Dün not defterime baktım. 26 Nisan Perşembe günü bir araya gelmişsiz. Toplam 7 kişi: Ünlü bir işadamı, üç profesyonel yönetici, üç de gazeteci.
Nasıldı o günler? Hatırlayalım:
- Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt ayın 12'sinde konuşmuş, yeni cumhurbaşkanının Cumhuriyet ilkelerine ' sözde değil özde bağlı' bir kişi olmasını arzuladıklarını, son kararı ise Meclisin vereceğini açıklamıştı.
- 14 Nisan'da Ankara'daki Tandoğan meydanında ilk cumhuriyet mitingi yapılmıştı.
- 24 Nisan günü Tayyip Erdoğan, Köşk adaylarını açıklamıştı: Abdullah Gül .
- İki gün sonra yani 28 Nisan'da ilk tur oylama yapılacaktı ve CHP'liler Meclise girmeyeceklerini, 367 meselesini Anayasa Mahkemesi'ne götüreceklerini açıklamıştı.
- Bir gün sonra ilk tur oylama yapılacaktı.
- 29 Nisan günü İstanbul Çağlayan'da ikinci miting gerçekleştirilecekti. Bu biliniyordu.
- Bir gün sonra, yani 27 Nisan'da Genelkurmay internet sitesinde, " emuhtıra " yayınlanacağından hiçbirimizin haberi yoktu.
Ben
5 yıla yaklaşan iktidar yıpranmasına, yolsuzluk ve kayırma söylentilerine, işsizlik oranında kayda değer bir düşüş olmamasına rağmen, AKP'nin yüzde
40 civarında oy alacağını öngörüyorum.
AKP'nin oyları artacak ama
MHP ve çok sayıda
bağımsız Meclis'e gireceği için milletvekili sayısı düşecek.
Yine de AKP tek başına hükümet olacak güce,
300'ü aşkın milletvekiliyle ulaşacak.
Neden böyle olacağını defalarca yazdığım için tekrarlamayacağım.
Ancak birçok okurumuzun yönelttiği soruya cevap vermek istiyorum: "
AKP'yi niye eleştirmiyorsunuz " diyorlar.
Herkes gibi ben de AKP hükümetinin sütten çıkmış ak kaşık olmadığını biliyorum elbette. Sürüyle hatası ve eksiği var.
Ancak... AKP hükümetine karşı
2004 yılından bu yana çeşitli tezgâhlar kuruldu:
Nokta dergisinin ortaya çıkarttığı
darbe hazırlıkları...
Danıştay saldırısı...
Kuvvacı çeteler... Rahip
Andrea Santoro,
Hrant Dink ve
Malatya cinayetleri... Cumhuriyet mitingleri...
YÖK'ün ve hukukçuların 367 darbesi... 27 Nisan ve
8 Haziran Genelkurmay bildirileri...
DYP ve
Anavatan'ın yapay bir biçimde birleştirilmeye çalışılması... Milletvekillerine yönelik tehditler... Ankara'da patlatılan canlı bomba... Bir anda artan
PKK saldırıları ve ardından şehit cenazeleri üzerinden siyaset yapılması...
Hudson Enstitüsü'ndeki felaket senaryoları...
Önce bu kirli tezgâhlar, bu psikolojik savaş operasyonları, bu iğrenç tuzaklar son bulur...
Ondan sonra AKP'yi eleştiririm.
Merak etmeyin söyleyecek laf çok.
Yayın tarihi: 20 Temmuz 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/20//haber,EF7F52828CF04EBB92BAE0794EBFC5F8.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.