kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Mayıs 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Erdoğan: Türkiye Cumhuriyeti, kurum olarak cumhurundur

AA
Yeni Haber
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İnşallah demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak er veya geç cumhur, kendi başkanını seçecek'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Sivas Cumhuriyet Meydanı'nda aralarında belediye toplu taşım merkezi hizmet binası, ilköğretim okulu, spor lisesi, sağlık ocağı, arkeoloji müzesi restorasyonu, spor kompleksi, atık su arıtma tesisi, hükümet konağı, devlet hastanesi ek binası ve tahlil laboratuvarının da bulunduğu tesislerin ortak açılışı ve TOKİ tarafından yaptırılan konutların anahtar teslim törenine katıldı.

Erdoğan, tören alanında Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener ile birlikte vatandaşları selamladı.

Törende yaptığı konuşmada, ''Omuz omuza vereceğiz, el ele vereceğiz, bir, beraber olacağız, teröre karşı dayanışmamızı her zamankinden çok daha farklı sürdüreceğiz'' diyen Erdoğan, şunları söyledi:

''Bu ülkede bizi bölmek isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Yunus'un diliyle 'Yaratılanı severiz, Yaratan'dan ötürü' anlayışıyla seveceğiz. Hiçbir ayrım yapmayacağız. 70 milyon vatan evladı bizim canımızdır, ciğerimizdir, her şeyimiz, kardeşimizdir. Bu ayrımı yapamayız. Kimse böyle bir ayrımı ülkemize sokmaya gayret etmesin. Ama terör belasına karşı da hep beraber el ele vereceğiz. Halkın içinde eğer terör uçlar salarsa, kontaklar kurarsa güç bulur. Ama halkın arasında güç bulamazsa, terörün belini güvenlik güçlerimiz polisiyle, askeriyle el ele vererek evvel Allah er veya geç kökünü kazır. Hep beraber bunu yapacağız.''

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ


Konuşmasında Cumhurbaşkanlığı seçimine de değinen Başbakan Erdoğan, ''Bir Cumhurbaşkanlığı seçimi yaşadık. Yaşatmadılar, önünü kestiler. Şimdi ben ne diyeceğim biliyor musunuz? Az önce Sayın Gül söyledi. 'Sayın Özal, Sayın Demirel, Sayın Sezer hangi sistemle seçildiyse Sayın Gül de aynı sistemle seçilsin. Bunu yapalım'. Dediler: 'olmaz'. Eee niye olmaz? Yani onlar nasıl seçildiyse Sayın Gül de öyle seçilecek. Ve bunun suçunu da sıkılmadan, utanmadan bu Cumhuriyet Halk Partisi bize yıkmaya çalışıyor'' diye konuştu.

Erdoğan, cumhurbaşkanlığı sürecinde DYP ve ANAVATAN'ı ziyaret ettiklerini hatırlatarak, şunları kaydetti:

''Dediler ki, özellikle Anavatan Partisi dedi ki, 'Ben size 2 yıl önce söyledim. Ama şimdi yine fırsat kaçmadı. Gelin, millete gidelim. Millet cumhurbaşkanını seçsin'. Biz dedik ki tamam. Biz ona da varız. Siz var mısınız? 'Varız. Beş artı beşe de varız'. Milletvekilliği 4 yıla insin. 'Ona da varız'. Ama gel gör ki, biz bu adımları attık, bir de gördük ki anamuhalefet partisinden bir kişi sırada yok.

Şimdi soruyorum: Buradan, Sivas'tan sesleniyorum. İşte cumhur. Şimdi bir doktorun görevi nedir? Hastaneye gitmek. Milletvekilinin görevi nedir? Meclis'e gitmek. Millet sana bunun için maaş veriyor. Ne söyleyeceksen orada söyleyeceksin. Ama bunlar gelmediler. kendilerine verilen yetkiyi orada kullanmadılar. Kaçtılar, terk ettiler. Gelmek isteyenlerin de önünü kestiler. Neden? Çünkü bunların sanatı bu.

İnşallah demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak er veya geç cumhur, kendi başkanını seçecek.Bunların derdi, bu işin önünü tıkamak. Bakın, toplantı yeter sayısını 367'ye çıkartmak demek, yarın bu parlamentoda çoğunluğu azınlığa mahkum etmek demektir. Bu, budur. Dolayısıyla milletimiz 22 Temmuz'da bunun dersini verecek. Ben bunu biliyorum. Ama diyorum ki, işte sizin iradenizi yok farz edenlere, yok sayanlara inşallah durmadan, çalışarak sandıkta gerekli dersi vermek suretiyle hadlerini bildirin. Ve bizler de kaldığımız yerden yola devam edelim. İnşallah, şu hizmet aşkını aynen hızla devam ettirme gayreti içerisinde olacağız. Hiç endişeniz olmasın.''


