kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 15 Ağustos 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

"Gül'ün özü sözü birdir"

Yeni Haber
Başbakan Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili olarak, "Gül, Cumhurbaşkanlığı için ideal bir adaydır.Adayımız Gül'e inanıyor ve güveniyoruz. Gül görevlerini başarı ile yürüttü. Milletimizin tümünü temsil edeceğinden şüphe duyulmamalı. Adullah Gül'ün özü ve sözü birdir" dedi.

*Yeni kabine listesini yarın Cumhurbaşkanı'na sunacağım
* CHP'yi eleştiren Erdoğan: Yüzde 47 oy alan partiye randevu vermezseniz uzlaşma olmaz.
*Devlet bakanlıklarında iki bakanlık artırmayı düşünüyoruz.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'den cumhurbaşkanı adayı Kayseri Milletvekili Abdullah Gül'e inandıklarını ve güvendiklerini söyledi.

Erdoğan, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından parti genel merkezinde toplantıya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Toplantıda, Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin son gelişmeleri değerlendirdiklerini belirten Erdoğan, şunları söyledi:

''22 temmuz genel seçimlerini nasıl olgunlukla tamamladıysak, Cumhurbaşkanlığı seçimini de aynı demokratik nezaket ve olgunlukla
tamamlayacağız.AK Parti olarak başından beri bu konuda azami gayret ve özeni gösterdik, gösteriyoruz. Adayımız Sayın Abdullah Gül'e inanıyoruz ve güveniyoruz. Abdullah Gül kardeşim bilgisi, tecrübesi, donanımı, kariyeri, karizması, içerde ve dışarda gördüğü itibar ve hüsnü kabul ile bu yüce makamı layıkıyla temsil edecek devlet adamıdır. Anayasamızda belirtilen nitelikleri taşımanın yanı sıra kişisel özellikleriyle cumhurbaşkanlığı için ideal bir adaydır. Geçmişte başbakanlık dahil birçok önemli görevlerde bulundu. Gerek yurt içinde üstlendiği bakanlık görevleri gerek yurt dışındaki Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu'ndaki görevlerini başarıyla yürütmüş, ülkemize milletimize büyük hizmetlerde bulunmuştur. Seçildiği takdirde kendisine destek verenler kadar
vermeyenleri de kucaklayacağından, tarafsızlık ilkesine uygun olarak hiçbir ayrıma gitmeksizin tüm fertleri bir ve bütün olarak temsil edeceğinden kimse şüphe duymamalıdır.''


Erdoğan, Gül'ün milletin güvenini kazandığını belirterek, "büyük bir hüsn-ü kabul görmüştür" dedi ve "Birlik ve beraberliğimizi her şeyin üstünde tutmak durumundayız" diye konuştu.

Gül'ün geçmişteki deneyimileri ve birikimleriyle Cumhurbaşkanlığı için "ideal aday" olduğunu söyleyen Erdoğan, Gül'ün seçilmesi halinde tarafsızlık ilkesiyle her kesmi kucaklıyacağına inandığını söyledi. Gül'ün adaylığı konusunda yurtiçi ve yurtdışından destek ve takdir aldıklarını belirten Erdoğan, "Gül'ün, özü sözü birdir" ifadesini kullandı.

UZLAŞMA ÇAĞRISI

Erdoğan, Türkiye'nin bugünkü durumunu "pistin ucuna kadar gelmiş ve kalkmak üzere olan bir jet uçağına benzeterek, ortak hedeflere ulaşmak için uzlaşma çağrısı yaptı.

"Cumhuriyetin ortak değerleri, milli hassasiyetlerimiz ve ortak hedeflerimize ulaşmak için büyük uzlaşma sağlamamız lazım" diyen Erdoğan, "bunu engellemek isteyenler en büyük kötülüğü yaparlar" dedi. Erdoğan, "Hızımızı yavaşlatacak tek şey toplumsal barışımız zayıflatmak huzur ve istikrarımızı bozmaktır" dedi.

