Deniz DERİNSU: Tedbir iyidir

Sezon açılalı 35 gündür adım adım Fenerbahçe'yleyiz. Yıllardır olduğu gibi. Her idman, her maç, basına açık her aktivite... Sezon öncesi bizlere sorulan klasik sorudur: "Takım bu sene nasıl?" Elimizden geldiğince haberlerimizle ifade etmeye çalışırız. Bugünlerde bir soru daha var bize yöneltilen: " Bu kadar Brezilyalı sorun olur mu? "
Futbolculuklarını, teknik uzmanlara bırakalım. Ayrılanlardan Ümit, Tuncay ve Rüştü F.Bahçe'nin yıllardır denge unsuru isimleriydiler. Artık yoklar. Yabancı akımı da sürekli Brezilya taraflarından esiyor. Tek tek bakıldığında hepsi kaliteli, sevecen isimler. Ama bir araya geldiklerinde sorun olup olmayacakları şimdilik soru işareti olsa da tedbirde fayda var. Hele Avusturya kampında " Koşun, Carlos geliyor " diyerek gazetecilere takılan futbolcuları gördükten sonra... Şakanın altında yatanı da hepimiz biliriz.
Ülkesindeki bir takımın oyuncusunu düşünün. Kaptanı yabancı seçiliyor. Kaptanın ülkesinden 5 isim daha var. Onlara yakın bir Uruguaylı ve diğer yabancılar. Yine kaptanın ülkesinden bir hoca ile yardımcıları... Korkulan bir sıkıntı olursa çok da şaşmamak gerek.
Karamsar bir tabloya gerek de olmayabilir. F.Bahçeli her futbolcunun istediği işci-patron, yedek-as ayrımı yapılmaksızın aynı seviyede çalışmak. Bir de ücret politikasında eşitliğe yaklaşılırsa problem yok demektir.

KÖTÜ SONUÇLAR ALINIRSA!
Neler mi görüyoruz... Roberto Carlos, çok farklı, herkese eşit. Neşeli, sıcak. Futbolda hazmetmediği kalmamış. Artık işini iyi yapıp keyif almaya bakıyor. Aurelio, Brezilyalılar'a yakın gözükse de pasaportu gibi sanki içten de bizden biri olmuş. Alex ve diğer Brezilyalılar (Wederson dahil) genelde kendi dünyalarında yaşıyorlar. Lugano da onların yanında. Appiah herkese eşit. Kezman'da sıkıntı var gibi. Sanki biraz yalnız. Türk oyuncular ise önemli ağabeylerinin ayrılmaları sonrası elele vermiş durumdalar. Genel anlamda takımda birliktelik var. Ama olası 1-2 kötü sonuç cephelere yol açar mı bilinmez. Bu noktada tedbiri biraz erken almakta fayda var gibi... Samandıra sorumlusu Volkan Ballı ile yönetimin gözlerinin sürekli açık olması gerekli.