Şener: Terörle mücadelede işbirliği içindeyiz

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, terörle mücadele konusunda, hükümetin, güvenlik güçlerinin, başta TSK'nın büyük çabaları ve işbirliğinin olduğunu belirterek, ''Bu anlayış doğrultusunda terörle mücadelede etkinliğin artırılmasına ve kararlılığın sürdürülmesine yönelik her türlü ortak çaba ortaya konulacaktır'' dedi.

Şener, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, toplantıda ele alınan konulara ilişkin bilgi verdi.

Terörle mücadele konusunun da toplantıda ele alındığını bildiren Şener, şunları söyledi:

"Son günlerde terör saldırıları artmıştır, bölücü terör örgütünün saldırıları artmıştır. Şehitlerimiz, yurdumuzun değişik yörelerinde yapılan törenlerle uğurlanmaktadır. Geldiğimiz nokta itibariyle şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyoruz. Terörün, günümüz dünyasında pek çok ülke açısından önemli bir sorun olduğunu görüyoruz. Türkiye de uzunca bir süredir PKK terörünü yok etmek için uğraşmaktadır. Bu konuda, Hükümetimizin, güvenlik güçlerimizin, başta TSK'nın büyük çabaları ve işbirliği vardır. Bu anlayış doğrultusunda terörle mücadelede etkinliğin artırılmasına ve kararlılığın sürdürülmesine yönelik her türlü ortak çaba ortaya konulacaktır.

Bugünkü toplantıda son gelişmelerle bağlantılı olarak İçişleri Bakanımız ve Dışişleri Bakanımız aynı şekilde değerlendirmelerde bulunmuşlardır. Terörle bağlantılı konular işbirliğini gerektirmektedir. Ve bu konuda zaman zaman ilgili kurumlarla, zaman zaman görüşmeler yoluyla ortak tutumlar sergilenmektedir. Ve bu anlayış ve kararlılık Hükümetimizde mevcuttur. Yarın da Genelkurmay Başkanımız ile Sayın Başbakanımız bu konuları değerlendirmek üzere bir araya geleceklerdir."

"CENAZELERDEKİ GÖRÜNTÜLERİ UYGUN BULMUYORUZ"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, ''Şehitlerimizin cenaze törenlerinde, o ortamın nezahetine uygun davranışlarda bulunulması hep birlikte hepimizin arzuladığı bir durumdur, bir tutumdur'' dedi.

Şener, Bakanlar Kurulu Toplantısının ardından açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Gazetecilerin terörist eylemlere yönelik sorularını toplu alarak yanıtlayan Şener'e, ''Şehit cenazelerinde Hükümet üyelerine yönelik tepkilerin, sınır ötesi operasyon konusunda Genelkurmay Başkanlığına talimat verilip verilmediği, askeri konvoylarda güvenliğin artırılması amacıyla önleyici cihaz talebinin olup olmadığı ve İncirlik Üssü'nün ABD güçlerine lojistik amaçlı kullandırılmasına yönelik kararnamenin uzatılıp uzatılmayacağı'' soruları yöneltildi.

Şener, son günlerde konunun ülkenin en önemli gündem maddesi haline geldiği için soruların tamamının terörle bağlantılı olduğunu ifade etti. Abdüllatif Şener, şöyle konuştu:

''Her şeyden önce şunu belirtmek isterim; terörle mücadele için ne gerekiyorsa, yapılması gerekenler ne ise hangi ihtiyaçların karşılanması gerekiyorsa, hangi cihazların alınması, hangi ödemelerin, masrafların yapılması gerekiyorsa, hangi tedbirlerin öngörülmesi gerekiyorsa, bunlarla bağlantılı olarak Hükümetimiz tüm yapılması gerekenlerin yerine getirilmesi konusunda kararlıdır ve şuana kadar da tüm ihtiyaçların karşılanmasıyla bağlantılı olarak her türlü tedbiri almıştır. Yapılması gerekenleri de yapmıştır.

''DOĞRU BULMUYORUZ''

Diğer taraftan son zamanlarda şehitlerimizin cenazelerinde ortaya çıkan bazı olumsuz görüntüleri de doğru bulmadığımızı belirtmek istiyorum. Çünkü konu milli duyarlılığımızı, ortak duyarlılığımızı gösteren niteliktedir. Hükümet olarak vatandaşlarımızın sivil toplum kuruluşlarımızla tüm kurumlarımız olarak ortak duyarlılıklara sahip olduğumuz ve vatanımız uğruna canını feda eden şehitlerimizin cenaze törenlerinde, o ortamın nezahetine uygun davranışlarda bulunulması, hep birlikte, hepimizin arzuladığı bir durumdur, bir tutumdur. Ve biz olayı bu çerçeve içinde değerlendiriyoruz. Ve şehit cenazelerimizin, şehitlerimizin beklentilerine, ruhaniyetlerine uygun bir şekilde yapılması gerektiğini belirtmek istiyorum.''

''ÜLKEMİZİN ÇIKARLARI NE İSE...''

İncirlik Üssü'nün kullanımı ile ilgili konunun henüz gündemlerine gelmediğini belirten Başbakan Yardımcısı Şener, ancak konu ile ilgili çalışmaların yapıldığını bildirdi. Şener, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Burada şunu belirtmek istiyorum; Türkiye'de kurumlar vardır, kurallar vardır. Türkiye Cumhuriyeti bu kurumlar ve kurallar çerçevesinde karar mekanizmalarını oluşturmaktadır ve ihtiyaçlar da buna göre tamamlanmaktadır. Ülkemizin çıkarları ne ise verilen her karar milli menfaatlerimize uygun olarak verilmektedir. Ve bundan sonra da aynı şekilde verilecektir.''

