ABD kaynaklı mortgage krizinin küresel piyasalarda yarattığı tedirginlikle borsa yüzde 6.79 oranında düşerek 44 bin 473 puandan kapandı.
*Dolar bankalararası piyasada 1.41 YTL'yi gördü.
*6 Mayıs 2009 vadeli bugün valörlü tahvilin bileşik faizi yüzde 18,75'e çıktı.*ABD'DEN ASYA'YA KRİZİN YOLCULUĞU *CANLI BORSA İLE PİYASA VERİLERİNE ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ İMKB BİLEŞİK ENDEKSİ YÜZDE 6.79 DÜŞTÜ
Global piyasalarda likidite sıkışıklığı tedirginliğiyle dünya borsalarındaki hızlı satışları izleyerek ikinci seans başında kayıpları yüzde 9'u aşan İMKB gün sonunda yurtdışındaki toparlanmaya bağlı yeniden 44,473.30 puana yükselerek kayıplarını azalttı ve düne göre yüzde 6.79 değer kaybetmiş oldu.
MART'TAN BU YANA EN DÜŞÜK SEVİYE
İMKB Ulusal 100 Mart sonundan bu yana en düşük seviyelerini görerek 43,291.42 puana kadar geriledi.
"ÇOK CİDDİ LİKİDİTE SIKIŞIKLIĞI VAR"
EFG İstanbul Strateji Direktörü Hüseyin Kelezoğlu,
"(Nereye kadar düşeceğini) bilen kimse yok. Dışarıda ne olup bittiğine baktığımızda, fonlarla konuştuğumuzda çok ciddi tedirgin oluyoruz çünkü çok ciddi likidite sıkışıklığı var" dedi.
"2006'DA YAŞANANDAN DAHA VAHİM DURUM"
Kelezoğlu,
"Merkez bankalarının piyasaya likidite enjekte etmesi veya potansiyel faiz indirimleri durumu ne kadar çözebilir ondan emin değiliz, belki biraz rakamları iyileştirebilir, kanamayı durdurabilir ama düzelir mi emin değilim, çok ciddi bir durum olduğunu 2006'da yaşadığımızdan daha vahim olduğunu düşünüyoruz" diye ekledi.
En yüksek hacimli hisselerden İş Bankası yüzde 4.92, Garanti Bankası yüzde 7.05, Yapı Kredi Bankası yüzde 6.11 aşağıda hareket ediyordu.İşlem hacmi 2.25 milyar YTL ile dünkü 1.66 milyar YTL'ye göre yüzde 35 arttı.
"FAİZ ARTIŞINA GİDİLEBİLİR"
Durumun 2006'daki çalkantıdan daha ciddi olmasına rağmen yüksek faiz oranlarının kısmen destek sağladığını belirten Kelezoğlu, doların 1.5-1.6 YTL aralığına çıkması halinde Merkez Bankası'nın faiz indirimi yapmayacağını, 1.6'nın üzerinde ise faiz artışına bile gidebileceğini belirtti.
DOLAR 1.41 YTL SEVİYESİNİ GÖRDÜ
Türkiye'den de büyük çaplı fonların çıkmaya başlaması sonucunda dolar/YTL paritesi düne göre yüzde 5'in üzerinde yükselerek, 1.41 seviyesini kırdıktan sonra 1.4 civarında seyrediyor.
Dolar yen karşısında yüzde 2 düşüşle 114 yenin altını gördü ve son olarak 114.24/26 yen seviyelerindeydi.
Merkez Bankası gösterge dolar kurunu 1.3826/1.3893 YTL, euro kurunu 1.8548/1.8637 YTL, pariteyi de 1.3415 olarak açıkladı.
"SATIŞLAR PANİK HALİNDE"
Ekinciler Yatırım analisti Selçuk Çekinmez, "
Satışlar panik halinde, artık bir global likidite sıkışıklığı sorunu var. Bunu kısa vadeli atlatılacak bir olay olarak görmüyoruz. Ayrıca Türkiye'nin ekstra olarak bir de cumhurbaşkanlığı konusu var" dedi.
