ÖNCEKİ gün dertli bir anne aradı. "Kızım keman çalıyor. Yurtdışında iki konservatuar bitirdi. İtalya'nın en önemli orkestralarından birine kabul edildi. Bir anne olarak onunla daha fazla gurur duymak istiyorum. Onu insanların tanımasını istiyorum. Haberlerinin çıkması için ne yapabilirim?.." Şaşırdım, kaldım. İletişim numaralarını aldım, ilgileneceğimi ve bu "bilgiyi" değerlendireceğimi söyledim. Ama sonra başımı ellerimin arasına alıp, çaresiz düşüncelere daldım. Ne yapabilirdim ki? İyi eğitim almış, uluslararası alanda kabul görmüş genç bir Türk kemancının ne kadar "haber değeri" olabilirdi ki? Sonra Hakan Aysev aklıma geldi. Biz onu yıllardır tanıyorduk ama halkımızın tanıması için bir müzik yarışmasında "koçluk" yapması gerekmişti. Hakan onunla da yetinmedi. Son olarak ünlü tenoru bir gece kulübünün kapısında otomobilini park eden valelere magazin kameralarının önünde arya söylerken görmüştüm. "Eyvah" demiştim içimden... Onu da kaybettik... Sonra düşündüm ki Hakan Aysev, bir klasik müzik misyoneri. Zekeriya Beyaz, Makina programına ilk katıldığında, "Gerekirse pavyonlara, genelevlere de gider, söyleyeceğimi söylerim. Zaten bunları en çok oralarda söylemem lâzım" demişti. Hakan Aysev de sanat misyonerliği alanı olarak kendisine magazin dünyasını seçmiş olabilirdi. Sonra Hakan Aysev'in bir röportajını okudum. Şöyle diyordu: "Bana Magazinci Tenor diyorlar, haklılar. Ben olmasam Ferhat Göçer bu ülkede tenor ilan edilir. Operaya giden insanlar bile tenorla şarkıcı ayrımını yapamıyor..." O mu magazini kullanıyor yoksa magazin mi onu, bir türlü karar veremedim... Son durumumuz işte budur!.. Güzel ve Dahi'deki genç kız, Fazıl Say'ın ismini, ancak "Hani Hande Ataizi'nin sevgilisi" diye "tüyo" verildiğinde hatırlayabilmişti. Keman virtüözü kızımıza tavsiyem; ya bir yarışmaya katılması, ya Reina'nın önünde otoparkçılara serenat yapması ya da bir an önce ünlü bir sevgili bulması... NOT: Bu yazıyı kaleme aldığım günün akşamında Sarı Sıcak'ın konuk ettiği güzel ve yetenekli keman sanatçısı Canan Leslie Anderson'u hayranlıkla izledim. "Keşke herkes onun kadar şanslı olabilse" diye geçirdim içimden...
Bugünkü Tüm Yazıları
Kızgın damdaki şanssız kemancı (!)
Yayın tarihi: 20 Temmuz 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/20/gny/haber,7301B4FF5701433E97A5B4CE5549118C.html
Tüm hakları saklıdır.