Başbakan
Erdoğan grup toplantısından çıkarken, kendisine yaklaşan gazeteciler
"Kuzey Irak'a operasyon yapılacak, seçim iptal olacak yönünde bazı spekülasyonlar var. Bu ihtimal dahilinde mi?" diye sordu. Gerçekten de Ankara'da böyle bir şehir efsanesi aldı yürüdü. Başbakan doğal olarak,
"Nereden çıktı?" diyerek böyle bir ihtimalin olmadığını söyledi. Ancak belli ki sıcak 2007 yazında ortalık komplodan kırılmaya devam edecek...
KOMPLO: Genelkurmay'ın pazar gecesi internet sitesi üzerinden yaptığı uyarı, Kuzey Irak'a yönelik bir operasyon için kamuoyunu hazırlamayı amaçlıyor.
GERÇEK: Ciddi bir devlet ve bir NATO ülkesi olarak Türkiye, hava sınırlarını ihlal eden bir ülkeyi, müttefik bile olsa, dünyaya afişe etmek ve böylece
"kayda geçirmek" zorunda. Egemen güç olmanın birinci koşulu, sınırlarınızı kontrol etmek. Yunanistan tarafından yapılan bu tarz ihlalleri düzenli olarak NATO'ya şikâyet eden Türkiye, Amerikan uçaklarınca yapılan ihlali de afişe ederek bundan sonra Amerikan güçlerinin böyle bir şeye girişmesini engellemiş oldu.
KOMPLO: Bu yaz Kuzey Irak'tayız.
GERÇEK: Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın demeçleri
"Ordular ilk hedefiniz Erbil'dir!" şeklinde yanlış yorumlanıyor. Evet,
Büyükanıt her fırsatta Kuzey Irak'ta PKK'ya yönelik anlamlı ve kapsamlı bir operasyonun faydası olacağını vurguluyor. Ancak asker, sanıldığı gibi
"İlle de hemen girelim" demiyor.
Barzani ve ABD faktörünün farkında. Org. Büyükanıt ABD gezisinde açıkça iç kamuoyuna yönelik
"sembolik" bir operasyona yanaşmayacağını da söyledi. Peki asker ne istiyor? Anladığım kadarıyla asker, Yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkarması karşılığında Meclis'in aldığı
"casus belli" kararı benzeri bir yetkinin
"hükümete" verilmesini istiyor. Meclis,
"Yunanistan karasularını 12 mile çıkarırsa Türkiye bunu savaş nedeni kabul eder" diye bir karar alarak Yunanistan'ın böyle bir adım atmasını engellemişti. Savaş istediğinden değil, ancak güçlü bir tehdide ihtiyacı olduğundan. Bugün de istenen Kuzey Irak için uluslararası anlaşmalar çerçevesinde Meclis'in hükümete (TSK değil hükümet) böyle bir yetki vermesi.
Böyle bir karar, PKK ve Barzani üzerinde "caydırıcı" bir tehdit unsuru olacaktır.KOMPLO: Türkiye ve ABD eninde sonunda Kuzey Irak'ta karşı karşıya gelecek.
GERÇEK: Bu Kurtlar Vadisi senaryosu, birçok kişinin kulağına hoş geliyor ancak ne komuta kademesi ne de Türkiye'yi yönetenler böyle bir heves içinde değil. Türkiye'nin hedeflerine ABD'yle dövüşerek değil sabırla pazarlık yaparak ulaşacağı görüşü hakim. Son yaşanan ihlal, medyada yazıldığı gibi
"İkinci bir çuval geçirme vakası" değil. Ortada tatsız ve ayıp bir ihlal var. Ancak Süleymaniye'de yaşanan çuval olayı ölçeğinde bir infial yok. Amerikalılar, muhtemelen TürkIrak sınırındaki tanklarımızın ne yaptığını merak ederek ufak bir
"gözetleme" işine soyundular. Olayın afişe edilmesiyle bundan sonra bu tarz işlere cesaret edemeyeceklerdir.
KOMPLO: Seçimler iptal edilecek.
GERÇEK: Ulus'taki PKK saldırısından bu yana komplocular
"Asker Kuzey Irak'a girecek, seçimler iptal edilecek" korkusu içinde. Olabilir mi böyle bir şey! Öncelikle seçim, Türkiye'de herkesin mevcut krizi aşmak için arzuladığı bir mekanizma. Ayrıca Türkiye iki komplo üç bombayla gizli el ya da derin devlet tarafından yönetilen bir
"muz cumhuriyeti" değil. Hayat komplocuların sandığı gibi tek elden yönetilmiyor. Türkiye'de bazı kurum ya da kişilerin seçimleri iptal ettirmek için Kuzey Irak'a gireceğini düşünmek, hem anayasal süreci bilmemek, hem de bu ülkeyi ve kurumlarını basite indirgemek demek.
Yayın tarihi: 30 Mayıs 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/30//aydintasbas.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.