kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 5 Haziran 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

'Cumhurbaşkanını halkın seçmesini riskli buluyorum'

Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesini sakıncalı bulduğunu belirterek, "Eğer halk hem meclisi hem de cumhurbaşkanını seçerse cumhurbaşkanı kendini daha kuvvetli ve mesul hissedebilir" dedi..
Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, siyasi arena ile ilgili gündeme damga vuracak tespitlerini açıkladı. Koç, Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesini sakıncalı ve riskli bulduğunu söyledi. CNBC-E Business dergisine röportaj veren Rahmi Koç, son dönemde yaşanan siyasi gelişmeleri şöyle değerlendirdi: "Seçim Kanunu, Partiler Yasası, parti başkanlarının mutlak hakim olmaları, onların verdiği listeye göre milletvekili seçilmesi, milletvekilinin kendini seçen halka değil de kendini tayin eden başkana kendini sorumlu görmesi ve buna göre yapılan seçimde AKP'nin kazandığı sandalye sayısı... Bunların hepsini mütalaa etmek lazım. Şimdi efendim "halk seçsin" diyorlar cumhurbaşkanını... Ben şundan endişe ediyorum: Zaman zaman cumhurbaşkanı ile hükümet arasında anlaşmazlık oluyor. Eğer halk ikisini birden seçerse cumhurbaşkanı kendini daha kuvvetli ve mesul hissedebilir. Şimdi çok daha yumuşak olan o geçinme sıkıntısı daha şiddetli olabilir. Yani işi yarı başkanlığa kadar götürebilir.

TÜRBAN SORUN OLUR
Türkiye başkanlık sistemine hazır değil. Başkanlık sisteminde hukuk sistemi çok iyi çalışmalı. İcabında reisicumhuru çağırıp sual sorup "Tehlikeli adamdır, kenara alınsın" diyebilmeli. ABD'de bu var. Zaten onun için yürüyor bu sistem. Senatoda, kongrede, hukukta öyle güçler var ki bunlar çok kuvvetli olan başkanı bile dizginleyebiliyor. Bizde o sistem yok, olmadığına göre başkanlık sistemi bizim için ideal bir tarz olmayabilir." Rahmi Koç'un seçime yönelik öngörüsü ise şöyle: "Meclis'e AKP dışında iki veya üç parti daha girer" Cumhurbaşkanlığı ve türban tartışmalarına yönelik soruları da yanıtlayan Rahmi Koç, "Efendim, bir anayasamız var, bir "dress code" dediğimiz giyim kuşam tarifi var değil mi? Atatürk'ün getirdiği... Kamusal alanlar tarif edilmiş. Şimdi böyle bir tarif varken cumhurbaşkanının eşinin türbanlı olması, bütün bunlar bir kenara atılıyor demektir, ki bu olmaz, kabul edilemez. Diğer taraftan da demokrasi var diyoruz. Demokratik bir seçimle gelirse o zaman ne yaparız? Doğrusu buna cevap vermek zor. Ciddi bir sorun. O noktada "laikliği korumak için demokrasi dışı adımlar atılabilir mi" sorusu çıkıyor ortaya... Türkiye laik olmalıdır. Başka türlü olması mümkün değil. AB'ye entegre olmalıyız. Ortadoğu'ya doğru kaymamak gerek" dedi.
Haberin fotoğrafları