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, ''Ekonomik istikrarla birlikte yabancı sermayenin Türk bankacılık sektörüne ilgisinin artığını görmekteyiz'' dedi. Şener, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'in toplantıda finansal sektör hakkında bilgi verdiğini söyledi. Finansal sektörün son 4,5 yıldır önemli gelişmeler gösterdiğini kaydeden Şener, özellikle bankacılık sektörünün karşılaştırmalı olarak üstünlük sağladığı önemli noktalar tespit edildiğini dile getirdi. Türk bankacılık sisteminin personel kalitesinin pek çok ülkeden daha iyi olduğunun belirlendiğini anlatan Şener, bankacılık sisteminin bilgisayar ve bilişim, bankacılık ürünlerinin gelişmişliği ve yaratıcılık konusunda AB'ye her anlamda uyumlu ve hazır olduğunun belirlendiğini kaydetti.

GÖSTERGELER

Türkiye'nin genç ve yeniliklere açık bir nüfusa sahip olduğunu vurgulayan Şener, bu alanda kazandığı tecrübelerin bankacılık sektöründe pek çok ülkeye göre avantaj sağladığını belirtti. Bu bağlamda sektör değerlendirmeye alındığında pek çok göstergede 4 yıl öncesine göre büyük gelişmeler olduğunun görüldüğünü kaydeden Şener, şöyle devam etti: ''Her şeyden önce mevduatın krediye dönüşüm oranı 2003 yılında yüzde 39 iken, 2006 sonu itibariyle yüzde 68'e çıkmış bulunmaktadır ki mevduatın daha büyük bir kısmının kredi olarak piyasayı fonlaması ekonominin genelinde de önemli bir gelişmeyi ifade etmektedir. Diğer taraftan sorunlu kredileri ifade eden takibe dönüşüm oranına baktığımız da 2002'deki yüzde 17 düzeyinden, 2006 sonu itibariyle 3.75 düzeyine inmiş olması aynı şekilde Türk bankacılık sistemindeki olumlu gelişmeyi göstermektedir. Karlılık oranının bu süre içinde arttığını, öz kaynak karlılığının yükseldiğini, şube başına mevduat tutarının arttığını, şube başına verilen kredi miktarının bu dönemde arttığını görmekteyiz. Aktif büyüklüğü itibariyle bankacılık sektörümüzün 499 milyar YTL'lik bir düzeye ulaşmış olması önemlidir. Çünkü bu rakam 2002 yılında 216 milyar YTL düzeyindedir.''

KARLILIK

Şener, 2002 yılında 2.9 milyar YTL kar yapan Türk bankacılık sektörünün, 2006 yılında 11.5 milyar YTL düzeyinde kar elde ettiğini bildirdi.

Türk bankacılık sektöründeki karlılığın diğer ülkelere göre daha yüksek olduğunu ifade eden Şener, ''Ekonomik istikrarla birlikte yabancı sermayenin Türk bankacılık sektörüne de ilgisinin artığını görmekteyiz. Geldiğimiz nokta itibariyle, Türk bankacılık sisteminde yabancı payı aktif içindeki büyüklüğü itibariyle yüzde 22.4 düzeyindedir. Borsa payı ile birlikte değerlendirildiğinde toplamı yüzde 35.9'luk bir paya sahiptir'' dedi.

ATAMALAR, TASARILAR VE KARARNAMELER

Şener, toplantıda ayrıca 58 ve 59. Hükümetler döneminde çıkarılan müşterek kararnameler ve açıktan atamalar ve TBMM'ye gönderilen kanun tasarılarına ilişkin de değerlendirmeler yapılarak, geçmiş dönemler ile karşılaştırıldığını ifade etti.

58. Hükümet döneminde TBMM'ye 53 kanun tasarısının gönderildiğini, bunlardan 50'sinin yasalaştığını belirten Şener, 59. Hükümet döneminde ise gönderilen 756 tasarıdan 506'sının kanunlaştığını bildirdi.

Şener, 58. Hükümet döneminde sonuçlandırılan kararname sayısının 425, 59. Hükümet döneminde ise bu sayının 6 bin 816 olduğunu belirterek, şöyle devam etti: ''Diğer taraftan, kamuoyunda zaman zaman atamalarla ilgili değerlendirmeler yapılmaktadır. 55. Hükümet döneminde -1 yıl 7 ay sürmüştür- onaylanan kararname sayısı 2 bin 65'tir. 57. Hükümet dönemi, yani Sayın Ecevit'in Başbakan olduğu hükümet döneminde -3 yıl 6 ay sürmüştür- gönderilen kararname sayısı 2 bin 951 olmuştur. Bunun 2 bin 810'u onaylanmıştır. 58 ve 59. Hükümetler döneminde ise -4 yıl 7 aylık dönemi içermektedir- toplam 3 bin 491 kararname onaylanmıştır. Görevden alma kararnamelerine baktığımızda ise süre daha kısa olmakla birlikte, 57. Hükümet döneminde yani Ecevit'in hükümeti döneminde bin 319 görevden alma kararnamesi çıkarıldığı halde, 58 ve 59. Hükümetler dönemi daha uzun bir süreyi içermekle birlikte bin 263 görevden alma kararnamesi çıkarılmış bulunmaktadır. Bu rakamlar karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiş ve ele alınmıştır.''

Şener, toplantıda ayrıca Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün de Türkiye-AB ilişkileri konusunda bilgi sunduğunu bildirdi.