunca Şahin olayı itiraf etti. Onun itirafıyla Nalan ve Tülay K. da tutuklandılar. Ancak olayın asıl ilginç tarafı 25 yaşında ve bilgisayar mühendisliğinde öğrenci olan İbrahim Ş.'nin nasıl olup da böyle bir işe bulaştığıydı. Her şey Nalan Ş.'nin yeğeni Tülay K. ile nişanlanmasıyla başlamıştı. Sık sık Mersin'e gidip gelen İbrahim Ş. Nalan Ş. ile de yakın dostluk kurmuştu. İbrahim Ş. bundan sonrasını ifadesinde şöyle anlatıyordu: "Nalan, terk edilince mal varlığını kaybedeceğini düşünüyormuş. Bu yüzden ablasıyla bir plan yapıp cinayeti işlemem için bana yakınlık gösterdiler. Ancak 'cinayet işleyeceğiz' demiyorlar, 'Ağzını burnunu kıracağız, gözünü korkutacağız' diyorlardı. Olay günü villaya gittik. Metin Bey, anahtarla kapıyı açamayınca biriyle telefonla konuştu. Ardından pencereden içeri girmek isterken keserle başına birkaç kez vurdum. Kısa bir süre sonra Nalan ile yeğeni içeri girdi. Onlar da bıçağı alarak yerde yatan Metin Ş.'ye vurdular."