Erdoğan, "Siyasi aktörler milletin verdiği yetki kadar söz sahibi olabilir bundan fazlasını ya da azını istemek milletin iradesine rağmen hareket etmek demektir"


''YENİ KABİNEYİ YARIN CUMHURBAŞKANIMIZA SUNACAĞIM''

Erdoğan, 60. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin Bakanlar Kurulu listesini yarın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e sunacağını bildirdi.
Erdoğan, partisinin Merkez Yürütme Kurlu (MYK) toplantısının ardından AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, şunları kaydetti:

''Bununla ilgili olarak ben de istişarelerimi yapıyorum. 59. dönemdeki eksiklerimiz nelerdi ve bu eksiklerimizi bu dönemde nasıl
doldurabiliriz, hangi isimlerle doldurabiliriz? Bu konuda müzakerelerimi yaparken, benim için önemi hiçbir zaman ihmal edilmeyecek olan Merkez Yürütme Kurulum ile de bugün görüşmelerimizi yaptık.

MYK'daki arkadaşlarımın hepsinin tek tek kanaatini aldım ve bu kanaatleri de bugün yarın değerlendirip Sayın Cumhurbaşkanımıza çıkarken de bu şekilde oluşan listemi, kendilerine, zat-ı devletlerine takdim edeceğim.Temennim odur ki yeni hazırlayacağımız listeyle oluşan kabine, inşallah 60. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak ülkemize, milletimize çok daha farklı, çok daha atak bir hükümet olarak hizmet verir ve farklı bir tecrübeye de sahip olan bu kabinemiz, inanıyorum ki ülkemizi o beklediğimiz sıçramayı gerçekleştirmek suretiyle muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmada artık, fersah fersah o beklediğimiz adımları da atar. Ben hayırlı olsun diyorum.''

"GÖKÇEK KESİNTİ YAPARAK HATA YAPTI"

Ankara'da yaşanan su sıkıntısına ilişkin soruyu yanıtlarken de Erdoğan, burada stratejik bir yanlışın yapıldığını söyledi. ''Duruma el koymak'' gibi bir değerlendirmenin yanlış olacağını belirten Erdoğan, bir belediyeci olarak, aslında Ankara'nın su sıkıntısı olmadığını düşündüğünü ifade etti.

Geleceğe yönelik dünyadaki kuraklık sürecinin sürmesi halinde bunun altından kalkmanın, belediye başkanı ya da devletin anında halledeceği bir iş olmadığını belirten Erdoğan, ''Sayın Gökçek ile oturduk, konuştuk. Bütün rezervleri kendisinden istedim. Asgari 4-5 aylık, şu anda Ankara'nın su rezervi var. Yani burada belki de kesinti uygulamasına girilmemiş olsa bu panikleme olmayacaktı. İşte bunu tabii Melih Bey de kabul etti. Yani 'orada bir hata yaptık' dedi'' şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, su konusunda ilgililerle bir zirve yapmayı planladığını kaydetti.

"ATATÜRK'ÜN EŞİ VE ANNESİ DE BAŞÖRTÜLÜYDÜ"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,''Cumhuriyetimizin 1. Cumhurbaşkanı Atatürk'ün eşine de bak, annesine de bak, eğer örnek alacaksan. Türkiye Cumhuriyeti'nin 1. cumhurbaşkanı'nın eşi nasıl giyiniyordu? Ona bakarsın o da size bir ders olur. Öyle zannediyorum ki herhangi bir yanlış söz konusu değildir'' dedi.

AK Parti MYK toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, ''Konuşmanızda toplumsal uzlaşıdan bahsettiniz. Cumhurbaşkanlığı süreci de dikkate alındığında bunun bozulması yönünde endişeniz var mı'' sorusu üzerine, bu ifadeyi genel anlamda söylediğini ifade etti.

İçeride bir enerji kaybına uğranılmaması gerektiğini belirten Erdoğan, ''Yani bir yerde kaçak olmaması lazım. Bütün enerjimizi biz dışarıya verelim. Yatırıma, üretime, istihdama harcayalım'' dedi. İhracatta 100 milyar dolara yaklaşıldığını, enflasyonun daha da düşeceğini anlatan Erdoğan, bunların ileri demokrasiyle olabileceğini söyledi.

