Gümrük kapıları yol geçen hanı

İran, Türkiye'ye karşı kullanılmak üzere vagona silahları yükleyip Suriye'ye gönderilmek üzere Van Kapıköy gümrük kapısından Türkiye'ye sokuluyor. İran mührünü taşıyan silah dolu vagon inşaat malzemesi diye Kapıköy gümrüğünden hiç aranmadan buyur ediliyor. Gümrük mevzuatımıza göre vagondaki İran mührünün kırılıp, içinde beyan edildiği gibi inşaat malzemesi olup olmadığının kontrol edilip Türk Gümrüğü mühürünün vurulup Türkiye'ye girmesine müsaade edilmesi gerekirdi.
Van Kapıköy Gümrüğünde İran mührü kırılmadan yurda giren silah yüklü vagon, tamamen tesadüfi olarak Bingöl yakınlarında patlamadan dolayı devrildikten sonra, yükünün inşaat malzemesi değil, silah olduğu anlaşılıyor. Aradan kaç gün geçti Gümrüklerden sorumlu yüzer gezen Bakan'dan çıt yok. Böyle bir skandal bir başka ülkede olsa Bakan anında istifa ederdi. Bizim Bakan istifayı bir kenara bırakın liste derdine düşmüş ki, ortaya çıkan silahtan falan haberi bile yok. Oysa aynı Bakan gezmekten fırsat bulup Türkiye'de olunca bazen şov olsun diye gümrük kapılarında köpeklerle poz verirdi. Türkiye'yi havaya uçuracak silah dolu vagon yakalanıyor. Birinci derecede Bakan Tüzmen sorumlu ve ortada yok.
Başbakan Erdoğan, 18 milyar dolarlık akaryakıt kaçakçılığından bahsediyor. Bunların kontrolü kimde? Bakan Tüzmen'de. Silah yüklü vagon Gümrük kapısından sorgusuz sualsiz geçiyor. Kim sorumlu? Bakan Tüzmen. Bakan Tüzmen ne yapıyor? Defilede mankenleri izliyor. Başka ne yapıyor? Yandaşlarının Mısır'daki arsalarını pazarlayan seyahatlerde boy gösteriyor. Hangi skandal varsa, içinden bu isim çıkıveriyor. Bakan Tüzmen şu anda ne yapıyor? Listeye yeniden girmek için Başbakan Erdoğan'ın önünden arkasından kareye girmek için çaba sarfediyor. Peki Türkiye bunu hak ediyor mu? Bence hayır. Türkiye bu şekilde davranan siyasilerle yönetilmeyi hak etmiyor. Başbakan Erdoğan yeniden iktidara gelmek istiyorsa vatandaşın kafasından sildiği bu tür isimleri yok etmeli. Aksi takdirde seçmen sandıkta yok eder.