Senfonik orkestra eşliğinde Mevlana

Özellikle İstanbul'daki konser takipçileri Orhan Şallıel ismini yakından tanır. Türkçe rock müziğinin en önemli gruplarından 'Bulutsuzluk Özlemi' ile başladığı senfonik konserler serisi geçen yaz İbrahim Tatlıses, Şebnem Ferah ve Özlem Tekin gibi ünlü isimlerle devam etmişti. Daha önce arabesk, rock ve klasik müziği büyük bir ustalıkla harmanlayarak sahneye taşıyan Şallıel, şimdi de hoşgörünün yüzyıllardır değişmeyen ismi Mevlana Celaleddin Rumi'nin hayatını, görüşlerini ve müzik kalitesini sahneye taşıyor. Şallıel, tamamını kendi yazdığı ve 'Rumi' adını verdiği eseri için son üç yıldan beri Mevlana ile ilgili yazılmış bütün kitapları okumuş. Şallıel'in en büyük amacı; Mevlana'nın hayatının ana hatları ile başından geçenleri ve bunların iç dünyasında yarattığı değişikliklerle, etkilerini anlatmak. Bir amacı da, Mevlana'nın manevi yolculuğunun ve hayatı boyunca geçtiği bütün mesajların altını çizmek. Dostluk, barış, kardeşlik ve barış gibi mesajları bir senfoni orkestrası ve polifonik koro ile sahneye taşımak isteyen Şallıel, bu nedenle de sahnede hem müzikal hem de görsel bir zenginliğe yer verecekmiş.

ERDOĞAN SESİYLE KATILACAK
Rumi'de tabii ki Tasavvuf Korosu ve sazları olacak. Akatay Project, perküsyonda yer alacak. Hüsnü Şenlendirici klarnet çalacak. Aytaç Doğan kanunda olacak. İsmail Tunçbilek bağlama çalacak. Ayrıca 5 tane de hafız olacak. Bu hafızlar, çok özel bir yerde özel şekilde ortaya çıkacaklar. Şallıel'e göre daha önce hafızları asla böyle izlememişiz! Sahnenin bir tarafında da ünlü DJ Murat Uncuoğlu bulunacak. Bir de sembolik fotoğrafları canlandıran bir dans grubu olacak. Projede bir çocuk, bir yetişkin, bir de cümleleri Farsça söyleyen anlatıcı olacak. Farsça metinleri İranlı kompozitör Samin Bahçeban seslendirecek. Yılmaz Erdoğan, bu projeye sesiyle dahil olacak. Projeyi dinlediğinde çok etkilenen Erdoğan, Şallıel'e eserin metni üzerinde çeşitli yardımlarda da bulunmuş.

ÇOK ÖZEL SÜRPRİZLER OLACAK
Tüm metinlerin derlemesini ise Şallıel yapmış. Bu esnada Bursa'da antikacılık yapan İran Azerisi Mehdi Kamruz'dan yardım almış. Kamruz, metnin nedensellik üzerine kurulması gerektiğini ve Mevlana'nın babasının dergahı Anadolu'ya taşımasının nedenlerinin altının çizilmesi gerektiğini belirtmiş. Gösterinin finalinde de bir sürpriz varmış. Şallıel, yaptığı işin bir Sema gösterisi olmadığını özellikle belirtiyor. Rumi'de Sema olmayacak, Sema ilahileri de okunmayacak. Mevlana'nın Mevlevilik tarafına değil de, düşünürlüğüne ve diğer kültürler ile olan bağlantısına, üretkenliğine, felsefe kitaplarını kendi dillerinde okuyup anlaması gibi konulara dikkat çekilecek. Sahnede 45 kişilik İstanbul Senfonik Project orkestrası ile birlikte tam 110 kişi olacak. 20 Haziran'da Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda tek bir gösteri yapılacak. Şalılel'in rüyası ise bir sponsor ile işbirliğine gidip, bu gösteriyi eylülde Mevlana'nın doğduğu Afganistan'dan başlayan bir dünya turnesine çıkarabilmek.