Erdoğan, şöyle konuştu: ''Birbirimize karşı olan güvenimiz, inancımız, birbirimizi hırpalama yerine destek vermemiz, dayanışma içinde olmamız... İnanıyorum ki, bu süreci güçlendirecektir ama yapılmayan şeyler yapılıyormuş gibi anlatılarak, gösterilerek... Eğer milletinin, hükümetine veya devletine güvenini sarsacak olursak, o zaman ülkemizde özgüveni, Allah göstermesin, hırpalar ki... Bu tabii ki Türkiye'nin geleceğine yönelik yapılan en büyük yanlış olur. Bunu yapmayacağız. Birbirimize inanacağız, güveneceğiz ve diyelim ki biz göreve geldiğimizde borsa 10 bindeyse bir ara 58 bini yakaladık. İnanıyorum ki, o çıta artık aşağıya düşmez.''Başbakan Erdoğan, ''Tüm siyasi partiler milletten aldığı yetkiyi TBMM çatısı altında kullanmalıdır' dediniz. Bu konuda bir kaygınız mı var?'' sorusuna, ''Yani bir şey söyleyeceksen orada söylenmeli. Çünkü, millet, vekiline bir görev veriyor, 'git TBMM'de çalış' diyor. Ben meydanlarda şunu söyledim; 'bir doktorun görevi hastaneye gelip hastasına gerekli olan şifa elini uzatmasıdır. Bir öğretmenin görevi okula gidip öğrenci yetiştirmesidir. Milletvekilinin görevi de parlamentoya gelip yasa çıkarmaktır. Eğer oraya gelmezseniz halkın size verdiği yetkiye ihanet etmiş olursunuz.' Açıkçası bu...''

BAŞÖRTÜSÜ KONUSU

Recep Tayyip Erdoğan, ''Abdullah Gül'ün seçilmesi toplumda gerginliğe sebep olur iddiaları genelde Sayın Gül'ün eşinin başörtüsü üzerinden seslendiriliyor. Sizce Hayrünisa Hanım'ın başörtüsü bir gerginliğe sebep olur mu?'' sorusuna şu karşılığı verdi: ''Bir defa şunu net, açık ortaya koyalım. Biz bir hukuk devletinde yaşıyoruz. Bizim bir Anayasamız var, yasalarımız var. Bu ülkede özgürlükler var. Bu özgürlükler içinde düşünce özgürlüğü var, din, vicdan özgürlüğü var, eğitim, teşebbüs, örgütlenme özgürlüğü var. Bütün bu özgürlükler anayasa'nın teminatı altındadır ve kimse, ne bir bayanın ne bir erkeğin giyim kuşamını kendi arzusuna göre şekillendirir. Her bayanın bu bireysel tercihidir. Bu bireysel tercihe de herkesin saygı duyması gerekir. Eğer siz bir bayanın bireysel tercihine saygı duymaz, onun üzerinde spekülasyonlar yaparsanız bir defa kadın hakları noktasında kusura bakmayın o bayana haksızlık yapmış olursunuz. Yani bir bayan nasıl ki başını açma hakkına sahipse bir başka bayan da başını örtme hakkına sahiptir. Ona da kimse müdahale edemez. Kaldı ki, bir cumhurbaşkanı, başbakan, milletvekili veya bakanın eşlerinin nasıl olacağına yönelik olarak Anayasamız, yasalarımız bütün uygulamalarımız hepsi ortadadır. İşte bütün bunların hepsi, maalesef, az önce de ifade ettim; huzursuzluk tohumu ekmek isteyenlerin çabası ve gayretidir. Bunları bırakalım bir kenara. Bizim işimiz bu olmamalı. Yeri geldiği zaman 'anam benim böyle giyinir, teyzem böyle giyiniyor, şu şöyle giyiniyor' diye söylüyorsunuz. Niye bunu söylüyorsun, söylemene gerek yok ki. Madem ki annenin, ninenin böyle giyinmesinden memnunsun o zaman kalkıp bunu gündeme getirme. Cumhuriyetimizin 1. Cumhurbaşkanı Atatürk'ün eşine de bak, annesine de bak, eğer örnek alacaksan. Türkiye Cumhuriyeti'nin 1. Cumhurbaşkanı'nın eşi nasıl giyiniyordu? Ona bakarsın o da size bir ders olur. Öyle zannediyorum ki, herhangi bir yanlış söz konusu değildir. Bütün mesele ülkemize hizmet yarışıdır. Milletimize hizmet yarışıdır. Bunu başarmamız şart. Birbirimizi seveceğiz, birbirimize saygılı olacağız, el ele omuz omuza vereceğiz ve Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkaracağız. Hedef bu...''

Başbakan Erdoğan, bir soru üzerine, bugün Şampiyonlar Ligi ön ele maçlarını oynayacak Fenerbahçe ve Beşiktaş'a, yarın UEFA kupasında mücadele edecek Kayseri Erciyesspor ve Galatasaray futbol takımlarına da başarı diledi.