kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Haziran 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

'Barzani sonrası kuşağa ihtiyaç var'

-En çok ilginizi çeken ne oldu Kuzey Irak'ta, ne şaşırttı sizi?
- Gitmeden önce, Türkiye'deki Kürtler'le Kuzey Irak'taki Kürtler arasında bu kadar derin bir kültürel fark olduğunu bilmiyordum doğrusu. 30 yıl gerideler demokratik deneyim olarak. Bir kere sosyal hayat diye bir şey yok. İnanılmaz içe dönük, kapalı bir toplum. Son derece geleneksel, son derece tutucu... Başkent Erbil'de hayat otel lobilerinde sürüyor, sadece oralarda yeme içme kültürü oluşmuş. Birkaç iyi restoranı da Türkler kurmuş. Ancak önümüzdeki yıllarda Dubai olmayı hedefleyen bir yapılanmanın içinde bir Kabil manzarası var! Elektrik olmadığı için jenarötörlerin harıl harıl çalıştığı, tüm yolların kazıldığı bir şehir... Biraz can sıkıcı bir manzaraydı benim açımdan...

- Neden can sıkıcı?
- Bir toplumun dönüşmesi bugünden yarına olabilecek bir şey değil çünkü. Sağlıklı dönüşümün de kendi iç yasası olmalı. Ona uyulmadığında mutlaka bir yerinden maraz çıkar. Onca geleneksel bir yapıya, global aktörlerle müdahale edip, onu hızla dönüştürmeye çalıştığında, netice demokratik bir rejim değil diktatörlük olur! Ancak bir diktatörlük onu ayakta tutar.

- Yani bölgede bir diktatörlük mü hüküm sürüyor? - Barzani ve onun temsil ettiği her şey ona denk düşüyor. Tüm ulusal projelerde rastlanan lider ve onun temsili, o kimliğin inşasında kullanılan her şey pek de demokratik bir manzara oluşturmuyor.

- Kuzey Irak'ın bu devletleşme sürecinde, kimliğini oturtma ve dönüşüm sürecinde, modernleşme sürecinde, Türkiye'yle yakın ilişkiler kurma sürecinde Barzani'den başka bir aktöre mi ihtiyaç var sizce?
- Fena olmazdı! Yani Barzani'den sonra gelen yeni kuşak KDP'lilere çok ihtiyacımız var. Çünkü onlar daha açıklar, dünyayı tanıyorlar, öfkeleri yok, hırsları yok, hırçın değiller.

- Toplumsal hayat sizi şaşırtmış tamam; peki siyasal sistem nasıl? İddia edildiği gibi bir aşiret sistemi mi hâlâ siyasete yön veriyor?
- KDP'de görev alanların çoğu kendi ülkeleri için savaşmış peşmergeler aslında. Valilerin hiçbir yetkisi yok, tüm yetki politbüroda toplanmış, bir üst yapı var ve tüm kararları onlar veriyor. "Bu ülke için savaştık, gücü paylaşmayız," diyen bir yönetici elit bu. Bürokraside temel görevlerdeler. Yani görünen bir meclis var, Talabani'yle koalisyon halindeler ama asıl yetki politbüroda.