Kusursuz fiziğimin etkisiyle hala bana 'manken' diyorlar

Katıldığı şarkı yarışmasıyla gündeme oturan Didem Uzel, yedi yıl aradan sonra ilk kez Esquire dergisi için objektif karşısına geçti, derginin ağustos sayısının kapağını süsledi. Yıllar sonra kendisiyle özel çekimler yapıldığı için de, atv'nin Sefaköy stüdyolarında gerçek ölçülerde bir sahne kuruldu. Sahneyi, birçok festivalde performans sahnesi kurmuş olan bir ekip hazırladı. Ses ve ışık efektleri için ise uzun süren provalar yapıldı. Saatler süren hazırlıktan sonra ışıkların karşısına geçen Uzel, şarkı söylemesini eleştirenlere inat, birbirinden profesyonel ve çekici pozlar verdi. Okan Can Yantır'a yaptığı açıklamalarıysa yine çok ilginçti...

HİÇ VAZGEÇMEDİM
* Uzun yıllar sonra yepyeni karelerinle karşımızdasın. Hani ne yalan söyleyelim özlemişiz seni. Bu ani bir karar mıydı?
Evet. Çünkü insanları şaşırtmayı, beklenmedik anlarda farklı şeyler yaparak ortaya çıkmayı seviyorum. Ayrıca özlemek ve özlenmek güzel şeylerdir. Ben de özlemişim.

* Müzik temalı bir çekimde yer almak bir nevi meydan okuma mı? "Canım isterse müzik de yaparım; kimsenin görüşü beni ilgilendirmez" mi demek istiyorsun?
Kesinlikle EVET! Ben yarışmaya katılmaya nasıl karar verdiysem, yine aynı duruşla devamını da getirdim. Zaten 3 ay boyunca tüm Türkiye önünde bunu nasıl başardığımı da gösterdim. Benim maruz kaldığım davranışlara başka bir kadın maruz kalsa, yarışmayı ağlayarak terk ederdi. Ama ben mücadeleden asla vazgeçmedim. Kimsenin beni onaylamasına ihtiyacım yok! Sadece istemem ve karar vermem gerekiyor. Eğer canım bir gün şarkı söylemek isterse söylerim; tıpkı bu yarışmada olduğu gibi.

* Türkiye'de bir dönem mankenlik yapmış kişiler için, kariyerlerinden sonra 'eski manken' tanımlaması kullanılır. 'Eski manken' diye anılmak yerine 'yeni' olarak ne şekilde anılmak istersin. Bu yönde bir planın var mı?
Bu konuda gerçekten çok sıkıntılıyım. Çünkü beni biraz olsun takip edenler neler yaptığıma dair fikir sahibi olabilir. Mesela ben 9 senedir mankenlik yapmıyorum. Ara ara çıkmış bile değilim. Ama hala adımın önüne, 'eski' kelimesi bile yazılmadan, manken sıfatı ekleniyor. Sanırım bu, kusursuz fiziğimin yarattığı etkiden kaynaklanıyor. Yeni olarak adımın önüne koymak için bir şey aranmasına gerek yok! On senedir profesyonel olarak ekranlarda sunuculuk ve dizilerde de oyunculuk yapıyorum.

BAŞARMAYI SEVERİM
* Erkek milleti, ne kadar aksini iddia ederse etsin, kendine güveni olan kadınlara daha fazla saygı duyar. Senin de öyle bir tavrın var. Hayatının her alanında böyle misin?
Bana göre kendine güvenen kadın, bunu belirtmeye ve açıklamaya ihtiyaç duymayan kadındır. Ama madem sordun, cevaplayayım; evet! Mücadeleyi ve başarmayı seviyorum. Gerek aşkta, gerekse kariyerde olsun, zoru seviyorum. Çünkü mücadele ettiğiniz, emek verdiğiniz şeyler her zaman daha değerlidir.