Devrim otomobilinin yapımıyla elde edilen başarının devamının getirilemediği ülkemizde otomotiv sanayi dışa bağımlı gelişti. Başlangıçta
montaj sanayine yönelen sektör, 90'lardan sonra
ihracata dayalı büyüdü. Ancak, AB'ye entegrasyon süreci ile dışa bağımlılık daha da arttı. Her ne kadar ekonominin lokomotifi de olsa, üretilen araçlarda Türk mühendisleri ve işçilerinin katkısı giderek artsa da,
otomotiv sektörü bağımsız değil. Çünkü otomotiv sanayinde
yabancı sermayenin ağırlığı var. Dolayısıyla onların sözü geçiyor. Bir rakam bunun doğru olduğunu ortaya koyuyor. İhracat için üretilen araçlarda
ithal parça maliyeti toplamın yüzde 64'üne varmış. Yan sanayide üretilen parçalar düşük kur nedeniyle ithal edilmiş ve birçok firma kepenk kapatmış.
Yan sanayiini koruyalım çabası ne yazık ki yok . Bunun yanı sıra, Türkiye'nin rakipleri artıyor. Yabancı sermaye, Türkiye'nin avantajını kaybettiği anda bu ülkelere yönelebilir.
Geçen hafta TMMOB Makine Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen Otomotiv ve Yan Sanayi Sempozyumu'nda bu konu ele alındı. Sempozyumda, sektörün kamu destekli ARGE çalışmalarına kaynak ayırmazsa, ülkenin
"tasarım üssü" olması iyi niyet temennisinden öteye geçemeyeceği vurgulandı. Katılıyorum, Türkiye'de ARGE'de
çalışanların sayısı 10 bin kişide sadece 9 . Bu rakam Almanya'da 151, Japonya'da 140. Türkiye'de otomotiv ana ve yan sanayinin ARGE çalışmalarına ayırdığı pay ise binde 0.9. Tüm bunlar, biran önce ARGE'ye daha çok bütçe ayırmanın ve ARGE teşviğinin acilen hayata geçirilmesi gerektiğini gösteriyor. Zaten otomotivde
Devrim'le bağımsızlığı kaçırdık, en azından şimdi
AR-GE ile otomotivde bağımsızlaşalım.
Bugünkü Tüm Yazıları
Otoda 'Devrim' sürseydi Türkiye bağımsız olurdu
Yayın tarihi: 4 Haziran 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/04//haber,6209E90E9E23428EA10F94C6E5796E32.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.