Türk 'şey kızlar' orijinallerine karşı!

Her şey 1900'lü yıllarda başlar... Erotik kadın romanları yazarı Elinor Glyn, takip eden yüzyıl boyunca dillerden düşmeyecek bir kavram yarattığını bilmeden bir başlangıca imza atar: 'It girl'. Glyn'in 'It' adlı kısa romanında tarif ettiği bu kadın tipi; cinsel çekiciliğini avangard tarzla birleştiren kadındır. Glyn, senaryosunu kendi yazdığı aynı adlı filmle, bu imajı Clara Bow'a yakıştırır; böylece ilk 'it girl' doğar... 'It girl'ün bugünkü en iyi örneklerinden biri, Hilton oteller zincirinin varisi Paris Hilton... Öyle ki, siz giyecek bir şeyler almak için son moda elbiseler ararken, o moda yaratacak ayakkabılarıyla ortaya çıkmıştır bile. Mankendir, oyuncudur, şarkıcıdır, açılışlara katılıp astronomik ücretler alır, ikondur. Özel bir 'şey'dir. Öte yandan tam olarak bir 'şey' de değildir. İşte 'it girl' böyle bir şeydir...

TÜRK 'ŞEY KIZLAR'A ZOR ULAŞILIR
Onlara özeniyorsanız ama paranız yoksa, bir 'it girl' (şey kızı) olmayı unutun! Zira günde üç farklı elbise giymeniz, milyonluk çantalar kullanmanız bir zorunluluktur! Sesi kötü bile olsa 'şey kız'a albüm olmasa bile bir single yapılır. O olmazsa en kötü ihtimalle bir kitap yazar... Nicole Richie'nin kitabı 'The Truth About Diamonds-Pırlantalar Hakkındaki Gerçekler' mesela! Peki Türk 'şey' kızlar? Yazları güney sahillerinde, kışları Nişantaşı'nda ikamet ederler. Modellik yapar, şarkı söyler, kıyafet tasarlar ve sıfır beden vücutlarıyla gece kulüplerinde boy gösterirler. Türk şey kızlara örnek mi; Eda Taşpınar, Helin Avşar, Süreyya Yalçın... Ana hatlarıyla aynı olsalar da, yerlisiyle yabancısı arasında elbette farklar mevcut! Örneğin Paris Hilton'u dünyanın en ünlü talk show'u 'Larry King Show'da görebilirsiniz ama Eda Taşpınar'ı benzer bir şovda görmek mümkün değildir. Kimbilir, belki bizim 'şey kızlar' arasından da tıpkı dünyadaki örnekleri gibi yüzde yüz yerel bir 'marka' çıkar!