'Halkla alay eden birine yardım edilmez!'

- Siyasetçilerin acilen siyaset psikolojisi öğrenmesi gerektiğini düşünüyorsunuz. Tam olarak nasıl bir şeyden söz ediyorsunuz?
- Sorumluluk taşıyorlar; dış ilişkilerde güçlü olmalılar. Başka ülke kültürlerine olduğu kadar psikolojik yönelişlere de uygun siyaset geliştirmeliler. O zaman bizim haklı davalarımızı savunabilirler. Türkiye'nin adını 'Hindi-Turkey' olmaktan kurtaracak kişi iyi bir devlet adamı olacaktır. Türkiye'ye Türkiye demek o kadar zor mu? Bunu değiştirememek zayıflık değil mi? Kendileri öğrenemiyorlar ise eğitim alabilirler.

- Mesela susuzluktan kırılan halka "Annenizin evine gidin ya da ayağınıza kova koyup yıkanın," gibi tavsiyelerde bulunan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'na nasıl bir yardımda bulunulabilir?
- Halkla alay eden, gayri ciddi birine yardım edilmez! Bu mevkide olan insanların otokontrolünün olması gerekir yüzde 100! Sorumluluğu olmayan biri istediği gibi davranabilir, bu kimsenin hayatına etki etmez ama başkalarının yaşama uyumuna etki eden bir mevkideysen otokontrolün olmalı.

- Herhangi bir siyasetçiyle çalıştınız mı peki?
- Evet, ama isim veremem, bu gizlidir.

- Sizce siyaset psikoloğuna en ihtiyaç duyan siyaset adamı kim?
- En çok gaf yapanlar...

- "Kitabımda yazılanlar sadece beni bağlar," derken neyi kastediyorsunuz?
- Psikolojiyle hiç uğraşmadığı ve gayret edip bir satır yazmadığı halde, on saat tek bir kelimenin, terimin tartışmasını yapanları zahmetten kurtarmak için "Sadece beni bağlar," dedim. Örneğin, hasta yaklaşımları çok hassas konulardır, her vakaya aynı tavırda yaklaşamazsınız. Her hastada ve hastalıkta iki kere iki dört etmez.