kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 21 Temmuz 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Ben rakı sofrasında arabesk bile söylerim

BUGE CANKAT GÜNAYDIN
Ünlü tenor Hakan Aysev, koçluk yaptığı yarışmanın ardından magazin programlarında 'yorum' yapmaya başlayınca, "Acaba Aysev de mi şöhrete merak sardı?" sorusu, yüksek sesle sorulmaya başladı. Aysev'in cevabı ise tokat gibiydi: Geçen yıl dünyanın en büyük opera sahnesine çıktım, yazdınız mı!..
İLİŞKİLİ HABERLER
Ben rakı sofrasında arabesk bile söylerim
İstanbul Devlet Opera ve Balesi sanatçısı, dünyaca ünlü tenorumuz Hakan Aysev, çok değil daha beş ay öncesine kadar, sadece klasik müzik tutkunlarının tanıdığı 'yerli Pavarotti'ydi... Ancak polemikleriyle gündemi meşgul eden 'Şarkı Söylemek Lazım' yarışmasında Serap Ezgü'nün koçu olarak ekrana çıkınca, tabiri caizse halka indi! Atışmalara, tartışmalara fazla bulaşmasa da şu bir gerçek: Artık sokaktaki insan bu iri cüsseli, muhteşem sesli adamın aslında bir tenor ve isminin de Hakan Aysev olduğunu biliyor.

ŞÖHRETE Mİ MERAK SARDI?
Son iki haftadır ise ünlü tenorumuzu magazin programlarında yaptığı açıklamalarla izler olduk. Her ne kadar magazincilere 'Ben size malzeme olmam' demişliği varsa da, uzun süre Pazar Keyfi ekranını kaplayarak, çoktan 'malzeme' olmuştu bile... Durum böyle olunca, akıllara 'Opera sanatçısı Hakan Aysev de şöhrete mi merak sardı?' sorusu geldi. Öyle ya İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin bir sanatçısı, yurtdışında ülkemizi pek çok kez başarıyla temsil etmiş bir tenor olarak, yakışıyor muydu ona bir magazin programında ahkam kesmek? "Kişisel özelliklerinize, aldığınız eğitime ve başarılarınıza bakarsak bir magazin programında neden görüyoruz sizi?" diye sorunca, çok dolmuş olacak, tokat gibi bir yanıt aldık: "5 ay önce, Sibelius'un yeni çıkarılmış senfonik şiirinin dünyadaki ilk CD albüm kaydını Hollanda Tilburg Senfoni Orkestrası ile kaydettim. Bu dünyada tektir. Ve siz beni aramadınız! Geçen sene Barselona Senfoni Orkestrası'yla birlikte söyleyen ilk Türk oldum ve toplam 35 bin kişiye 25 konser verdim, bunu da yazmadınız! Yine geçen yıl dünyanın en büyük opera sahnelerinden birinde; Buenos Aires Teatro Colon'da opera söyledim, bunu da yazmadınız!" Bir anlık sessizliğin ardından "Ama" diyecek olduk, diyemedik. Aysev de boşluğu tok sesiyle doldurarak meselenin özünü anlatmaya başladı:

HEDEF SOKAKTAKİ İNSAN
"Benim misyonum Türkiye'de çok sesli müziği ve operayı geniş kitlelere yaymak. Bunu sadece CNN Türk, NTV ve TRT-2 gibi 3 tane kanalda söylemekten sıkıldım... Kültür programlarının ne zaman ve kimlere yayınladığına bakın; ben Türkiye'ye döndüğümden beri, (yaklaşık 9 senedir) aynı insanlara laf anlatıyorum. Oysa benim hedefim sokaktaki insan. Ve sokaktaki insan şu an Pazar Keyfi'ni ve diğer magazin programlarını izliyor. Orada ben 2010 yılında İstanbul'un kültür başkenti olacağını söyledim, ki o programı izleyen birçok insanın bilmediği bir şeydi bu belki... Orada 'opera sanatçılığı dünyadaki en zor mesleklerden biridir' dedim, Seda Sayan'ın selüliti var demedim ki..." Peki ya meslektaşlarından olumsuz tepkiler geliyor mu? Onu tanıyanların yani misyonunun Türk halkına operayı ve çok sesliği tanıtmak ve sevdirmek olduğunu bilenlerin kendisine "Helal olsun" dediklerini söylüyor. Ancak önyargılı olanların ve kendisini tanımayan meslektaşlarının da 'Adam popüler olmak istiyor' diye yanlış bir yargıya kapıldığının altını çiziyor.

ORYANTAL BİR İNSANIM
Yani Aysev ne kadar popüler olursa, opera da o kadar popüler olacak aslında! Yani illa operacı diye ağır bir duruşu mu olmalı? Oysa yarışmada da gördük ki, gayet sevimli bir adam kendisi... Zaten şu sözleri de işitince artık bundan emin olmamak mümkün değil: "Benim duruşum primadonna duruşu değil! Leyla Gencer (benim inanılmaz hayran olduğum bir opera sanatçısıdır, Türkiye'den bir daha ona benzeyen kimse çıkmamıştır) duruşu değil benim duruşum. Ben insanlardan uzak olamam. Çok kurumsal olarak; 'Ben opera sanatçısıyım, şunu dinlerim bunu dinlerim' demem. Ben Türk Sanat Müziği de söylüyorum, arkadaşlarımla rakı içerken -karşı çıksam da- arabesk de söylüyorum... Oryantal yapıda bir insanım."