Erdoğan, muhalefetin herhangi bir yatırımının, iç politika ve dış politikaya yönelik herhangi bir tekliflerinin olmadığını ifade ederek, ''Yok, yok, yok. Hiçbir şeyleri yok. Çünkü Türkiye diye, Türkiye'nin geleceği diye bir meseleleri yok. Bu dertli insan işidir. Derdiniz varsa bir şeyler üretirsiniz. Derdiniz yoksa hiçbir şey üretemezsiniz'' diye konuştu.

"TÜRKİYE CUMHURİYETİ, KURUM OLARAK CUMHURUNDUR"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye Cumhuriyeti, kurum olarak cumhurundur. Herhangi bir şahsın değildir. Kimse halkımızın vermediği yetkiyi kendisinde zannetmesin. İşte o da demokrasidir'' dedi.

Erdoğan, Sivas Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen çeşitli tesislerin ortak açılışı ve TOKİ tarafından yaptırılan konutların anahtar teslim töreninde konuşma yaptı.

Erdoğan, konuşması sırasında vatandaşların, ''Türkiye seninle gurur duyuyor'' ve ''Vur vur inlesin, Deniz Baykal dinlesin'' şeklinde slogan atmaları üzerine, ''Biz vurmaya değil, barışa geldik. Barışa geliyoruz, biz sevgi için, kardeşlik için varız. Bugüne kadar bunu yaptık, bundan sonra da yapacağız'' dedi. Sivas'ın millet için, Türk tarihi için, İstiklal mücadelesi için önemli bir şehir olduğunu ifade eden Erdoğan, Sivas'ın İstiklal Savaşı'nın en önemli dönüm noktalarından biri olduğunu hatırlattı. Erdoğan, ''Sivas, milletimizin varoluş mücadelesindeki kararlılığını açık ve net ortaya koyduğu, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran iradenin ilk işaretinin alındığı topraklardır'' diye konuştu.

Türkiye'ye olan sevdalarının, Sivas'ta yeniden tazelendiğini belirten Başbakan Erdoğan, Erzurum'daki konuşmasında, bu mücadelenin 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışı ile başladığını ifade ettiğini anımsatarak ''Biz de Erzurum'da başladık, bugün buradayız. İnşallah Amasya'da olacağız ve daha sonra Samsun'a geçeceğiz. Bütün bunlarla bir şey anlatmak istiyoruz. O da şudur: Bu ülkede istiklal uğruna tarihi boyunca canını feda eden aziz şehitlerimizi bir kere daha rahmet ve minnetle anıyoruz ve anacağız'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Türk milletinin tarih boyunca asil olarak yaşadığını ve bugüne geldiğini, yarınlara da asil olarak yürüyeceğini kaydetti. İktidarlarının, hiç bir zaman ''bakar'' olmadığını hep lider olmanın aşkıyla yarınlara yürüdüğünü anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Türkiye, devlet olarak önce halkına inanmıştır, yani Türkiye Cumhuriyeti kurum olarak cumhurundur. Herhangi bir şahsın değildir. Kimse halkımızın vermediği yetkiyi kendisinde zannetmesin. İşte o da demokrasidir. Cumhuriyet, cumhurun kurumsallaşmasıdır. İşte o sizsiniz. İş, sizdedir. Egemenlik sizdedir. Sivas'tan çıkan ses, o sestir. Bugün de budur, yarın da bu olacaktır. Kimse bunun üzerinde spekülasyon yapmasın ve sizler bizlerle beraber bu yolda yürürken hep buna inandık. Kim gibi inandık biliyor musunuz? Aşık Veysel gibi inandık. Hani diyor ya, 'Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece'...''

''HALKIM, 22 TEMMUZ'DA EN GÜZEL CEVABI VERECEK''

Sivas'ın, iktidarını bağrına bastığını belirten Başbakan Erdoğan, bu milletin efendisi değil hizmetkarı olan bir iktidar olduklarını söyledi. Erdoğan, halka hizmetin hakka hizmet olduğuna inandıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:

''Benim halkım, 22 Temmuz'da en güzel cevabı verecek. Bu millet her şeyden önce nasıl ki, 1950'de çok partili döneme girildiğinde bir karar verdi, 46'da başlayan çok partili dönem ve 50'de 'Yeter, söz milletindir' anlayışıyla bir cevap verdi. O rahmetli Menderes'in bir çıkışıydı ve bugün ise 'Yeter, söz milletindir' ifadesini duymak istemeyenler var. Onu duymak istemeyenlere Sivas'ın en büyük meydanından sesleniyorum. Evet, 50'de 'Yeter, söz milletindir' diyerek yola çıkılmıştır. Şimdi biz diyoruz ki, buna bir ifade daha ekleyeceğiz. Nedir o? 'Yeter, karar milletindir'. İşte bu kararı siz vereceksiniz. İnşallah Sivaslı kardeşlerim sizler, yapılan yatırımların daha devam etmesini istediğinizi ortaya koyacaksınız. Çünkü Türkiye'nin bir daha geri dönmeye asla tahammülü yok. Zira, muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak lafla olmuyor işle oluyor. İşte biz bunu şimdi ispat ediyoruz.''