ASYA BORSALARINDA KAYIPLAR
ABD kaynaklı yüksek riskli tutsat (mortgage) krizi ve bunun küresel mali piyasalara olası etkilerinin yarattığı kaygılar, Asya borsalarında değer kaybı yaşanmasına neden oluyor.
Tokyo Borsasında Nikkei Endeksi, düne göre günü yüzde 2 kayıpla
kapatırken, Güney Kore Borsası yüzde 6,9 düşerek Mayıs ayından bu yana en düşük seviyesine geldi.
Hong Kong'ta Hang Seng Endeksi yüzde 3,7, Yeni Zelanda NZX-50 Endeksi yüzde 1,2, Avustralya S&P/ASX200 Endeksi ise yüzde 1,3 oranında değer kaybetti.
Filipinler Borsası günü yüzde 6 kayıpla kapatırken, Endonezya'da
borsanın kaybı yüzde 6'dan da fazla oldu. Tayvan Borsası yüzde 4,6 değer kaybıyla günü tamamladı. Açılışın hemen ardından Singapur'da borsa yüzde 3,7, Hindistan'da yüzde 4 düştü.
AVRUPA BORSALARINDA SERT DÜŞÜŞLERAvrupa borsalarında da global kredi kaygıları ile sert kayıplar yaşandı. Londra'da FTSE 100 Endeksi yüzde 3.1 düşerken, Fransa'da CAC-40 Endeksi yüzde 2.8, Almanya'da DAx Endeksi yüzde 2.7 oranında düştü.
"YTL'DEN DÖVİZE GEÇİŞ VAR"
Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, dövizdeki yükselişle ilgili olarak, ''
yabancılarda YTL'den dövize geçiş var, yerliler bu yükselişi satış fırsatı olarak kullanıyor'' dedi.
Yıldırımtürk, dövizdeki hareketliliğin tamamen dış piyasalardan kaynaklandığını söyledi.Yıldırımtürk, '
'Dün ABD piyasaları bozulunca bizde de yansımaları Borsada görüldü. Yoğun satışların olduğu seans yaşadık'' dedi.
Yabancılarda YTL'den dövize doğru geçiş olduğunu söyleyen Yıldırımtürk, yerlilerin ise bu yükselişi satış fırsatı olarak kullandıklarını belirtti.
Borsadan çıkanların hepsinin dövize kaydığını söylemenin de yanlış olacağını ifade eden Yıldırımtürk, yüksek faizden istifade etmek isteyenlerin de buraya yöneldiğini belirtti.
Yıldırımtürk, ay sonuna kadar sürecin devam etmesini beklediğini dile getirdi.
GARANTİ BANKASI: YABANCILAR DÖVİZ TOPLUYOR
Garanti Döviz Masası Sorumlusu Hakan Kuyumcuoğlu, piyasalardaki gelişmelerle ilgili, ''
Büyük yabancı bankaların Türk bankalarına gelip döviz depo aldıklarını duyuyoruz. Bu tarihte duyulmamış bir şey'' dedi.
2001 KRİZİNDE YAŞANAN LİKİDİTE ÇEKİLMESİ GİBİKuyumcuoğlu, 2001 krizinde olan bankalar arası piyasadaki likidite çekilmesini şu anda yabancı bankaların yaşadığını ifade ederek, yabancı bankaların, bunu kendi aralarında yaşadıkları için buldukları her türlü likiditeyi taraflarına çekmek istediklerini söyledi.
Büyük fonların Türkiye'deki risklerini bertaraf edip çıkmak istediğini belirten Kuyumcuoğlu, şunları kaydetti:
''
Bu hareketin devamı gelebilir. Çünkü bu global bir şey. Büyük yabancı bankaların Türkiye'de yatırım yapan fonları, kendi ülkelerinde fon ve döviz bulamıyorlar. Burada bulunca da Türkiye'den çıkıyorlar. Hatta büyük yabancı bankaların Türk bankalarına gelip döviz depo aldıklarını duyuyoruz. Bu tarihte duyulmamış bir şey. Çok büyük bankaların çok büyük fonlarının zor durumda olduğunu duyuyoruz.''
