Kuraklık, önce Ayşe Teyze'nin filesini deldi

Suya hasret kalan tarlalarda yaşanan kuraklığın faturası çiftçiyle beraber tüketiciye de çıktı. Kuraklığın kendini iyice hissettirmeye başladığı temmuz ayında meyve ve sebze fiyatları önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 105'lere varan oranlarda arttı. Önceki yıllara göre gelen ürün tonajında da göze çarpan bir düşüklük yaşanan İstanbul Hal Müdürlüğü verilerine göre, temmuz ayının zam şampiyonu yüzde 105 ile biber oldu. Biberin yanı sıra kabak ve fasulyede de temmuz ayında önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 100'ün üzerinde fiyat artışı yaşandı. Aynı dönemde, yüzde 50'nin üzerinde zamlanan meyve - sebzeler de şeftali, patlıcan ve limon oldu. Bir başka deyişle, vatandaşın filesini dolduran temel ürünlerde yaşanan artışlar el yaktı. Bu artışta, Anadolu'da kurak geçen 2007 yılında, ümitlerin bağlandığı Trakya'daki tarlalarda da kuraklığın baş göstermeye başlaması etkili oldu.

ÜRÜN YOK, TALEP DE YOK
Ancak bu veriler, sadece ağustos ayına kadar yaşanan artışın faturasını ortaya koyuyor. Su sıkıntısının kendisini daha ciddi bir şekilde gösterdiği ağustos ayının sonunda ise fiyatların ne olacağı belirsizliğini koruyor. Halin nabzını tutan yetkililer, 22 Temmuz'da gerçekleşen genel seçimlerin ardından vatandaşın tatile çıktığına işaret ederek, "Şu an kent sakin, ürün yok ama müşteri de yok. Bu nedenle, henüz bir sıkıntı yaşanmıyor" diye konuşuyor.

AĞUSTOS KORKUTUYOR
Ağustos ortasından eylül ortasına kadar geçecek dönem için ise farklı ihtimaller dile getiriliyor. Kimi yetkililer, esas sıkıntının tatilden dönen vatandaşın patlatacağı taleple birlikte yaşanacağını iddia ediyor. Buna karşın, bazıları da bu dönemde temel ürünlerde yeni ekiliş döneminin ve hemen ardından da sera döneminin başlayacağını belirterek, bu nedenle ciddi bir arz sorunu yaşanmayacağı görüşünü savunuyor. Ancak, talebin artması ve gelen ürünün kuraklığa bağlı olarak sabit kalması ve hatta azalması halinde yine bir fiyat artışı yaşanması kaçınılmaz olarak görülüyor.