Bodrum'da özel hastanenin önü... Gecenin yarı vakti... Yüzler, abartma olmasın belki binler bahçede kocaman bir göz olmuş, ağlıyor. Barış savaşı kaybetti. 120 saatlik yaşam mücadelesi ne yazık ki genç sanatçının yitip gitmesiyle sonlandı. Garip mi, şaşırtıcı mı, hüzünlendirici mi, yoksa kıvanç verici bir şey mi siz karar verin. Hastane kalabalığında onun yaşıtı, hayranı, belki arkadaşı, fanı, müptelası olanlardan daha çok belkide yüzünü ilk kez kazadan sonra adam akıllı gören, tanıyan, duyan 70'lik nineler, dedeler, ufacıcık çocuklar, bütün aile fertleriyle dualarını, iyilik temennilerini toplayıp gelmiş insanımız var. Ama olmadı. Olmadı işte... Günlerdir hastaneyi mekan tutmuş olan meslektaşlar, bir haber objesi değil, çok yakınları, kardeşleri kaybolmuş gibi üzüntülü ağlamaklı... Bodrum'un genç Emniyet Müdürü Yılmaz Özden sanki aileden biri gibi. Günlerdir olduğu gibi bu acı anda da anne babanın yanında. Onlar da, o anne baba da, artık doktor kontrolünde hastanenin bir odasında, gözetim altında. Bir şey, bir gencin dudaklarından dökülüyor ve açıklığa kavuşuyor. Barış ve arkadaşları kaza geçirmeden önce neredeydi. Bu soru da aydınlanıyor. Ve üç yitik gencin kazadan hemen önce Bodrum'un köklü mekanlarından Ali Gonca'da yemek yedikleri ve çok az alkol aldıkları belirleniyor. Sabahın ilk ışıklarına kadar kalabalık dağılmıyor. Ama ne denir ki! Vay gidene vay gidenlere...
Yayın tarihi: 5 Temmuz 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/05//haber,CEF140C06E174CE6BC56670D007F860F.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.