İlişkiler beslendikçe gelişir ve derinleşir

Pek çoğumuz ayağımızı yerden kesecek, hayatımıza anlam kazandıracak bir 'soul mate' bulma hayalindeyiz. 'Discovering the Secrets of Soul Mate Love' (Soul Mate Aşkının Sırlarını Keşfetmek) adlı bir kitap okudum. Yazar Kathy Freston, soul mate ilişkisini şöyle tanımlıyor: "Fiziksel özellikleri aradıklarınıza uymasa da karşı konulmaz bir çekim duyduğunuz, normal ilişkilerinizden daha yoğun bir bağ hissettiğiniz bir ilişki. O, hayatınızı paylaşmanız gereken kişi olmayabilir." Yazara göre; gelişmek için tecrübe etmemiz gereken enerji tarzını kendimize çekiyoruz. Gelişmeyi reddettiğimiz sürece de, aynı tip sığ ilişkileri tekrarlayarak acı cekmeye devam ederiz ve hiçbir ilişkide tatmin olmayız. Yazar yıllarca alkolik bir adamla evli kalmış. "Kendime inancım olmadığı için ilişkide taciz edilmeyi, karanlık ve negatiflik içinde yaşamayı fark etmeden seçiyordum" diyor ve şöyle konuşuyor: "Bunu fark edip, kendime yatırım yapmaya başladığımda enerjimi değiştirebildim ve kendime olan saygım arttı." Yazar ikinci kocasıyla bir partide karşılaştığında hissettiği duyguları şöyle ifade ediyor: "Kendi halinde, etrafına iyi enerji veren bir insandı ve bu haliyle birkaç yıl önce beni çekmesi imkansızdı."

KENDİNİZE İNANMALISINIZ
Amerika'nın meşhur psikoloğu Dr. Phil'e göre de soul mate bağı; fiziksel, duygusal veya entelektüel bir bağ olabilir. Ancak ilk gördüğünüzde çarpıldığınız kişi, soul mate değildir. Aranızda oluşan bu özel bağ beslenmezse ilişkide dramdan başka bir şey yaşayamazsınız. İlişkiler, beslendikleri sürece gelişir ve derinleşir. Anlık değildirler. İlişkilerde acı çekmemeyi öğrenmek için üstüne düşmeniz gereken ilişki, kendinizle olan ilişkiniz... Çünkü siz geliştiğiniz sürece ilişki gelişir. Belki önce ilişkiyi bulup, sonra mutlu olmaya çalışmaktansa; kendinize olan inancınızı kazanıp, aile ve arkadaşlarınızın desteği ile duygusal hayatınızın sadece bir kişiye bağlı olmadığını görmeniz gerekiyor.