Uçakla yolculuk yaparken sıkılanlardansanız, seyahatinizin çok daha keyifli geçmesini sağlamak sizin elinizde. Bunun için işte size tavsiyeler.
Uluslararası Hava Taşımacıları Birliği (IATA) havayoluyla seyahat edenlere yönelik kabinde nasıl dinlenebileceklerine ilişkin bilgi ve broşürlerin uçakta bulunmasını ve kabin personeli tarafından tanıtılmasını şart koşuyor. Ancak, uçmaya ilişkin bilinçaltına yerleşmiş korkuların yenilmesi sektörün geleceği için çok daha önemli. Yabancı basında uçak yolculuğunun keyifli geçmesi için yapılması gerekenler, eğlenceli bir dile dökülmüş durumda. Türkiye'de hava yolculuğunun keyifli geçebilmesi için biraz katkıda da biz bulunduk. Keyifli uçuş için buyurun ip uçlarına
İpucu 1: Koltuğunuza yaslanın ve gevşeyin. Aklınızdan, başınızı sürttüğünüz kumaşa son 48 saatte ne kadar da farklı tipte insanın oturmuş ve başını dayamış olabileceği geçiyor mu? Tüm bunları düşünüp de strese girmeyin. Zira koltuk başlarının üzerindeki kumaşlar sık sık değiştiriliyor.
İpucu 2: Barışı hayal edin. Dünyanın pek çok yöresinde savaş olduğunu, uçaktaki Amerikalıların peşinde İranlıların olabileceğini çıkarın aklınızdan. 'Silahlar da ne kadar küçüldü' diye düşünüp kendinizi strese sokmayın.
İpucu 3: Rahatlatıcı bir kitap okuyabilirsiniz. Aydınlatma ışığını kullanmayı unutmayın. 'Açarken florasan patlayacak. Kitabım tutuşacak ve küçük çaplı bir yangınla skandala yol açacağım' diye de düşünmeyin zira kabin personeli, yangın söndürücünün nasıl kullanılacağını çok iyi bilir!
İpucu 4: Uyuyun! Uçağınız, zaten uçan bir otel gibi değil mi? Pek çok otel odasında rastlayabileceğiniz tahta kuruları en azından burada yok. Gözlerinizi kapatın ve horlamaya bakın. Bakın çevrenize, bunu deneyen ilk siz olmayacaksınız.
İpucu 5: Uçağınızın güvenlikte uçan bir kale olduğunu düşünün. Gerçekten de iki nokta arasında yolculukta bir otomobile göre çok daha az kaza riski taşıyorsunuz. Örneğin Bodrum'dan İstanbul'a yolculuğu otomobille yapsaydınız kaza riskini düşünebiliyor musunuz? Paraşütünüzü yanınızda taşımıyorsanız, bunları dert etmeyi bırakın!
İpucu 6: Bir şeyler atıştırın. Sıcak bir lokmadan daha teskin edici bir şey yoktur. Bekletilmiş gıdalardaki bakteri artışına mı taktınız şimdi de? Pek çok bakterinin zararsız olduğu ya da bağışıklık sisteminizin onların üstesinden gelebileceği öğretilmedi mi size! Rahatlayın ve ikramın tadını çıkarın.
İpucu 9: Derin nefes almayı unutmayın. Bu kabin basıncındaki ani değişimler sebebiyle zor olabilir fakat rahatlayın, daha fazlasını istediğinizde zaten otomatik olarak başınızın üzerinden düşecektir. Zenginleştirilmiş oksijeni içinize çekin! Binlerce kişi aynı suni havayı solumaktan imtina etmedi. İsterseniz solumayı reddedin!
İpucu 10: İniş anının tadını çıkartın. Uçağınızın tonlarca ağırlığına bakmadan rüzgâr sağa ya da sola itip pistten çıkmanıza yol açabilir. Ama dert etmeyin, pilotunuz muhtemelen sayısız defa bu tehditle başa çıkmıştır. Siz kemerinizin bağlı olduğunu kontrol edin. Kısa da olsa bir duanın faydası olabilir.
İpucu 11: Güvenli inişinizi kutlayın. En tehlikeli kısmı geride bıraktınız. Siz de mi finişi el çırparak kutlayanlardansınız? Duty Free heyecanınız şimdiden depreşmeye başladı demek! Umarız hava limanı işçileri greve gitmemiştir. Son söz; uçuş güvenliğiyle ilgili endişeye mahal vermeyin. IATA verilerine göre hava ulaşımında kaza oranı 1,5 milyon uçuşta sadece bir. Havada, karada ve sandık başında seçiminizi iyi yapın...
Yayın tarihi: 22 Temmuz 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/22/pz/simsek.html
Tüm hakları saklıdır.