Evlendiğimi bir yıl ailemden sakladım

* Bütün tiyatro peşinde. Adam yakışıklı, karizmatik, çapkın. Boşanıyor ve sizinle evleniyor. Nasıl becerdiniz? -Şeref Gürsoy bizimkinin yaptığı çapkınlıkları bana anlatınca onun da doldurmasıyla bir mektup yazdım. Mektubu "Ben senin gibi 40 tane bulurum sen benim gibi bir tane bulamazsın" diye bitirdim. Cebeci'de bir ağaç vardır, oraya çıkıp oturuyorum geceleri. Bir gece üzerimde gecelik, ayağımda terlikler yine ağaçtayım, bir araba yanaştı. Şeref Gürsoy ile Cüneyt. Hadi gel konuşalım dediler. Atladım arabaya. Gürsoy dedi ki "Sana ağırdan sat kendini dedim, yalınayak koşuyorsun adama"

* Ne zaman evlendiniz? -Buluşmadan birkaç gün sonra. Kimseye söylemedik. Ailem bile yaklaşık bir yıl sonra öğrendi. Babam istemiyordu Cüneyt'i.

* Beraber oldunuz mu? -Eli elime değmedi uzun bir süre. Cesaret edemezdi çünkü ben ailemle yaşıyordum. Üstelik benimle beraber olmaya ihtiyacı yoktu ki!

* Aileniz ne yaptı duyunca? -Babam birkaç gün konuşmadı. Tiyatro şoka girdi. Ben de ikili oynayanlarla eğlendim. Örneğin "Onlar asla evlenemezler" diyen bir tanesini nikâh şahidi yapmıştım.

* Kim o? -Müşerref Hekimoğlu.

* Siz de az değilsiniz hani! -Değilim. Ben hayatımda kimsenin arkasından öyle ya da böyle konuşmadım. Kıskananları kendi haline bırakacaksın, kendilerini yer bitirirler. Zaman geçtikçe Cüneyt'in ilk karısını bile tiyatroda kollayan ben oldum.

* Karısı kenara çekildi. Ya sevgilileri? -Onlar çok dedikodu yaptılar ama sadece sözde kaldı. Ama ben ne bunlardan ötürü ne de başka şeyler dolayısıyla kocama hiç hırlamadım. Dırdırlanmadım.

* Sizi aldattığınızdan şüphelenmediniz mi? -Hayır. Bir kere hiç vakti yoktu, dört nala çalışıyorduk. Hep beraberdik. Ajanlık yapmama gerek yoktu ortada çok muhbir vardı!