kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Haziran 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

CHP Genel Başkanı Baykal İzmir'de

Yeni Haber
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bu seçimlerde önem taşıyan unsurun Türkiye'nin geleceği olduğunu belirterek, ''Türkiye bu seçimlerde kendi tarihiyle hesaplaşacaktır'' dedi.

Deniz Baykal, Kültürpark İsmet İnönü Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıda, partisinin seçim programını anlattı, milletvekili adaylarını tanıttı. Toplantıya, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kentin CHP'li belediye başkanları, 1. ve 2. bölge milletvekili adayları, liste dışı kalan milletvekilleri ve partililer katıldı. 22 Temmuz seçimlerinin önceki seçimlere benzemediğini ifade eden Baykal, ''Bu seçimlerde önem taşıyan unsur Türkiye'nin geleceğidir. Türkiye'nin 84 yıldan beri yürüttüğü Cumhuriyet politikasının, bundan sonra aynı inançla sahiplenip, sürdürülüp sürdürülemeyeceğidir. Türkiye bu seçimlerde kendi tarihiyle hesaplaşacaktır. 84 yıllık çabalarımızın boşa gidip gitmeyeceğine karar verecektir'' diye konuştu.

Baykal, inanç sisteminin siyasallaştırılması halinde, demokrasi kurallarının işleyemeyeceğini söyledi. Türkiye'nin bölgede Müslüman toplum, laik devlet anlayışına dayalı tek anayasa modeline sahip olduğunu anlatan Baykal, laikliğin temel ilke olduğunu ve korunması gerektiğini kaydetti. Çocukların geleceğinin, düşüncenin özgür olmasının güvencesinin laiklik olduğunu ifade eden Baykal, ''Türkiye'yi tuzağa sokmamalıyız. Türkiye sınav veriyor. Cumhuriyeti yeniden inşa edeceğiz'' dedi.

''ETNİK KİMLİKLERİ AŞMAMIZ GEREKİYOR''

Baykal, Türkiye'de yaşayan herkesin aynı ulusun parçası olduğunu, etnik kimliklerin aşılması gerektiğini ifade ederek, ''Hepimiz aştık artık o kimlikleri. İster Arap ol, olabilir. Beni parçalama, bölme, ben bu milletin bir parçasıyım'' dedi. Ümmet anlayışının Türkiye'yi tehlikeli noktaya götüreceğini, terörün de bu çerçevede ele alınması gereken bir olay olduğunu belirten Baykal, şöyle konuştu: ''Bu konularda kafan karışık olursa, 'alt kimlik, üst kimlik' dersin. Terör yapan insanların sırtını sıvazlayarak, onlarla uzlaşmaya çalışarak, terörü önlemeye çalışırsın. İktidar ülkeyi sıfır terörle devraldı. Terör sorunu gittikçe büyüyor.'' AK Parti zihniyetinin ''sayın Öcalan'', şehitlere ''kelle'' ve ''Askerlik yan gelip yatma yeri değildir'' derken ortaya çıktığını iddia eden Baykal, iktidarın aynı kararlılığı terör ve Barzani konusunda gösteremediğini öne sürdü.

Baykal, sözlerine şöyle devam etti: ''Başbakan, 'Türkiye'de terör bitti mi de sıra Irak'a geldi?' dedi. Bu, terörün nasıl bütünsellik taşıdığını anlayamamış demektir. 1999-2003 yılları arasında terör örgütü, Suriye'den güç alamaz hale geldi. 2003 yılından sonra terör Irak'a yerleşti ve Türkiye'de terör yükselmeye başladı. Şimdi Suriye'ye sergilediğimiz tavrı Irak'a karşı sergileyeceksin. Buna karşı tavır takınmak lazım, bizim hükümetten ses seda çıkmıyor.''

''ÇİFTÇİYE İKİ KAT DESTEK''

Baykal, konuşmasında iktidara geldiklerinde öncelikli olarak tarım ve çiftçi konusunu ele alacaklarını, tarıma verilen desteği iki katına çıkaracaklarını bildirdi. Tarıma yönelik mazottan ÖTV alamayacaklarını ortaya koyduklarını ifade eden Deniz Baykal, şunları kaydetti: ''Başbakan bu sözümüzden rahatsız olmuş. CHP bu sözünü başka partiden almış değil, seçime beş kala oluşturmuş, milletin oyunu nasıl alalım diye oluşturulmuş bir politika değil. 2002'den beri söylüyoruz. 2005 basımlı Türkiye'de tarım politikamızı açıklayan kitapta, 'çiftçinin kullandığı mazottan ÖTV almayacağız' demişiz. Türkiye'de 2,5 milyon ton mazot tarım amaçlı kullanılıyor. Dışarıdan gelen petrolü pahalıya mı satacağız? Devletin çiftçinin cebinden para almasını engelleyeceğiz. Bu devletin çok hakkı olmayan bir kaynaktan vazgeçeceğiz. Bu uygulamadan 4 milyon çiftçi yararlanacak. Dolaylı olarak 70 milyon yararlanacak. Ekonomi kurallarını işleteceğiz. Parayı nereden bulacağımızı soruyorlar. 50 banker, 50 milyar doları nereden buldularsa, 20 milyon çiftçi ailesine de 2 milyar doları oradan bulacağım.''

Baykal, CHP'nin bir başka politikasını üniversite sınavları konusunda ortaya koyacağını, lise ikinci sınıf öğrencilerinin üçte ikisinin meslek yaşamına yönlendirileceğini söyledi. Baykal, CHP iktidarı döneminde tüm vatandaşların cebindeki nüfus kağıdıyla hak ettiği sağlık hizmetinden yararlanacağını belirtti.

Milletvekili dokunulmazlığını da kaldıracaklarını ifade eden Baykal, şöyle devam etti: ''Siyasetçinin zırhı olmayacak. Her milletvekiline 'git hesabını mahkemede ver' diyeceğiz. Artık zırhın arkasına saklanmak yok. Milli iradenin ilk hedefi zırhını çıkarmaktır. Şu anda milletvekilleri hakkında 250 dosya var. Bu dosyalardan biri de benim. Mecliste salt çoğunluğu elde edince yapacağımız iş, bütün CHP'lilere ben dahil, bütün AK Partili vekillere, bakanlara ''Haydi marş marş mahkemeye'' demek olacaktır. Sadece şu saydıklarım için CHP iktidarını denemeye değmez mi?''

Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı gazeteciler ve kamuoyu karşısında tartışmaya da çağırarak, Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde kaza yaptığını savundu. Baykal, konuşmasını şöyle tamamladı: ''Muhalefet partisi olarak AK Parti'den bir ismi Cumhurbaşkanlığı için önerdik. Biri bundan kıskançlık duyuyorsa, o partiden millete de ülkeye de yarar gelmez. Önümüzdeki seçimlerde üçte iki çoğunluk sağlarsak, diğer partilere gidip hepsinin içine sindireceği birini seçmek için çalışacağım.''