Star TV'deki Zoom adlı magazin programında İstemi Betil'i yüreğim kan ağlayarak izledim. Ünlü oyuncu ve seslendirme sanatçısı İstemi Betil, ekonomik açıdan zordaydı. Mahalle esnafına borç taktığı söyleniyordu. Betil, bir gün taşınmaya karar verdi. Eşyalarını bir kamyona yükletti. İşte ne olduysa o sırada oldu. Mahalle esnafı "borç takıp, kaçtığını iddia ettiği" Betil'in eşyalarının bulunduğu kamyonun yolunu barikat kurarak kesti. Market sahibi, borcuna karşılık çamaşır makinesini istiyordu, büfe sahibi 120 liralık kontör borcu için halıyı... Eşyaları indirmek istemeyen şoför ile mahalleli kavgaya tutuştu. Motosikletli polisler geldi, kavgayı ayırmaya çalıştı. Esnaf da haklıydı aslında. Piyasada yaprak kımıldamadığı için herkes alacağına şahin kesilmişti doğal olarak. İstemi Betil'in değerli bir sanatçı olduğu kimsenin umurunda değildi. Kamyon yağmalanmalıydı!.. Sonunda polisler İstemi Betil'i telefonla aradı. "Ankara'dayım" dedi ünlü oyuncu. Sonra evinde olduğu anlaşılınca, mahalleli eve hücum etmek istedi. Araya polisler ve haber ekibi girdi. İstemi Betil sonunda dışarıya çıkıp, mahalleliyi teskin etmeye çalıştı. "Bir yere gitmiyorum. Buradayım. Bir yerden para bekliyordum, gelmedi. Bugün gelecek, hepinizin borcunu ödeyeceğim" dedi. Sonra genç muhabire döktü içini: "Hayatımda hiç böyle rezillik yaşamamıştım. Bunları hak etmedim..." İstemi Betil'in de pek çok ünlü gibi alkolle sorunu olduğu söyleniyordu. Diğerleri gibi o da girdaba kapıldığında şişelere tutunmaya çalışmıştı. Ama o 1972'de çevrilen Alın Yazısı'nın Şeyhmuz'u, Kurtlar Vadisi'nin Laz Ziya'sı, Yüzüklerin Efendisi'nde Büyücü Gandalf'ın sesiydi... Asla bir "hiç" olamaz, bir köşeye atılamazdı. Bu ülkenin sinema ve televizyon dünyasında artık milyar dolarlar dönüyor. Yıl 2007... Bu çağda bile hâlâ gerçek sanatçılarımızı bir köşede kaderlerine terk ediyor, mallarını yağmalatıyoruz. Yazıklar olsun... Kime mi? Bunca paranın döndüğü bir sektörde, eski sanatçıları otel odalarında bir başına ölmekten kurtaracak, içine düştükleri bataktan çekip, çıkaracak bir fon, bir vakıf kuramayanlara... Elektrikten TRT payı, reklam gelirlerinden RTÜK yüzdesi kesmeyi biliyoruz. Trilyonluk televizyon sektöründeki bunca kârın içinden, Sanatçılar Huzur Fonu'na bir liracık düşmez mi? Bugünkü yorumumuzun adı: İSTEMİ-YORUM!.. Vicdanı olanlara...
Bugünkü Tüm Yazıları
Bu utancı görmek 'İSTEMİyorum!'
Yayın tarihi: 8 Haziran 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/08/gny/aytug.html
Tüm hakları saklıdır.