Polisiye romanların ağa babası..

28 Temmuz 1880 tarihli Argus gazetesinde yayınlanan habere göre bir arabacı, kupa arabasının (O zamanlar kullanılan, tek atlı, kapalı binek arabası) içinde bir ceset olduğunu söylemektedir.
Arabacının dedektife verdiği ifadeye göre; gece yarısı birde yolda ilerlerken açık renk pardösü giymiş olan bir adam ona seslenir. Arabacı dikkatle baktığında adamın smokinli ve alkollü olduğu anlaşılan bir başka adamı ayakta tutmaya çalıştığını görür. Adam arabacıya sarhoşu tanımadığını, onu yolda bulduğunu söyler. Sarhoş adam başını kaldırıp pardösülü adama "Sen ha?" der. Pardösülü hızla uzaklaşır. Sarhoş o kadar alkollüdür ki arabaya binemez. Arabacı ona yardım eder. Tam yerine oturup yola çıkacakken pardösülü geri döner ve arkadaşını evine götüreceğini söyler.
Ancak yolun yarısına geldiklerinde pardösülü adam arabacıya arkadaşının evini tarif eder ve iner.
Arabacı sarhoşun evine gelip indirmek için kapıyı açtığında onun ağzı bir mendille bağlı ve arabanın köşesine yatmış cesediyle karşılaşır.
Otopside adamın kloroformla zehirlenmiş olduğu anlaşılır.
Kupa Arabası Cinayeti (ErKO Yayıncılık/ 0212 266 15 54) adlı roman da bu haberle başlar. 1886'da basılan ve içinde bir sürü bilinmeyeni barındıran bu sıra dışı cinayet romanı ilk gerçek polisiyelerden kabul edilir.
Cesedin bulunduğu noktada başlayan öykü, çok sürükleyici devam ediyor. Okuduğunuz her sayfada katili bulduğunuzu ya da ona yaklaştığınızı sanıyor ama devamında yanıldığınızı anlayıp bu defa başkasından şüpheleniyorsunuz. Her sayfada daha çok meraklanıyor ve daha çok heyecanlanıyorsunuz. Finalde de şoke oluyorsunuz.
Fergus Hume'u (1859-1932/ Yeni Zelanda asıllı İngiliz yazar) üne kavuşturan ilk romanı olan Kupa Arabası Cinayeti, ilginç öyküsü, birbiri ardına ustaca bağlanmış olayları ve sürükleyiciliği ile bir klasik polisiye.. Ve de klasik eserlerin sıkıcı olduğunu savunanların tezlerini çürütüyor.
Zerrin Duman'ın çevirisi kolay ve rahat okunuyor.
Ünlü İngiliz kadın yazar George Eliot'un (Asıl adı Marian Ann) "Yaşadığımız hayat, geçmişte yaptıklarımızın bir sonucudur" deyişini adeta doğrulayan Kupa Arabası'nı okuyun. Bitirince dostlarınıza verin, onlar da okusunlar.