kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Temmuz 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
YÜKSEL AYTUĞ

Barış, "Anadolu Kayası" olacaktı, olamadı...

BAĞIŞLAYIN, hâlâ acı kaybın etkisinden kurtulamadım. Sanırım daha birkaç gün bu sütunlarda adını sayıklayacağım, affedin. Amasra'da geçirdiğim acı saatleri ayrıntısıyla anlatacak değilim. Onun adını ve acısını reyting-tiraj beklentisiyle sürekli tekrarlayanların safında görülmekten korkuyorum. Sadece iki not ileteceğim. Yüreğimi paralayan iki unutulmaz kare... Anacığı Hatice Hanım'ın bir elinde yavrusunun saçlarından kestiği buklesi vardı. Diğer elinde hastaneye getirildiğinde ayağından çıkardığı çorabı... Onları öpüp, kokluyordu... Babası Selahattin Bey, cenazeden önceki günü Amasra sahilinin kumları üzerinde geçirmişti. Oğlunun bir zamanlar gitar çaldığı kumlarda onun izini arayarak... İşte bu iki olayı unutamıyorum... Bir de Hatice Ana'nın havaalanında bizler cenazeyi karşılarken söylediklerini... Onun hıçkırıklara boğulduğunu görüp, teselli etmek isterken, "Barış hiçbirimizi bu halde görmek istemezdi" dedim. Demez olaydım. Bana dönüp, büyük bir öfkeyle baktı. "İstemezdi deme! Öyle söyleme..." Onunla ilgili olarak geçmiş zamanlı cümle kurulmasına tahammül edemiyordu. Zira yavrusu onun için hiç ölmemişti, ölmeyecekti. Amasra'da Yalancı Yarim'in şirketi FM Yapım'ın ortakları Mustafa Oğuz ve Faruk Bayhan'dan aldığım bilgi ise yüreğimi biraz daha dağladı. Yalancı Yarim'in bitmesinden sonra Barış için yeni bir dizi senaryosu sipariş edilmişti. Tuna Kiremitçi'nin kaleme aldığı enfes bir hikâyeydi. Adı, "Anadolu Kayası"ydı... Nasip değilmiş... Bu arada Barış'ı sevenlerin sürekli sorduğu soruya da açıklık getireyim. Ortalıkta bir söylenti dolaşmakta. Hastane yetkilileri, aileye 150 bin YTL masraf fatura etmiş. Aile ödeyememiş, falan, filan... Bunların hiçbiri gerçeği yansıtmıyor. Hastane masrafları 18 bin 600 YTL tutmuş. Trafik raporları ve diğer bürokratik işlemler tamamlandığında fatura, sigorta şirketi tarafından karşılanacakmış. Ve menajeri ya da diğer sıfatıyla "koruyucu meleği" Neşe Açıker, kazadan sadece 4 gün önce Barış Akarsu için özel hayat sigortası yaptırmış. Son bir haftanın hüznü içinde yüreğimi azıcık soğutan tek haber, işte buydu...