kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 24 Haziran 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Rengin Doğu

Gezgin ruhlu kadınlar

Kemal PEHLİVANOĞLU / HABER MERKEZİ
Dışarı çıkmak ve her zaman daha uzağa gitmek. Farklı evlere, farklı insanlara, farklı kültürlere, farklı doğalara şahitlik etmek... Gezgin ruhlu dört kadın yıllardır bunu yapıyor..
Keşfetmek, gitmek, ayrılmak, erkeklere yakıştırılan fiiller olagelmiş hep. Masallarda, romanlarda, filmlerde keşfe hep erkek çıkar, gidilmesi gereken bir yer varsa erkek gider, şehre gidip çalışmak için köyünden hep erkek ayrılır. Cumhuriyet Türkiye'si ile birlikte bu durum değişti, keşfetmek için evinden ayrılan ve yollara düşüp başka memleketlere giden avangart kadınlara ve onların hikâyelerine şahit oluyoruz artık. Biz de bu gezgin ruhlu kadınlardan dördünün hikâyelerini dinledik.

'Tibet dünyanın damı' yazısının peşinde
Rengin Doğu'nun gezi merakı, çocukluğunda okuduğu ansiklopediler sayesinde başlamış. Yabancı ülkeler hakkındaki yazıları merakla okurmuş. Özellikle de 'Tibet dünyanın damı' yazısı hiç aklından çıkmıyor. "Bir ülke nasıl dünyanın damı olur?" diye epey meraklanmış ve bu merak onu gezmeye, görmeye sevk etmiş. 1965 yılından bu yana gezdiği ülke sayısı 168. Kuzey ve Güney kutuplarına kadar gitmiş. Gemiyle Kuzey Kutbu'na vardıklarında, rehberin bir buzula çıkıp oradan kırdığı buzları içkisine koyduğu anda aldığı hazzı ve Güney Kutbu'na yaptığı yolculuk sırasında, dokuz katlı geminin en üstüne kadar çıkan dalgalar nedeniyle diş fırçasının gözünü şişirmesini unutamıyor.

Tam bir Afrika sevdalısı
Gençliğinde kocasının işi dolayısıyla beş sene kaldığı ABD'yi baştan aşağıya dolaşan, ardından 19 sene İngiltere'de kalan Mengü, yurtdışında geçirdiği senelerin hayata bakış açısını değiştirdiğini ve kişiliğini güçlendirdiğini özellikle vurguluyor. Mengü, tam bir Afrika sevdalısı. Afrika'ya ayağını her bastığında adeta yeniden doğduğunu söylüyor. Ruanda'da gorilleri doğal hayatlarında gözlemleyebilmek için birçok kişinin tırmanmaya cesaret edemediği yerlere tırmanıyor; Namibya'da erkeklerin dahi çıkmakta tereddüt ettiği, içinde yılan ve çıyanların kol gezdiği kum tepelerine çıkarak kendini aşağı bırakıp yuvarlanıyor. En büyük isteği, yaşamının geri kalanını Güney Afrika'da geçirmek ve bakmaya doyamadığı Afrika 'renkler'inin içinde olmak.

Kadınlar içsel bir arayış peşinde
Tuba Düzgüner, yolculukları genelde tek başına yapıyor. En son Güney Amerika yolculuğuna ameliyatlı olarak çıkmış. Yolculuk esnasında defalarca yarası açılmış, tedavisini köylerde yaptırmış. Düzgüner, gezgin olmayı insana kendini tanıma fırsatı veren içsel bir yolculuk olarak tanımlıyor. Bu içsel yolculuğunda onu en çok etkileyen ülke Hindistan olmuş. İnsanların yokluklara rağmen huzurlu olabilmeleri ve kendi inançlarını büyük bir içtenlikle sürdürebilmeleri etkilemiş Düzgüner'i: Dışarıdan gelen bir ses duyuyorsun, çıkıyorsun. Düğün sanıyorsun. Fakat bir cenaze töreni. İnsanlar eğleniyor. Çünkü bu adamın ileride dünyaya daha iyi bir yaşam sürmek için geleceğine inanıyorlar. Elime terliklerimi alarak bir Hindu tapınağına girdim. Beni nasıl kovalıyorlar! Elimde terliklerle tapınağa kötü ruhları taşıyormuşum."

40 yaşında kendi içine döndü
Pervin Bilol'un ailesinin gezgin ruhlu olması onu etkilemiş. Çocukluğundan beri 'gitmek' fiili hep hayatının içinde olmuş. İlk yurtdışı gezisini 1974'te, o zamanlar 'Doğu'nun Paris'i olarak adlandırılan Beyrut'a yapmış. Üniversite okumak için Viyana'ya gitmesi ise bir gezgin olabilmesi için gerekli özellikleri ona kazandırmış. Bilol'ü en fazla etkileyen gezi Arjantin Patagonyası'na yaptığı yolculuk olmuş. Pampa denilen uçsuz bucaksız düzlüklerde dokuz saat çevrede bir dal bile görmeden süren bir yolculuk... Bu yolculuk onda 'mekânsal boşluk' duygusu yaratmış: "Önünüze hiç ama hiçbir şey çıkmıyor. Bir şeye baktığın zaman ondan bir enerji alırsın. Orada enerji alacak hiçbir şey yok. Bir çalı bile... Bir müddet gittikten sonra o beyin ne oluyor biliyor musun? Hayatımda ilk defa hissettim. İlk defa yıllar sonra kendi içime döndüm bu gezide, tam 40 yaşındaydım," diyerek yaşadığı deneyimi anlatıyor.
Haberin fotoğrafları