Zenginler yaşlı gençler fakir

Amerika'daki zengin-fakir ayrımının, sınıfsal özelliklerden daha çok yaş kuşağı eksenli olduğu belirlendi.

USA Today gazetesinin, Federal istatistikler üzerinde yaptığı araştırmalar sonucunda yaptığı habere göre, ülke tarihinin en zengin kuşağı olan 67 milyon kişinin tamamı 55 yaş üstü insanlardan oluşuyor.

1989 yılından beri iki katı fazla refah düzeyine ulaşan insanlar ülkedeki yaşlı insanlar. Bu tablonun oluşmasında, yaşlılara sağlık ev emeklilik tazminatları sağlayan yasalar da rol oynuyor.

Gençler ise, daha iyi eğitim amacıyla kariyerlerini başlatmayı daha geç yaşlara bırakmak zorunda kalıyorlar. Kuşaklar arasındaki refah uçurumunun ortaya çıkması, son zamanlarda, büyük şirket ve kuruluşların, normal işçi ücretlerindeki durağanlığa rağmen, kıdemli yöneticilerine multimilyon dolarlık ikramiyeler dağıtması sonrası başlayan gelir eşitsizliği ve sosyal adalet tartışmasına yeni bir boyut getiriyor.

Federal verilere göre, ileri yaşlarda, çocukların evden ayrılması, maaşların artması, borç miktarının düşmesi gibi etkenler, zengin yaşlıların daha hızla daha fazla zenginleşmelerine neden oluyor.

Ayrıca, yaşlılar, sosyal güvenlik, sağlık güvencesi ve emekli aylığı gibi ekstra güvencelerden yararlanıyorlar. Yine birçok yaşlı insanın, ev borcu, araba borcu ve kredi kartı borcu bulunmuyor. Ancak bu trend genç kuşakta tersi yönde gelişiyor.

Günümüzün genç kuşağı, tarihte hiçbir kuşağın yaşamadığı kadar derin borç batağında yaşıyor. Gençler, eğitimlerini uzatıp, daha geç evlenip daha geç çocuk sahibi oluyorlar. İnsan ömründeki uzama nedeniyle, miras gelirlerine de genç yaşta sahip olamıyorlar.

Ekonomistler, 1946-1964 arasında doğan neslin, tek bir işte ömür boyu çalışıp emeklilik tazminatı kazanan sanayi devrimi kuşağının son temsilcileri olduğuna dikkat çekiyorlar. Yeni nesiller ise, birçok farklı iş değiştirerek, hızla değişen sosyal yapıya uyum sağlamaya çalışıyor.