Yersiz Yurtsuz beni tökezletti!

Şaşıfelek Çıkmazı'ndan 'Beyaz Gelincik'e birçok dizide rol alan Sinan Taymin Albayrak atv'nin yeni dizisi "Yersiz Yurtsuz"da da başrollerden birini üstleniyor. Yeni dizisi için saçlarını kestiren ve sakal bırakan oyuncu 'Cosmo' dergisinden Özge Zeki'ye konuştu. 10 yaşındayken ailesiyle Almanya'dan Ankara'ya dönen sanatçı Kafkas kökenli ve Çerkez olduğunu ısrarla belirtiyor.
* Almanya'dan sonra Ankara'da eğitim gördünüz. Sonra İstanbul'a geliş ne zaman oldu? Hacettepe'den İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü'nden 1999'da mezun oldum. Tiyatrolar anlamında Ankara ile İstanbul farklıdır. Hacettepe'de ufacık bir rol için bile kulis yapılır. İstanbul'da herkes "Bu rol bana göre değil, şu, oynasın'' filan diyerek rollerini başkalarına veriyordu. "Ne büyük olgunluk gösteriyorlar, rolleri arkadaşlarına paslıyorlar'' diye düşündüm. Sonra anladım ki herkes diziler oynuyormuş.
* Sonra siz de dizilerde oynamaya başladınız. Hangisi sizi daha çok tatmin ediyor? Oyunculuk eğitimi sadece tiyatro için değil. Bu anlamda doyumsuzuz, ne kadar çok izlenirsek o kadar çok mutlu oluruz. Tiyatroda izleyicilerle iletişim kuruyorsunuz ama ekranda kötü oyunculuk yapsanız da insanlar aynı tepkiyi veriyor.
* Yönetmenlik ve eğitmenlik tecrübeniz de var... 1999 yılından itibaren Ermeni derneklerinde oyunlar yönetmeye başladım. Bu derneklerde akşam 9'dan sonra işten çıkıp gelen işadamları, ev kadınları var. Hiçbir kâr amacı gütmeden tiyatro çalışıyorduk. Çok keyifliydi, 2003 yılına kadar sürdü.

SIKILGAN BİR YAPIM VAR
* Kendinizi tarif etmenizi istesem... Çok sakin bir insanımdır. Ama bu sakinliğin içinde büyük bir öfke bulundururum her daim. Bu öfkem kayıtsızlığa, duyarsızlığa karşı, çevresini görmezden gelen, bir gülümsemeyi bile esirgeyen insanlara karşı. Sevgiye çok önem veririm. Sevgi almaktan korku duysam da sevgi verme konusunda oldukça başarılıyım. Selama, kelama çok önem veririm. Asık suratlı birini gördüğüm zaman özellikle üzerine giderim.
* Boş zamanlarınızı nasıl geçirirsiniz? Beşiktaş İskelesi, Kuruçeşme taraflarında fazla kalabalık olmayan yerlerde, çay eşliğinde saatlerimi geçirebilirim. Ama bazen de müthiş kalabalığın içine kendimi atmayı severim. İnsanların yoğun olduğu mekanlarda otururum sadece, gözlemlerim.
* Yalnız mı yaşıyorsunuz? Evet, haftada bir eve gelen bir temizlikçim var. Evle o ilgileniyor, yemek olayını genelde dışarıdan çözerim. Evde klasik bekar yemekleri, sahanda yumurta ve makarna yaparım.
* Kendinizi en çok nerede mutlu hissediyorsunuz? İstanbul'da arabamın içinde geçirdiğim zamanlarda kendimi çok mutlu hissediyorum. Trafikle ilgili hiçbir sıkıntım yok. İstanbul'da trafikte eğlenebilirim. Kahve makinem vardır, kuruyemişim, cd'lerim vardır.
* Sokakta tanınıyor musunuz? Yolda tanıyorlar. İlk defa bu kadar kısa saçlıyım. Tanınmamak iyi aslında. Geçenlerde bir arkadaşıma 'Niye aramıyorsun?' deyince 'Sen artık Hülya Avşar'la oynuyorsun, bizi tanımazsın' filan gibi şeyler söyledi. İnsanlar değiştimi düşünürler ama aslında değişen ben değilim, onlar. Tanınmak beni korkutuyor. Rahatlıkla bir mekanda oturmak, esnemek, insana dair ne varsa yapmak istiyorum. 'Bunlar elimden alınacak mı acaba?' diyorum. "Yersiz Yurtsuz" dizisine başlamadan çok korktum. Bu proje beni tökezletti. Bu dizinin bende ya da geleceğimde büyük değişiklikler yapacağını hissediyorum.

SİNEMA İÇİN TEKLİF ALDIM
* Gece hayatınız var mı? Gündüzleri dışarıda olmak daha iyi. Geceleri evdeyimdir ama gündüzleri etrafa bakarım.
* Sinemayla aranız nasıl? Bu yaz için bir sinema teklifi aldım, düşünüyorum. Bundan önce "Her Şey Çok Güzel Olacak" ve "Sis ve Gece"de minik rollerim vardı. Sonuçta dizi bizi çok tatmin eden bir şey değil. Sinemada ve tiyatroda tatmin olursun. Sinema filmi hayalim var. Başında ismimin yazdığı bir rolde yer almak isterim.