kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Mayıs 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
Migros standındaki gençler kafalarına kanguru şapkası takıp, parkur içinde ginger kullandılar.

Koç gençleri eğlendirerek tavlıyor

EYLEM BİLGİÇ
KOÇFEST, üniversiteli gençleri sınav sıkıntısından uzaklaştırıyor. Festivalin Ege Üniversitesi ayağında kampusün ortasına kurulan dev lunaparkta bazı öğrenciler karaoke yaptı, bazıları Ginger'a binip langırt oynayarak stres attı.....
İLİŞKİLİ HABERLER
Koç gençleri eğlendirerek tavlıyor
Üniversiteli olmanın ne büyük şans olduğu, bu hafta başı İzmir'e yaptığımız seyahatte bir kez daha ortaya çıktı. İzmir'e gitme nedenimiz, Koç Holding ve Koç Topluluğu bünyesindeki 19 şirketin, ülke çapında 13 ilde düzenlediği KOÇFEST'in Ege Üniversitesi'ndeki ayağına katılmaktı. Koç şirketlerinin, üniversite kampusü içinde kurduğu çeşitli stantların tek amacı ise gençleri final sınavları stresinden uzaklaştırmaktı. Isıtmayan, adeta kavuran İzmir sıcağı ise gençleri durdurmak bir yana etkilemiyordu bile... İzmir, geçtiğimiz yıl gençlere kendilerini tanıtmak amacıyla 'Bu festival senin' sloganıyla KOÇFEST'i hayata geçiren Koç Topluluğu'nun bu yılki beşinci durağıydı. 4 Mayıs'ta Sakarya'da başlayan etkinliğin İzmir'den önceki diğer durakları ise Eskişehir, Sivas ve Bursa'ydı.

SICAK AMA ÇOK SICAK...
Kampusten içeri girdiğimiz anda ağaçların altında bulabildikleri gölgelere sığınmaya çalışan kızlı erkekli gençler dikkatimizi çekti. "Tabii ya bu sıcakta, güneşin krallığını ilan ettiği bu saatte de eğlence peşinde koşacak halleri yok ya..." diye düşündük ama stantların bulunduğu bölüme doğru ilerleyince ne kadar yanıldığımızı anladık. Meğerse ağaçların altına kendilerini atanların neredeyse üç-dört katı genç, sıcağa aldırmadan eğlenmeye 'tam gaz' devam ediyormuş. Aslında bu festivale lunapark coşkusu hakim, demek hiç de yanlış olmaz. Zira her bir tarafta atlayan, zıplayan, tırmanan, çığlık çığlığa bağıran, şarkı söyleyen birilerine rastlamak mümkün... Dikkatimizi, daha doğrusu kulaklarımızın dikkatini çeken ilk yer karaoke standı oluyor. Şırnaklı bir öğrenci, Bodrumlu arkadaşı gibi onlarca genç bu stantta bağıra çağıra kendi seçtikleri şarkıları söylüyorlar. Tamam, bazılarının sesi 'Vay be' dedirtiyor ama birkaçı da insana kaçacak delik arattırıyor. Bu standa ilginin büyük olmasının bir nedeni de sonunda dağıtılan hediyeler... Zira, alkışlarla yapılan oylamaların sonunda en çok alkışı alanlar DVD player, i-Pod, Setur'dan tatil gibi çeşitli hediyelerin sahibi oluyor.

KAHRAMANIMIZ ÇELİK
İlginin yoğun olduğu bir başka stant ise gençlerin havaya zıplayıp, taklalar attığı Super Jumper'dı. Bu stantta, kızların da en az erkekler kadar başarılı olduğu dikkatimizden kaçmadı. Bir ara Arçelik standının önünde yoğunluk yaşandığını, kuyruk oluştuğunu fark ettik. Gidip bakınca gördük ki kuyruğu, Arçelik'in sembolü Çelik'le fotoğraf çektirmek isteyenler oluşturmuş. Yani Çelik'in ne kadar popüler olduğunu, imza dağıtma gibi bir yeteneği olsa onun için de kuyruk oluşacağını anlıyoruz. Festival alanını dolaştıkça bazı standlardaki erkek yoğunluğu dikkatimizi çekiyor. Tabii merakımızı yenemeyip "Ne yapıyorlar bir bakalım" diyoruz. İlk önce Aygaz, Opet ve Tüpraş'ın yeraldığı Koç Enerji Grubu standındaki oyunu keşfediyoruz; parmak futbolu... Görüyoruz ki, erkekler için yeter ki futbol olsun; ayakla mı, parmakla mı oynadıkları hiç fark etmiyor. Erkeklerin doluştuğu bir diğer yer ise Fiat standı. Dört kanallı dört aracın aynı anda yarışabildiği, elektrikli kumandalı 18 metre uzunluğundaki yarış pisti heyecanlı çekişmelere sahne oluyor. Ama burada sarı renkli aracı tercih edenler biraz hayal kırıklığı yaşıyor. Zira araç, pek çok kez tökezleyip kullanıcılarını hayal kırıklığına uğratıyor. Migros standı ise, kanguru başlıklarıyla dikkatimizi çekiyor. Başlarına kanguru şapkasını takan gençler, geniş bir parkur içinde ginger kullanıyorlar. Bir süre, Amerikan Başkanı Bush'un üstünden düşmeyi başarmasıyla ünlenen ginger'dan 'Düşecek olan biri çıkacak mı?' diye bekliyoruz ama sonunda beklentimizin yersiz olduğunu anlayıp stanttan ayrılıyoruz. Festival alanında iki saat kadar dolaştıktan sonra, sıcağa dayanamıyor ve "Bizden bu kadar" deyip pes ediyoruz.

ŞEBNEM COŞKUSU BAŞKA!
Akşam Şebnem Ferah'ın sahne alacağı konser için enerji toplamak üzere kendimizi otele atıyoruz. Tabii, "Biz yaşlanmışız" sözünü defalarca tekrarlayarak... Zira gençlerin, alandan hiç ayrılmadan, konseri oynaya eğlene beklemeye kararlı olmaları bizi hayrete düşürüyor. Ve akşam Şebnem Ferah konseri de en az gündüz saatleri kadar eğlenceli ve hareketli geçiyor. Korkarım bu üniversiteli gençler bir adrenalin patlaması yaşıyor.
Haberin fotoğrafları