kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Temmuz 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Burayı kurtardık da kutup ayıları mı kaldı?

* Geçenlerde galiba bağımsız adaylardan biri "Küresel ısınmayla mücadele etmek için Meclis'e girmek istiyorum" demiş, bir köşe yazarı da bunun çok saçma olduğunu söylüyor, "Burayı kurtardık da, kutup ayıları kaldı!" diyor.
* Bilimde 'geri beslenme' denilen bir sistem var (ki bu kitapta çok iyi anlatılıyor). Örneğin Grönland dünyanın bir çeşit kliması, oradaki buzlar güneş ışınlarını geri yansıtıyor ve dünyanın soğumasını sağlıyor. Buzlar eriyince güneş ışınlarını büsbütün emiyorlar. O zaman daha çok ısınıyorlar ve ısındıkça daha çok eriyorlar ve bu da küresel ısınmaya yol açıyor. Doğal klima sistemini bozuyor.
* Yani mesele sadece kutup ayılarının ortadan kalkması değil, dünyanın olağanüstü karışık dengesinin bozulması. Tabii Türkiye'yi de küçümsememek gerekiyor.
* Mesela... Kyoto Protokolü küçük ama önemli bir adım. Tek bağlayıcılığı olan uluslararası bir anlaşma bu. İki ay önce Türkiye'nin bunu imzalaması gerektiğini söyleyen 168 bin imza toplandı ve Meclis'e gitti. Bu Türkiye adına çok önemli bir şey. Ama Meclis hareket etmiyorsa, bir daha bastırmak lazım. Yeni termik santraller, yeni yollar yapılmaması lazım.
* Hiçbir hak lütfen, tepeden aşağıya verilmemiştir. İşte 168 bin kişi belki artarak tekrar Meclis'e gidecek, 'Ne oldu bu bizim dilekçeler, bir zahmet bize bir bilgi verir misiniz?' diyecek. Hatta Kyoto Anlaşması da yetmez artık...
* Herkesin ne kadar karbon tükettiğini bilmesi lazım. Şimdi biz Açık Radyo olarak, o konuda da bir kitap çıkaracağız. İnsanların elektrikli diş fırçası kullanmasıyla ya da arabasına binmesiyle, ne kadar karbondioksit attığını hesaplaması ve bunu indirmesi lazım.
* Evlerde çok fazla elektronik eşya var; televizyon, su ısıtıcısı, bilgisayar falan, bunları stand-by düğmesinde tutmak yerine kapattığımız zaman tasarruf ederiz.
* Depremde çok iyi öğrendik, Evler depreme dayanıklı yapılmıyor, izole edilmiş de değil. Dolayısıyla ısıtmak için müthiş miktarda elektrik tüketiyoruz.
* Üç şey yapmalıyız. Bir tanesi bireysel düzeyde, ikincisi şirketler, düzeyinde, üçüncüsü de hükümetler düzeyinde önlem almalıyız.