DIGITTURK platformu üzerinden yayın yapan Zone Reality kanalında pazar gecesi son derece ilginç bir program izledim. Adı, Büyük Zoka'ydı ve amacı hepimize maddi-manevi acı çektiren hırsızlardan intikam almaktı. Meğer, hırsızlardan yaka silkenler sadece bizler değilmişiz. Örneğin İngiltere'de her gün 800 ev soyuluyormuş. Büyük Zoka'nın yapımcıları, hem mağdurların moralini yükseltmek hem de potansiyel mağdurları hırsızlara karşı uyarmak için bu programı ekrana sürmüşler. Büyük Zoka'da hırsızlara müthiş tuzaklar kuruluyor. Önce onların iştahını kabartmak için evlerdeki masaların üzerine diz üstü bilgisayarlar bırakılıyor ya da pencereler aralık unutuluyor. Bu arada evlerin içine pek çok gizli kamera yerleştirildiğini söylememe gerek yok sanırım. Suçüstü yapıldıktan sonra da zanlı ekrandan milyonlara teşhir ediliyor. Hatta "Bundan sonra asla kanunsuz bir şey yapmayacağım" diye söz verdiriliyor. Benim izlediğim bölümde azılı bir otomobil hırsızıyla bir Aston Martin marka otomobili çalması için pazarlık yapıldı. Gizli kamera ile kaydedilen görüşmede adam 1600 pound karşılığında antika otomobili "kaldırmaya" ikna edildi. Ama, hırsız tuzaktan habersizdi. Anahtarları almak için girdiği ev gizli kameralarla donatılmıştı. Çalması istenen otomobil ise çalışmaz hale getirilmişti. Daha önce otomobil hırsızlığından 8 yıl hüküm giyen zanlı, direksiyonun başına geçip de kamera ışıkları üzerine yöneldiğinde şoka uğradı. Bu arada programın, "eski hırsızlardan tüyolar" bölümünü de çok faydalı buldum. İşin ehli hırsızlar, evlere, otomobillere nasıl girdiklerini "uygulamalı" olarak gösterip, potansiyel mağdurları uyarıyorlar. Örneğin; öğrenci evleri, hırsızlar için çok cazipmiş. Çünkü evler ortak kullanıldığı için içeri girdiklerinde en az 5-6 cep telefonu, bir o kadar bilgisayar, i-pod, müzik seti ya da müzik aleti bulma şansları oluyormuş. Ayrıca öğrencilerin pek çoğu, evlerinden ilk kez ayrı kaldıkları ve daha önce evlerinin tüm güvenlik önlemlerini ebeveynlerinin almasına alışkın oldukları için hırsızlığa karşı pek savunmasızlarmış. Müstakil evlerde ise yüksek bitkiler, çitler, gölgelik ve paravanlar, hırsızların komşulara görünmeden çalışmasını kolaylaştıran "cazibe merkezleri" imiş. Yani mahremiyet için alınan önlemler aslında hırsızların ekmeğine yağ sürüyormuş. Bir İstanbullu olarak hırsızlığa karşı savunma bilgilerimi pekiştirmek için bundan böyle pazar akşamları Büyük Zoka'yı kaçırmayacağım. En büyük kabusum ise bu programı bizim hırsızların da keşfedip, "bilgi ve görgülerini" arttırmaları!..
Bugünkü Tüm Yazıları
Hırsızlar nasıl tongaya düştü?
Yayın tarihi: 15 Temmuz 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/15/gny/haber,42E80B0E94754B679110F29E359D219C.html
Tüm hakları saklıdır.