Kutsal kâse onların elinde

Dünyanın en gizemli ezoterik tarikatlarından sayılan Altın Şafak, 1888'de İngiltere'de üç yüksek dereceli Mason tarafından kuruldu. Tarikatın en önemli özelliği gizliliği. Zaten sahip olduklarını iddia ettikleri bilgileri açıklamaları halinde, dünyanın "dengesinin bozulacağına" inanıyorlar. Dan Brown'ın ünlü Da Vinci Şifresi kitabındaki kutsal kaseye sahip oldukları ve şifreyi çözdükleri söyleniyor. Simya, büyü gibi konularda laboratuar çalışmaları da yapan tarikat, bütün hastalıkları iyileştirecek ve hayatı sonsuz biçimde uzatacak ölümsüzlük iksiri dağıtma iddiasında.

KÖKLERİ OSMANLI'DA
Tarikatı Türkiye'ye getiren ve kökenleri Osmanlı'ya dayanan köklü bir ailenin son kuşak temsilcilerinden olan Kemal Menemencioğlu, 2004'ten bu yana özellikle ezoterik konularda kitaplar yayımlayan bir yayınevinin de sahibi. Menemencioğlu, gerek kurduğu internet sitesinde gerekse de mail grubuyla Altın Şafak ve öğretilerini insanlarla paylaşıyor. İsveç Stockholm'deki Altın Şafak Hermetik Cemiyeti Horus Mabedi İmparatoru David Griffin ile Kemal Menemencioğlu yakın ilişki içinde.

TÜRKİYE'DE ARAŞTIRMA
Altın Şafak tarikatının örgütlenmesinin en önemli ayağı mabetlerinin olması. Türkiye'de henüz bir mabetleri yok, çünkü henüz yeni taraftar bulma aşamasında. Menemencioğlu, SABAH'a yaptığı açıklamada, Altın Şafak tarikatının Türkiye'de henüz örgütlenmediğini söylüyor ve "Sadece araştırma ve tartışma vardır" diyor. Menemencioğlu'nun Altın Şafak mabetlerinde üyeliğe kabul seremonisi anlamına gelen "inisiye" olup olmadığı adeta bir sır. Kendisi böyle bir ritüelden geçmediğini söylüyor. Ancak tarikatın gizlilik kuralları gereği "inisiye" olsa bile bunu söylememesi gerekiyor. Türkiye'deki Altın Şafak tarikatının bağlı olduğu organizasyon, Alfa Omega şeklinde bir simge kullanıyor. Ancak bunun ne anlama geldiği açıklanmıyor.

HEDEF FELSEFE TAŞI
Altın Şafak tarikatının yapısı ve amaçlarının ne oldu konusunda müthiş bir gizlilik kuralları bulunuyor. Mabetlerini ve ayinlerini görmek de mümkün değil. Ama tarikat efsaneler, sırlardan oluşan bilgi ve belgeleri 200 yıldır büyük bir gizlilik içinde günümüze kadar taşımış. Tarikata ilişkin bilinenler ise şöyle: Gizli bilgilerin temeli Fama Fama Fraternitatis (İlk Gül-Haç evrakı), Mısırlıların Ölüler Kitabı'na dayandırılıyor. İlk Gül-Haç Evrakı bilgilerine sahip olmaksa, İsa'ya ilişkin gizli bilgilere ve hatta Kutsal Kâse'ye sahip olmak anlamına geliyor. Adeta Dan Brown'un Da Vinci Şifresi ile gündeme gelen mistik sırlar bu tarikatta gerçek olmuş durumda. Tarikat sürekli olarak bir felsefe taşından söz ediyor. Maksat bunu elde etmek. Tarikatın merkezinde bir de arşivler bulunuyor. Yüzyıllardır aktarılan gizli belgeler burada tutuluyor. Bu belgelerden en önemlisi de Arcana Arcanorum adı verilen ve günümüzde Altın Şafak'ın merkezinde "sadakat ve dikkatle" saklanan bir belge. Altın Şafak tarikatında film sahnelerinde görülecek üyelik törenleri yapılıyor. Üyelik ritüelinin ilk bölümü adayın sembolik olarak çarmıha gerilmesi. Haç burada, toprak, su, hava ve ateş gibi elementleri simgeliyor. Bu şekilde egonun bilinçli olarak yüksek benliğe teslimi sonunda egoyu bilinçaltı komplekslerin hücumundan kurtarmak amaçlanıyor. Tarikata üye adayı ikinci safha olarak Üstad Odası'nın içine getiriliyor.

'YÜKSEK BENLİK'...
Gül Haç'ın kurucusu Christian Rosenkreutz'ün mezar odası olarak kabul edilen bu yer, aynı zamanda rahim sembolü olarak kabul ediliyor. Sonra aday Rosenkreutz'un sembolik tabutu Pastos'un başına götürülüyor ve kapağı kaldırıldığında içinde gizlenmiş Baş Adept yani inisiyatör, üye yapan üstat ortaya çıkıyor. Aday sembolik olarak "yüksek benliğinden" gelen aktarımla aydınlanıyor. Üye adayı bu şekilde yeni benliğiyle tam bilinçli bir ilişkiye girmesi amaçlanıyor.

GİZEMLİ AYİNLER
Tüm bu işlemler sırasında dualar da ediliyor. Mabetlerde kutsal ibadetleri de var. Mabedin kuzeydoğu köşesine gidip, müritler "Bu mekandan uzaklara. Ey aşağı varlıklar" anlamına gelen "Hekas, Hekas. Este Bebeloi" şeklinde dualar okuyor. Ellerine aldıkları kadehlerle odayı suyla arındırdıklarını düşünüyor, doğudan başlayıp saat yönünde dönerek dört yöne "haç ve invokasyon" su üçgeni adı verilen bir simge yapıyorlar. Bu sırada "Ateş işini yöneten rahip ilk önce gümbürdeyen denizin arındırıcı suyunu sıçratır" demeleri gerekiyor. Sonra mabedin içinde üç kez saat yönünde geniş bir daire yaratacak şekilde dönerek yürüyorlar. Menemencioğlu kişisel bilgilerini paylaşma ve tarikatın gizli yönüyle ilgili bilgi verme konusunda ketum davranıyor. Ancak kendi grubunda ve sitesinde Altın Şafak öğretilerini gayet açık biçimde paylaşıyor. Mabetlerde gerçekleştirilen üye olma ayini tarikatta derece almanın da yolu. Tarikata kabul edilmenin çok zor olduğu ve törene katılan kişilerin altı ay boyunca psikolojik olarak kendine gelemediği iddia ediliyor.