Vizyonumuzdaki 'Edie' adlı filmle Andy Warhol'un pop-art ve yeraltı sineması alemi bir kez daha gözler önünde. Sienna Miller rolüne doğrusu pek yakışmış. Lakin, güzel sosyete kızı Edie Sedgwick'in kısa soluklu 'Fabrika' macerası ve trajik sonunu anlatan, film biyografik olmaktan ziyade bir dönemi tüm parlaklığıyla yansıtması açısından ön plana çıkıyor. Aslında; tasvir ettiği pırıltılı alemin yüzeyselliği misali, anlatılan karakterlerin fazla bir derinliği yok. Onları bu alemde varolmaya sürükleyen duyguların özünü irdelemeye niyetlenmiyor. Warhol'un ne denli benmerkezci olduğu sır değil elbet. Ama bir İngiliz eleştirmenin isabetle vurguladığı gibi, Edie'nin bu denli 'kurbanlaştırılmış' halini izlemek biraz fazla geliyor ve herkesi, özellikle Warhol'u da kalkıp vurmak istiyorsunuz. Bu işi bizzat gerçek hayatta yapmış bir başka 'Fabrika kızı' var: Valerie Solanas. 1960'ların radikal feministi Solanas, habire ünlü üreten Warhol'un starlarından olmadı hiç ama önemli bir şahsiyetti. Yazdığı oyuna destek istediği Warhol'un vurdumduymaz havasına sonunda sinirlendi ve 1968'de onu üç kurşunla yaraladı. Valerie, Edie gibi güzel ve havalı değildi, zengin ve sosyetik hiç değil. Yoksul bir aileden gelişi, babası tarafından tacize uğraması (Edie'nin de iddia ettiği gibi), New York sanat alemindeki varoluş mücadelesi tam da film konusu elbet. Zaten 'Andy Warhol'u Vurdum' (I Shot Andy Warhol, 1996) adıyla da iyi bir film oldu. Solanas'ı canlandıran Lili Taylor muhteşemdi. Filmi, yıllar önce İstanbul Film Festivali'nde izlemiştik. Sonuçta 1988 yılında yoksulların kaldığı bir otelde, beş parasız öldü. Erkek egemen toplumda kadının gördüğü paçavra muamelesine karşı yazdığı 'Scum' adlı manifestosu, Sel Yayınları'dan 'Erkek Doğrama Cemiyeti Manifestosu' adıyla uzun zaman önce Türkçeleştirildi, bilginize.
Yayın tarihi: 25 Temmuz 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/25/gny/haber,007B43D70EEA429D926C53BCEB421F24.html
Tüm hakları saklıdır.