Fenerbahçe ve kurumsallaşma

F.Bahçe Ülker serinin son maçının son dakikalarında şampiyonluğun dayanılmaz zevkini yaşarken, bir sezonun, şampiyonluğa oynamanın ne kadar yoğun ve ciddi bir emek gerektirdiğini düşündüm. Aklıma Ülker'in sponsorluk desteğini aldıktan sonra yaptıkları görkemli sezon açılış partisi geldi. Sahada 16 yıl sonra gelen şampiyonluğu kutlarlarken, bir de orada görünmeyen artıları vardı.
Bugün planladıkları 12 bin kişilik spor salonuyla, gelişmenin, başarının olmazsa olmazını gerçekleştiriyorlar. Sahada İbo'nun kendine olan inanılmaz güvenini, Solomon'un maçın tansiyonunu kaldırdığı zaman ne kadar üst düzey olduğunu gösterdiği dakikaların, Mrsic'in 3, 6, 9 diye saydığı anların arkasında idari ve teknik kurumsallaşmanın müthiş bir katkısının olduğunu vurgulamak gerek.
Amerikalılar bu oyunu icat ederken deyimini de koymuşlar; "Söyle oyun kurucunu, söyleyeyim sana dereceni" Solomon'un onu MVP yapan özgüvenli performansı, Mrsic'in oyun zekası ve isabetli şutları serinin her maçında çok üstün kaldı. Amerikalılar'ı fazla kızdırmadan ben de ekleyeyim bir söylev; "Söyle bana da 12. adamını, söyleyeyim dereceni"

AVRUPA'DA BAŞARI HAYAL Mİ?
F.Bahçe Ülker'in banktan gelen üçüncü oyun kurucusu bugün Beko Ligi' nin çoğu takımında ilk 5 oynayacak, milli takımımızın da point guardı. Böylesine kaliteli ve uzun bir bank, o zor anları yaşamaya ve aşmayı alışmış bir koç, birbirinden değerli oyuncular.
Emrah Kayalıoğlu, "Koç, televizyondan final maçlarını seyrettin. Bize şöyle bir seriyi toparlayıp, özellikle de Euroleague'de neler olabilir, tecrübeni aktarırsan mutlu olurum" dedi. Emrah'ı mutlu etmek benden ziyade bu pozitif olumlu tabloyu daha bir üst seviyeye çekerek Eurolegue'de başarıya ulaştıracaklara kalıyor.
O seviyeleri hep oynamış çok deneyimli teknik ekibi ve basketbolumuzun lokomotifi Efes Pilsen'e hiç şans tanımadan geçen bir kadro bugün spor kamuoyunun yakından tanımasa da yakında isimlerini ezberleyebilecekleri Ömer Aşık, Caner gibi Alpella'dan gelecek olan katılımlar ve 12 bin kişilik salon ile ulaşabilecekleri en üst düzey kurumsallık bence Avrupa'nın çoğu takımını kağıt üzerinde alt edip, Emrah'ı mutlu etmeye yetecek.