Tanklar ve zırhlı araçlar sevk ediliyor. Kobra ve Skorsky helikopterleri havadan destek veriyor. 30 bin Mehmetçik K.Irak sınırında bölücü terörü yok etmek için ter döküyor.
*Bahar Balyozu harekatıyla ilgili atv'nin görüntülerini izlemek için tıklayınız... Ankara'da Kuzey Irak'a sınır ötesi operasyon tartışmaları sürerken, sınır bölgesindeki birliklere tank ve top sevkıyatı devam ediyor. Elazığ ve Diyarbakır'dan çok sayıda ağır silah, bölgeye sevk ediliyor.
PKK'nın Kuzey Irak'taki varlığına karşı olası sınır ötesi operasyon için hazırlıklar başladı. Bir süredir birliklerle Irak sınırındaki hareketliliğini artıran TSK, demiryoluyla bölgeye tank ve top desteği yapıyor. Öte yandan teröristlere karşı Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde de eş zamanlı hava destekli operasyonlar da sürüyor.
Elazığ 8. Kolordu Komutanlığı'ndan bugün de çok sayıda tank, kara yoluyla Diyarbakır üzerinden Şırnak ve Mardin'de bulunan sınır birliklerine gönderildi. Diyarbakır Tren Garı'nda da yoğunluk yaşandı. 7. Kolordu Komutanlığı'ndan çok sayıda mühimmat ve obüs topu Irak sınırına gönderilmek üzere trenlere yüklendi.
Alarma durumunda olan sınır birlikleri, aksaklığa meydan vermemek için eksikliklerini giderirken, ağır silahları trenlere yükleyen askerlerin moralinin de yüksek olduğu gözleniyor.
BİRLİKLER 25 AYRI NOKTADA KONUŞLANDIRILDIıÜüTerörle mücadelede kararlılığını sürdüren güvenlik güçleri, batı illerinden gelen takviye kuvvetlerle sınırda terör örgütü PKK'nın geçiş güzergahı olduğu belirtilen yaklaşık 25 ayrı noktada konuşlandırıldığı bildirildi.
Suriye sınırındaki Mardin'in Nusaybin ilçesinden İran sınırındaki Hakkari'nin Şemdinli ilçesine kadar sınır hattı boyunca yaklaşık 25 noktada konuşlanan güvenlik güçleri, teröristlerin Türkiye'ye sızmasını önlemeye çalışırken, kırsalda da geniş çaplı operasyon sürdürüyor. Askerin konuşlandığı noktalara ayrıca modern askeri araçlar ile uzun menzilli obüs tankları yerleştirildi.
Alınan bilgilere göre Nusaybin - Şemdinli sınır hattı boyunca bulunan karakol ile tümen seviyesindeki birliklerin yanı sıra son 2 ayda bölgeye gönderilen askeri birliklerle birlikte sınırın hemen hemen her noktasına asker yerleştirildi.
İzmir, Adapazarı, Edirne, Bolu ve Kayseri'den gönderilen askeri birliklerin sınırdaki şu noktalara yerleştirildiği öğrenildi.
Güneydoğu'da Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı Tepealtı, Tepeüstü, Girmeli; Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı Çığır, Alakamış, Yavşan; Cizre ilçesine bağlı Güzlü, Bozalan; Silopi'ye bağlı Çitflikköy, Başköy ile Uludere ilçesine bağlı Ortabağ, Gülyazı, Ortasu ve Ortaköy.
Doğu ise Hakkari'nin Çukurca ilçesine bağlı Narlı, Üzümlü, Köprülü, Çınarcık ile Pirinççeken köyü kırsalı ile Türkiye'nin en doğusunda bulunan ve Kandil Dağı'na yakın olan Şemdinli kırsalındaki Ortaklar, Gelişen, Suçıktı köylerini kırsalına eskeri birlikler konuşlandırıldı.
Güvenlik güçlerinin Tunceli, Diyarbakır, Bingöl ve Şırnak kırsalında başlattığı operasyon ise devam ediyor.