Başbakan Erdoğan, 4,5 yılda milli geliri yaklaşık 400 milyar dolar seviyesine ulaştırdıklarını anımsatarak ''Bu aşktır, sevdadır. Neye? Bu, vatana olan sevdadır'' diye konuştu.

''DÜNYAYI BİR KAÇ KEZ DOLAŞTIK''

İhracatın da 94 milyar dolara ulaştığını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu, durup dururken mi oldu? Bunlar çalışarak oldu, koşarak oldu. Dünyayı bir kaç kez dolaştık biz, bu iş için. Ben, bakan arkadaşlarım, hep birlikte iş adamlarını yanımıza aldık, dünyayı dolaştık. Eskiden haritada Türkiye'nin yerini bilmeyenlere, haritada Türkiye'nin yerini gösterdik, Türk milletini tanıttık. Bugüne kadar gelenler ne yaptı? Sadece Ankara'da oturdular, oraya mahkum oldular ve maalesef dünyayı ihmal ettiler. Sadece merhum Özal'ın bir dünyaya açılım projesi vardı. Hakikaten bunu gerçekleştirmişti ama diğerleri hep kapandılar içe. Dünya ile barışık yaşamadılar. Dost kazanmak yerine maalesef hep düşman kazandılar. Biz ise bunu değiştirdik. 'Düşman üretme, dost üret' dedik, 'dost'..."

Göreve geldiklerinde Türkiye'nin IMF'ye olan borcunun 23,5 milyar dolar olduğunu anımsatan Erdoğan, bu borçlanmayı CHP, ANAVATAN, DYP, MHP'nin de yaptığını ifade ederek, ''Hepsi borçlandı, belgeleri var elimizde. Hepsi IMF ile masaya oturdular, imzayı attılar. Şimdi Türkiye'nin IMF'ye borcu ne kadar? 9 milyar dolar borcu var. İşte devlet, işte hükümet, işte Türkiye'' dedi. Erdoğan, kendileri göreve gelmeden önce zarar eden Halk Bankası, Ziraat Bankası ve Vakıflar Bankası'nın şu anda kar ettiğini belirtti. Başbakan Erdoğan, 4,5 yılda 110 bin derslik yaptıklarını da bildirdi.

"ŞEHİT AİLELERİNE, KURASIZ KONUT ALMA HAKKI TANIYORUZ"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Kredi kullanıp kullanmadığına bakılmaksızın, konutu olup olmadığına bakılmaksızın şehit ailelerine, kuraya tabi tutmaksızın konut alma hakkı tanıyoruz'' dedi.

Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen ortak açılış ve TOKİ tarafından yaptırılan konutların anahtar teslim töreninde yaptığı konuşmada, sağlık konusunda yaptıkları çalışmalara değindi. ''SSK'lı işçi kardeşlerim ellerini kaldırsın'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

''Şimdi hastanede ilaç kuyruğuna girdiğin zaman ilaçlarını bulabiliyor muydun? Duysun, duysun... Hani diyorsun ya, halk burada. Kulağı olup duymayanlar da burada. Nerede? Ankara'da malum, ama duyacaklar 22 Temmuz'da duyacaklar.''

Erdoğan, önümüzdeki yıldan itibaren elektrik enerjisinin ulaşmadığı köy kalmayacağını bildirdi. Toplu konut, duble yol ve altyapı çalışmaları hakkında da bilgiler veren Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bugün de burada yaklaşık bin 250 vatandaşımızın anahtarlarını teslim edeceğiz. Bir gazetede köşe yazarı çok rahatsız olmuş. Böyle toplu konutlar, vesaireler falan, bu tür merasimleri yaptığımızdan çok rahatsız olmuş. Onlar oradan yazarlar, yani bu ülkede, şu iktidarın yaptıklarıyla iftihar etmek gibi bir dertleri yok. Tam aksine 'acaba nasıl karalarım?'... Hep bu gayretin içinde oldular. Niye? Çünkü bugüne kadar onlar üretenlerin peşine katılmadılar, tüketenlerin yanında oldular.

