Faizin düşmesini bekliyorduk şimdi yükselecek

* Dalgalanma bankacılığa nasıl yansıyacak? Bankacılık sektörü hiç tereddütsüz bu döneme çok güçlü bir sermaye ve sermayedar yapısıyla giriyor. Sektörün zaten risk yönetimi oldukça konservatif. Ne geçen ne bugünkü dalgalanmalarda bankacılığa ilişkin tereddüt yaşanmadı, yaşanmayacakta... Bu dönemde de finansman bulmaya eskisi kadar iyi şartlarda olmasa bile devam edeceğiz. Bankalar yeni hükümetin kurulmasıyla birlikte faizin düşmesini bekliyordu. Oysa şimdi derhal çıkacağını düşünüyoruz. Bu da başka konut kredileri olmak üzere kredilerin maliyetini artıracak.

* Türkiye bu dalgaya karşı ne yapabilir? Tsunami başladığı yerde değil ama ulaştığı yerde tahribat yapar. Bu dalga zengin ülkelerden başladı ama en çok en fakir ülkeleri etkiliyor ve etkileyecek. Dolasıyla gelişmekte olan ve geri kalmış ülkeler bu dalgaya karşı politika oluşturulmasında çok talepkar olmalı. Biz Türkiye olarak uluslararası platformlarda bu isteği zaman zaman ortaya koyduk. Özellikle Avrupa Birliği ve IMF nezdinde dalgalanmanın bizim gibi ülkelere etkisini sürekli anlatarak fikir geliştirmeliyiz. En çok etkilenen taraflardan biri olarak yeni düzenlemeler kurulmasını istemeliyiz. Yapısal reformları da gerçekleştirmeliyiz. Ancak önce kontrolümüzdeki unsurları iyi yönetmeliyiz. Kendi kendimize bir de kredibilite problemi yaratmamalıyız. 2007'yi siyasi istikrar arayışıyla geçirdik. Diğer yandan bu kadar önemli para girişinin sağlandığı bir dönemde dahi bunun işleyişini sağlayacak bir yasa çkaramadık.