En iyi çıkış yapan safra seçildim!

Ve hayatımın ilk yat yarışı macerasını başarıyla tamamlamış bulunmaktayım. "Başarıyla" diyorum, çünkü meslektaşlarımla birlikte tayfalık yaptığım Keçhi adlı yat, Destek Sınıfı'nda dereceye girdi. Bu yazıyı başta bel, sırt ve popo olmak üzere 24 farklı ağrının eşliğinde yazıyorum. Sanki yat yarışından değil de İnebahtı deniz muharebesinden çıkmış gibiyim. Uzaktan izlerken, "Yahu bu yat yarışının neresi spor ki? Binmişler tekneye keyif çatıyorlar" deyip, burun kıvırırdım. Zaten tekneye de "muhabbet olsun diye" binmiştim. Hatta hayallerimde balık avlayıp, mangal keyfi yapmak da vardı. Ama o da ne? Başımızda Marina Dragos Yelken İhtisas Kulübü Başkanı Mehmet Tunçay, yanında teknenin sahibi denizcilik eğitmeni Cengiz Mimarbaşı... Mehmet Bey, emekli bir Deniz Kuvvetleri mensubu. Mesleki alışkanlıkla bize talimatlar yağdırıyor, gerektiğinde fırçayı basıyor. "Alesta tramolaaa" diye gürleyince, sıkıysa yerinden kıpırdama... Cengiz Bey ise daha mülayim. Biz gazeteciler bu "iyi polis-kötü polis" durumu karşısında çözülüverdik. Daha 16'ıncı dakikada aramızda fısıldaşıp, "Acaba gemide isyan başlatıp, Forsalar Sendikası kursak mı?" filan demeye başladık. Ben önce Genova yelkenini yönetmekle görevlendirildim. İlk iki tramola sırasında Mehmet Bey'in keskin komutlarından ürküp, çarşaflayınca, yelkenin halatlarını takıldığı yerden kurtarma bahanesiyle pruvaya hamle edip, orada kaldım. Sözde işten güçten kurtulup, orada arazi olacağım. Ama nerdeee? Bu sefer de benim gibi "işe yaramaz" üç tayfa ile birlikte "safra" görevi üstlendik. (Bilmeyenlere not: Safra, denge sağlamaya yarayan ağırlık demektir. Beton blok ya da kum torbasından oluşur.) Her tramola sırasında biz teknenin bir yanından diğerine sürünerek geçiyor, ağırlık yapmak için ayaklarımızı denize doğru sallandırıp, teknenin yükselen yanının suya yaklaşmasını sağlamaya çalışıyoruz. Anlayacağınız iki ayaklı "safra" durumundayız. Ama kendimi iskeleden sancağa öyle cansiperane fırlatıyormuşum ki, Reina'dan yarışı izleyenler tarafından "En İyi Çıkış Yapan Safra" seçilmişim!.. Olsun, yatçılıkla ilk kez tanışan hayta bir tayfa olarak iyi bir kariyer başlangıcı sayılır!.. Shop & Miles Bosphorus Cup '07 yüzünden başıma bir başka dert açıldı ki sormayın. Yelkenlilere fena halde sevdalandım. Şimdi tek emelim, şöyle 7-8 metrelik bir yelkenli almak. Ama bu işe kuru gazetecilik maaşımın yetmeyeceği pek aşikar. Bu nedenle gece işi arıyorum. Şimdilik Reina'da bodyguardlık önerdiler. Düşünüyorum.