Birand ve hayal kırıklığı

Meslek hayatım boyunca Mehmet Ali ağabey (Birand) ile defalarca karşı karşıya geldik.
Kopenhag, Brüksel, Burgenstock, Beyaz Saray, Kıbrıs ve bir sürü yerde, bazen o, bazen ben birbirimize haber atlattık.
Birand'a kızdığım, saygı duyduğum, nispet yaptığım bir sürü zaman oldu ama cuma günü ilk kez hayal kırıklığı duygusunu yaşadım.
Posta'daki köşesinde " laikliğin gerçek teminatının Avrupa Birliği olacağına inanıyorum " diye yazmış Birand.
Bu tam da " yok devenin pabucu " denilecek bir cümle.
Avrupa Birliği'nin böyle bir gücü yok ve asla olmayacak.
İstenmeyen bir siyasi gelişme karşısında Brüksel'in tek yapabileceği şey üye ülkenin haklarını askıya almak ya da üye adayı ülkenin müzakere sürecini durdurmaktır. Avusturya'da aşırı milliyetçi Heider seçimi kazandığında olan üyeliğin askıya alınmasıydı. Türkiye zaten AB üyesi değil.
Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye karşı en büyük yaptırımı müzakere sürecini durdurmak ki zaten Kıbrıs nedeniyle bir sürü başlık askıda...
Avrupa Birliği ordularının darbe yapma ve radyoda Hasan Mutlucan yerine Beethoven'ın 9. senfonisini çalma olanağı olmadığına göre Birand'ın fikri hükümsüzdür.
Avrupa Birliği laikliğe teminat olabilirse, edilen yağmur dualarının tutacağının teminatı da olabilir...
Birand isterse laiklik ve Avrupa Birliği'ni koyu Katolik Polonya üzerinden de tartışırız...