Dursunoğlu’nun evinin salonu tablolarla dolu. Okumayı çok seven sanatçının kütüphanesinde ise çok sayıda kitap var.
Vıcık vıcık ilişkileri sevmem popülerlik için kimseyi ezmem
Şov dünyasının sivri dilli 'Huysuz Virjin'i Seyfi Dursunoğlu, sahnedeki tavırlarının aksine gerçek hayatta vıcık vıcık ilişkileri sevmediğini söyledi: Mesafeliyimdir. İnsanları ezmeyi sevmem!..
İLİŞKİLİ HABERLER
Vıcık vıcık ilişkileri sevmem popülerlik için kimseyi ezmem
Sahnenin ve ekranın 'Huysuz Virjin'i Seyfi Dursunoğlu ile Çengelköy'deki 6 milyon YTL'lik malikanesinde buluştuk. Bu evle birlikte servetinin 10 Milyon YTL'lik kısmını Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'na bağışlayan ünlü sanatçı içtenlikle karşıladı beni...
BENİ BİR RTÜK ANLAYAMADI
Çok üstelesem de Dursunoğlu yeni projelerini açıklamak istemedi. Sadece yakında ekranlarda olacağını söyledi. 'Benimle Dans Eder Misin?' yarışmasından sonra hayranlarının arasına gençlerin de eklendiğini belirten sanatçı, "Esprilerimi gençler anladı ama RTÜK bir türlü anlayamadı" demeden de edemedi...
* Servetinizin 10 milyon YTL'lik kısmını 2 yıl önce TEGV'e bağışladığınızı açıkladınız. Neden bu kadar geç yaptınız bu açıklamayı?
Duyulmasını istemiyordum. Ama Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nın gecesi yapıldı bir kanalda. Orada duyuldu bu durum. Aslında ortaya çıkmasını bir nebze istedim de. Ben önder olayım, birileri de arkamdan gelsin istedim. İnsanlar, 'Avrupa'ya gittim. 10 milyon dolara tek taş yüzük aldım' diyen sanatçıların dışında, vatana millete faydalı olmak isteyen sanatçıların da olduğunu görsün istedim.
* Yakınlarınız kızmadılar mı size?
Zaten çok sevdiğim insanlara yaşarken bırakmak istediğim şeyleri bıraktım.
* Şu anda hiçbir şeyiniz kalmadı mı?
Elbette ki mal varlığımı sıfıra indirip herkese bir şeyler dağıtmıyorum. Çünkü ne kadar yaşayacağımı bilmiyorum. Başımıza ne zaman, ne geleceğini bilmiyoruz. Bu yüzden önce kendimi garantiye aldım. Okuması zor olan çocuklara yardımcı olabileceğim için çok mutluyum. İnsanların bana bakış açısı da değişti. Zaten severlerdi beni ama şimdi daha çok seviyorlar.
CİMRİ DEĞİL, VATANSEVERİM
* Sizin çok cimri olduğunuz konuşulur hep. Öyle misiniz gerçekten?
Ben memurdum eskiden. Sahneye ilk çıktığımda bu işin tutup tutmayacağını bilmiyordum. Para biriktirmem gerekiyordu. Cihangir'de ilk katımı aldığım zamanlarda yırtık ayakkabıyla dolaştım ama utanmadım. Borçlu gelip kapımı çalacağına, yırtık ayakkabıyla dolaşıp evimin borcu bittikten sonra 5 ayakkabı alırım. O dönemlerde memurluktan gelme mecburi bir tutumluluğum vardı yani. Şimdi bile bir otelde suit daire tutarım. Kapıdan çıkarken tüm ışıkları kapatırım. Bu memuriyetin vermiş olduğu bir şey. Bu bana göre vatanseverliktir, cimrilik değil. Cimri olsam paramı Eğitim Gönüllüleri'ne bırakacağıma uçaklar, ABD'de evler alırdım.
* Bir aileniz olsun ister miydiniz?
Haberlerde anasını, babasını kesenleri gördükten gördükten sonra istemiyorum. Aile kursam bunlar başıma dert olacaktı. Çocuk küçükken güzel ama büyüdükçe problem artıyor. Çocuğumun benim isteklerim doğrultusunda yaşamasını isterdim. Ama o kabul etmezdi ve aramızda sorunlar çıkardı. O yüzden aile kurmamam iyi oldu.
AŞK MEKTUBU YAZANLAR VAR
* Peki yeterince dostunuz var mı?
Herkesle arkadaşım. Ama dost bulmak çok zor. Dargın olduğum, kırgın olduğum kimse yoktur. Ama mesafeliyimdir. Öyle vıcık vıcık evlerine gideyim, onlarla gezeyim, gece kulüplerine gideyim demem. Zaten dostluğu mesafeli bırakırsanız kimseyle dargın olmuyorsunuz. Sırf gündeme gelmek için insanları, arkadaşlarımı ezmem. Kimsenin kamerada daha çok görünmek için karşısındaki insanı rezil etmeye hakkı yok!
* Kendinizi çok kötü hissedip telefon açtığınızda, hemen yanınıza koşacak kaç tane dostunuz var?
Az ama ben zaten etmem böyle bir telefonu. Hastaneye yatarım, kimseye haber vermem. "Hastayım, yatıyorum" demek istemiyorum. Bir insanın o anda yanıma gelip "Ruj aldım, rengini beğendin mi?" demesi beni rahatsız eder. Ayrıca niye insanları zor durumda bırakayım ki, hastalığımı söyleyince bana gelmek zorunda kalacaklar. Belki o gün başka bir işleri var. Hiç kimse ben hastayken hastaneye gelmez. Hastalığım biter, duyarlarsa geçmiş olsun derler. Doğum günü hiç yapmam. Kimse de çağırmasın beni kendininkine. Sokağa çıkacağım, ona doğum günü hediyesi arayacağım, çıkıp oraya gideceğim... Bunları yapamıyorum.
* Aşkla aranız nasıl peki?
2 kere aşk yaşadım. İlki 20 yıllıktı, ikincisi 6 aylık. Bir ilişkimde terk ettim, diğerinde terk edildim. Yine aşık olabilirim ama bu saatten sonra bana aşık olacak insan art niyetlidir. Aptal değilim. Kapıma hediye getiren, aşk mektubu yazan var. Hiçbiriyle karşılaşmak bile istemiyorum. Bu saatten sonra rahatımı bozamam. Kendi kendime komik olamam.
İLİŞKİLİ HABERLER
Vıcık vıcık ilişkileri sevmem popülerlik için kimseyi ezmem
Yayın tarihi: 19 Mayıs 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/19/gny/haber,90F8F910411140C08D96740CA1B6E947.html
Tüm hakları saklıdır.