Siyasetçilere televizyon tüyoları

Önümüzdeki günlerde politikacıları ekranda sırayla propaganda konuşmaları yaparken izleyeceğiz. Allah, cümlesine kolaylık versin. Parti liderleri ve gözde milletvekili adaylarının ekran performanslarını gelecek günlerde bu sütunlarda ayrıntısıyla değerlendireceğiz. Ama bunu yapmadan önce Yakından Kumanda olarak siyasilere "ekran tüyoları" verelim istedik.

MAKYAJI REDDETMEYİN
Görüyorum ki, siyasi tansiyon yükseldikçe, stüdyolara konuk olan siyasetçilerin nabzı da hızlı atmaya başladı. Aralarında kendilerini kaybedenlere bile rastladım. Örneğin Cem Uzan, konuk olduğu SKY Türk stüdyosunda o her zamanki soğukkanlılığını yitirdi. Programın sunucusuyla "kişisel" bir polemiğe girdi ve bence ekranda topladığı olumlu puanları riske etti. Türkiye'deki bir kaç kadın kaymakamdan biriyken, siyasete soyunup AKP'den aday olan Özlem Türköne, CNN Türk'teki programda hem diğer konuk Berhan Şimşek'in söz hakkına saygı göstermeyen tutumu, hem de Okan Bayülgen ile girdiği sert polemik ile ekran başındakilerde iyi bir izlenim bırakmadı. Bu durumda en deneyimlisinden en acemisine kadar tüm siyasetçilere ekran için önerilerde bulunmak boynumuzun borcu oldu. İşte siyasilere ekran tüyoları:
1. Katılacağınız programa en az yarım saat önce gidin. Rejiyi ziyaret edin. Teknik personelle el sıkışın, hatırlarını sorun. Hatta yönetmen ile sohbet etmeyi ihmal etmeyin. Faydasını göreceksiniz.
2. Katılacağınız programın stüdyo dekorunu önceden öğrenin. Kıyafet seçiminizi buna göre yapın, Lacivert takım elbise, beyaz gömlek ve mavi tonlarında bir kravat, inandırıcılık ve ciddiyet açısından en uygunudur. (Bkz: ABD başkanlarının halka hitap ettikleri konuşmalarındaki tercihleri)
3. Her insan farklı açılardan farklı resim verir. En iyi resim verdiğiniz açınızı bir danışman yardımıyla tespit edin ve programda kameralara o açıdan görüntü vermeye çalışın
4. Bazı siyasiler stüdyo makyajı yaptırmayı "kadınsı" bir davranış olarak görüp, reddeder. Makyajı sakın geri çevirmeyin. Sakallı, terli bir yüz, parlayan bir alın, gölgeli bir çene altı, mor halkalı gözler sizi seçmenlerin önünde "bitkin, moralsiz ve umutsuz" gösterecektir, unutmayın.
5. Sözlerinizi mutlaka el ve yüz mimikleriyle destekleyin. Ekran başında "donuk karelerin" izleyiciyi ittiğini, aksiyonun ise daima cazibe merkezi olduğunu unutmayın. Pırıltılı bir gülümseyiş, yerinde bir el jesti, anlamlı bir göz mimiği o anda zapping yapan ilgisiz bir izleyiciyi yakalayabilir. (Rahmetli Turgut Özal'ın meşhur kalem hareketlerini hatırlayın.)
6. Eğer programı iyi bir yönetmen çekiyorsa, sizin bakışlarınızı yakalayacaktır. Ama yine de gözünüz o anda yayında olan kameranın üzerindeki kırmızı tali ışığında olsun. Boşluğa bakarak konuşmak asla inandırıcı olmaz. Eğer halka önemli bir mesaj verecekseniz, üzerinde ışık yanan kameraya dönün ve objektifin tam içine bakarak, kararlılıkla konuşun.
7. Eğer sunucunun ve programdaki diğer konukların sözleri sırasında konuşursanız, bunun ekran başındakiler tarafından algılanmayacağını unutmayın. Söz aldıktan sonra, tane tane ve halkın anlayacağı bir dille konuşun.
8. Eğer yanınıza belge alacaksanız, bunları mutlaka renkli ayıraçlar ile işaretleyin. Ekran başındakileri en çok sıkan, dosya ve kitaplar arasına gömülüp, sayfa karıştıran insanlardır. Ayrıca belgeleri ortaya koyarken, izleyenleri hukuki ve ekonomik terimlere boğmamaya, karmaşık rakamlarla akıllarını karıştırmamaya özen gösterin.
9. Stüdyoda, ihtiyaç duyduğunuz anda size sufle verecek ya da bilgilerinizi tazeleyecek bir-iki kurmay/danışman bulundurmayı ihmal etmeyin.
10. Terinizi silmek ya da yelpazelenmek için yönetmenin sizi seçmediği anları kullanın. Bu nedenle göz ucuyla mutlaka monitörü takip edin. Bu takip; açılan düğmenizi, bozulan saçınızı, dışarı taşan gömlek yakanızı, yana kayan kravatınızı fark edip, düzeltmenizi de sağlayacaktır.