ANKARA: KUZEY IRAK'TA GÜVENLİK MERKEZİ YÖNETİME VERİLDİ
Öte yandan Amerikan ordusunun Kuzey Irak'ta güvenliği peşmergelere devretmesi, Ankara tarafından "Bizim açımızdan güvenlik Irak merkezi otoritesinin unsurlarına devredilmiştir" şeklinde değerlendirildi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Bilman, haftalık basın toplantısında, Kuzey Irak'ta güvenliğin peşmergelere devredilmesine ilişkin bir soru üzerine bu konuda dün ABD ilgili silahlı kuvvetleri makamları tarafından ABD Büyükelçisinden ve ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün açıklamaları olduğunu söyledi.
Bilman, "Hepsinde görülüyor ki ABD'nin güvenliği çeşitli hükümet makamlarına devretmesi yeni bir unsur değildir. Üzerinde 3-4 yıldır çalışılan bir plan çerçevesinde ABD, Irak'ta güvenliği belli bölgelerde gerekli gördüğü şartlar oluştuğu zaman yerel düzeyde ancak doğrudan Irak merkezi hükümetinin kontrolündeki güçlere devretmektedir. Bildiğim kadarıyla 18 bölgeden 7'sinde bu işlem yapılmıştır" dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, "Bizim açımızdan güvenlik Irak merkezi otoritesinin unsurlarına devredilmiştir" diye konuştu.
"ÖNEMLİ OLAN SORUMLULUĞUN MERKEZİ HÜKÜMETE DEVRİ"ABD'nin bu konuda yürüttüğü çalışmanın, Irak merkezi hükümetinin tüm ülke çapında güvenliği sağlamasına yönelik bir çalışma olduğunu ifade eden Bilman, "Bizim açımızdan önemli olan da bu şekilde sorumluluğun çeşitli etnik gruplara, yerel gruplara devredilmesi değil doğrudan Irak merkezi hükümetine devredilmesidir, bugün yapılan da budur" dedi.
Bilman, bir soru üzerine, Türkiye'de yaşanan son terör saldırıları ardından Edip Başer'in yerine Türkiye'nin terörle mücadele temsilciliği görevine getirilen Rafet Akgünay'ın, Amerika'lı muadili Joseph Raltson ile bir görüşme yapmadığını söyledi.
Türkiye'nin Irak Özel temsilcisi Büyükelçi Oğuz Çelikkol'un son Irak ziyaretinin de daha önceden planlanan bir ziyaret olduğunu kaydeden Bilman, söz konusu gezinin Türkiye'deki son gelişmelerle ilgili olmadığını kaydetti.
Bilman, Çelikkol'un çok kısa bir ziyaret yapmasına rağmen iki cumhurbaşkanı yardımcısı, başbakan, iki başbakan yardımcısı, meclis başkanı, ABD büyükelçisi ve BM Genel Sekreteri özel temsilcisi yardımcısıyla görüşmeler yaptığını söyledi.
"IRAK'TAN BEKLENTİMİZ PKK KONUSUNDA İŞBİRLİĞİ"Levent Bulman, Çelikkol'un bi gezide sadece Türkiye-Irak arasındaki ekonomik, ticari ve kültürel ilişkiler hakkında değil aynı zamanda terör örgütü PKK unsurlarının Kuzey Irak'taki faaliyetleri hakkında Iraklı muhataplarıyla görüştüğünü vurguladı.
Bilman, "Bizim Irak'tan beklentimiz gayet açık, Kuzey Irak'tan Türkiye'ye bütün terör faaliyetlerinin durdurulması için işbirliği yapması" dedi.
"ROKET YÜKLÜ VAGON KONUSUNDA İNCELEME SÜRÜYOR"İran'dan Suriye'ye giden bir konteynırın bulunduğu trenin, bir terör saldırısı sonucu yoldan çıkması ile konteynırın içinde çeşitli roketlerin bulunduğunun hatırlatılması üzerine de Bilman, ilgili makamların bu konuda kapsamlı bir çalışma başlattıklarını, bu çalışmanın sonuçları alınmadan bir yorumda bulunmanın doğru olmayacağını söyledi.
Bilman, Şam-Tahran seferini yapmakta olan bir uçağın Türk hava sahasında indirildiğine dair haberlerin hatırlatılması üzerine de "Bu tür haberler geçmişte de çıktı. Geçen yıl 10-12 uçak bu şekilde indirildi. Bu her egemen ülkenin hakkıdır. Lüzumlu görülmesi halinde uçak inişe davet edilir. Burada da böyle oldu. Bunun dışında başka bir unsur yok" dedi.