Bugün uzun bir aradan sonra böyle bir programla buraya geldik. Nasıl ki, bu ülkede yasalarla belirlenmiş haklar var deniliyor, birileri bunları olumlu da olumsuz da olsa istediği gibi kullanıyor, bunları yazsana... Yazmaz. Niye? Onların kalemi doğrudan yana çalışmaz, ideolojiktir. Ne olursa olsun bizim kalemimiz burada, siz yazıyorsunuz meydanda, siz yazacaksınız.''

ŞEHİT AİLELERİNE FAİZSİZ KONUT MÜJDESİ

Başbakan Erdoğan, toplu konut çerçevesinde şehit ailelerine, dul ve yetimlerine, malullerine 44 bin 118 YTL'ye faizsiz konut vereceklerini bildirdi. Erdoğan, şunları kaydetti:

''Kredi kullanıp kullanmadığına bakılmaksızın, konutu olup olmadığına bakılmaksızın şehit ailelerine, kuraya tabi tutmaksızın konut alma hakkı tanıyoruz. Sadece kendilerinden yüzde 10 peşin alıyoruz, 20 yıl vade yapıyoruz. Faiz yok, TÜFE, TEFE yok, sabit taksitli. Konutu kendine teslim edeceğiz, ondan sonra taksit başlayacak. Örneğin, 100 metrekarelik 60 bin YTL'lik bir konuta 6 bin YTL peşinat ödeyecek, 210, 220 YTL civarında taksit ödeyecek, ne faiz ne enflasyon, sabit taksit. Şu ana kadar 5 bin 600 asker, bin 500 şehidimiz var, 3 bin 400 asker, 610 polis gazi ve malulümüz var. Toplam 11 bin 110... Bunlara bu müjdeyi de buradan veriyorum.''

AB konusunda muhalefeti eleştiren Erdoğan, ''Bunlar, konuşuyorlar: 'AB'ye karşıyız'... Kardeşim AB'ye karşı ol, o mesele değil. Ama 40 senedir AB ile masaya oturup kalkıyorsun, 40 senedir. Şimdi AK Parti olarak bizim iktidarımızda AB ile masaya oturup, işler bitirdik netice aldık. Bugün Türkiye, ihracatının yüzde 70-75'ini AB'ye üye ülkelere yapıyor. Eğer bu ihracatımız olmazsa ihracat yapan fabrikalarda çalışanların durumu ne olacak düşünmüyorlar. Bunlarda sorumluluk yok, bu iş sorumluluk işi. Biz sorumluluk taşıyoruz ve bunu konuşuyoruz.''

Bu sırada ikindi ezanının okunması nedeniyle konuşmasına ara veren Erdoğan, kendisine ''Türkiye seninle gurur duyuyor'' sloganları ile sevgi gösterisinde bulunan vatandaşlara, ''Biz, sizinle gurur duyuyoruz'' diyerek karşılık verdi. Törene katılan vatandaşlara Türk bayrakları dağıtılırken, ''Kurban olam ayına, yıldızına, başbakanına'' yazılı tişört giyen vatandaşlar da dikkati çekti.

Vatandaşlar, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül için de ''Türkiye seninle gurur duyuyor'' şeklinde tempo tuttular.

Törene, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak, Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ile Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz ve bölge milletvekilleri de katıldı. Törende, Abdullah Gül'ün oğlu Emre Gül de bulundu.

Anahtar teslim töreninde anahtarını alan Nizamettin Biçer, Başbakan Erdoğan ile gurur duyduğunu belirterek, ''Sen bize başbakanlık değil, babalık yapıyorsun. Her zaman seninle Türkiye Cumhuriyeti gurur duyuyor. Seni kıskananlar çatlasın. Ölene kadar arkandayım 4 çocuğumla... Ben 42 yaşındayım, hala kirada geziyorum. Sen beni hem ev sahibi yaptın, hem de çocuklarımın babası ettin'' dedi. Anahtar teslim töreninde evine kavuşan bir başka vatandaş da 16 yıllık evli olduğunu anlatarak, ''Siz elleri değil ayakları öpülecek bir başbakansınız'' dedi.

Abdullah Aydın adındaki vatandaşın güzel sanatlar lisesinde öğrenim gören kızı, Başbakan Erdoğan'a kendi yaptığı yağlı boya portresini hediye etti. Başbakan Erdoğan, daha sonra anahtarlarını teslim alan vatandaşlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.

Daha sonra Erdoğan; Gül, Şener ve diğer bakanlarla kurdeleyi keserek, toplu açılışı gerçekleştirdi.

Öte yandan, Erdoğan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve muhalefet partilerinden söz ettiğinde bazı vatandaşların protestoda bulunduğu gözlendi.