Kuyumcuoğlu, yabancı fonların kredi bulamadığına dikkat çekerek, ''
Burada işler biraz daha çetinleşebilir diye düşünüyoruz. Bugün müşteri tarafı zayıf olduğu için çok hızlı bir şekilde yukarı doğru gittiğini gördük. Yurt dışına bakıyoruz. ABD borsası bugün de bir eksi ile kapatırsa dolarda 1,4000-1,5000'leri konuşmanın zamanı gelecek'' diye konuştu.
Hakan Kuyumcuoğlu, dövizde başlayan hareketin faize yansımadığını, ancak faiz tarafına yansımasını kısa vadede beklediklerini kaydetti.
"FİNANSAL DALGALANMA OLARAK BAKMAK LAZIM"
Fortisbank Başekonomisti Haluk Bürümcekçi, piyasalardaki gelişmelere ilişkin olarak, ''
Finansal göstergelerde olumsuzluk olabilir ama buna kriz demek için ekonomilerin resesyona doğru geçmeleri gerekir. Şu anda sadece bir finansal dalgalanma olarak bakmak lazım'' dedi.
Bürümcekçi, piyasalarda yaşanan gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada, Temmuz ayının ikinci yarısından itibaren gelişmiş ülkelerde yaşanan gelişmelerin, gelişmekte olan piyasalara yansımalarının bu haftaya kadar sınırlı olduğunu hatırlattı.
Daha önceki satış döneminde, gelişmekte olan piyasalar zarar görmediği için, bu pozisyon değişiminin buralara ulaştığında daha büyük bir yüklenmeyi getirdiğini belirten Bürümcekçi, ''
Oyuncular tarafından bakarsak, daha önce çok fazla bir değer kaybı olmadığı için, daha fazla yüklenebiliyorlar'' dedi.
"DALGALANMA SÜRECEK"Zaman zaman günlük toparlanmalar olsa da borsadaki dalgalanmanın devam edeceği görüşünü aktaran Bürümcekçi, şöyle devam etti:
''
YTL açısından da değer kaybının devam etme potansiyeli var, ama Türkiye'deki bireylerin de yüksek döviz mevduat hesapları olduğunu ve bu tür sert sıçramalarda bunları bozdurmaya çalıştıklarını da biliyoruz. Bunlar zaman zaman devreye girip hareketleri yumuşatabilir ama şu anda eldeki bilgilerle bu dalgalanmanın devam edeceğini en azından kısa vadede söyleyebiliriz.''
Bürümcekçi, daha uzun vade için piyasalardaki hareketlerin ekonomilerde de bir durgunluk getirip getirmeyeceğine bakmak gerektiğini, böyle bir yansıma olmadan bu hareketlerin kalıcı olarak bütün trendleri değiştirdiğinin söylenemeyeceğini kaydetti.
Bürümcekçi, ''
Finansal göstergelerde olumsuzluk olabilir ama buna kriz demek için ekonomilerin resesyona doğru geçmeleri gerekir. Şu anda sadece bir finansal dalgalanma olarak bakmak lazım. Bu etki reel ekonomide de yansırsa, o zaman kriz denir'' görüşünü aktardı.
Türkiye'deki cumhurbaşkanlığı sürecinin şu andaki dalgalanmada bir etkisi olmadığını ifade eden Bürümcekçi, bu konuda gerginliklerin tekrar su yüzüne çıkması durumunda Türkiye'nin daha zayıf bir pozisyonda bulunacağını belirterek, ''
Eğer süreçte gerginliği artıracak gelişmeler olursa, bizim daha olumsuz etkilenmeye başlayacağımız doğrudur'' dedi.
"TAŞLARIN YERİNE OTURMASI BEKLENMELİ"
İş Yatırım Yurtiçi Piyasalar Müdürü Yiğit Arıkök de dışarıdaki durumun netleşmemesi nedeniyle yurt içi piyasalarda da belirsizlikler
bulunduğunu söyledi.
Bugüne kadar Türkiye'nin yurt dışındaki genel olumlu havadan etkilendiğini anımsatan Arıkök, ''Türkiye dışarıdaki havanın iyi yansımasını gördüyse, kötü yansımasını da görecektir'' yorumunu yaptı.
Piyasada bu noktada taşların yerine oturmasının beklenmesi gerektiğini belirten Arıkök, FED'in ve Avrupa Merkez Bankası'nın tavrının
izlenebileceğini söyledi.
Gidişatın bugünden kestirilemeyeceğini ifade eden Arıkök, ''Yurt dışındaki dalgalanmadan Türkiye'nin yara almayacağını düşünmek maalesef yanlış olur'' dedi.
"SEÇİM SÜRECİ DE RİSK UNSURU"Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin de bir risk unsuru olduğunun altını çizen Arıkök, ancak asıl olayın yurt dışındaki çalkalanmalara bağlı olduğunu söyledi.Merkez Bankası'nın faizleri indirmeyerek doğru bir tavır izlediği görüşünü aktaran Arıkök, şu anda bekleme zamanına gelindiğini kaydetti.
" HASSAS BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ"
A Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Murat Salar, piyasalardaki son duruma ilişkin ''
Çok hassas bir süreçten geçiyoruz. Sürecin çok iyi yönetilmesi lazım'' dedi.Salar, piyasalardaki gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada, yurt dışında genel anlamda trendin bozulduğunun teyit edildiğini, artık farklı bir boyuta geçildiğini söyledi.
Tedirginliğin son derece arttığına işaret eden Salar, ''
Asıl unsur, piyasa şuan hasarın ne kadar olduğuna vakıf değil. Rakam bilinse bu kadar tedirgin olunmaz'' yorumunu yaptı.
Yurt dışı piyasaların çok kısa vadede düzelmeyeceğinin kesin olduğunu dile getiren Salar, FED tarafından alınacak kararın bu süreçte önem taşıdığını, buradan yeni bir açılım beklendiğini anlattı.
"DIŞARIDA AKAN KANI DURDURMAK ÇOK ZOR"Global piyasalardaki gelişmelerin içeride de etkilerinin görüldüğünü belirten Salar, Cumhurbaşkanlığı seçim süreciyle ilgili beklentilerin sonuçsuz kalmasının da piyasalar tarafından fiyatlandığını kaydetti.'
'Dışarıdaki akan kanı durdurmak çok zor'' diyen Salar, bu noktada Türkiye'nin yapabileceği fazla bir şey olmadığını söyledi.
Bu sürecin çok iyi yönetilmesi gerektiğini dile getiren Salar, şunları kaydetti: ''
Piyasaya iyi mesajların verilmesi lazım. Yeni hükümete bu konuda çok ciddi görevler düşüyor. Mali disiplinin devam edeceği, yapısal reformların süreceğine dair mesajlara ihtiyaç var. Dışarıdaki kan kaybı nerede ve nasıl durur bunu tahmin etmek çok zor. Çok hassas bir süreçten geçiyoruz. Sürecin çok iyi yönetilmesi lazım. Bu durumun daha önceki dalgalardan farklı bir boyutu var, riskin büyüklüğüne vakıf olunamaması en büyük problem. Yarın bir gün hiç beklenmeyen bir yerden büyük bir fonun kapanması ile ilgili haberler gelebilir. O yüzden içeride yeni bir risk eklenmemesi gerekiyor. Artık hataları kamufle edebilecek likidite yok.''
Yaşanan sürecin
artık bir düzeltme hareketi boyutunu aştığını anlatan Salar, risk alma iştahının düştüğünün altını çizdi.''
Dibi gördüğümüzden emin değilim'' yorumunu yapan Salar, bu sürecin iyi yönetilmesi gerektiği görüşünü yineledi.
SABAH İNTERNET